İki Almanya’nın birleşme yıldönümü olan 3 Ekim’de Berlin’de savaşa ve silahlanmaya karşı merkezi bir gösteri düzenlenecek. Eylemin çağrıcıları arasında yer alan DİDF, Türkiye kökenli göçmen emekçileri Ortadoğu ve Ukrayna’daki savaşlara ve silahlanmaya karşı eyleme katılmaya çağırdı.
Ukrayna ve Gazze’de savaş bütün vahşetiyle devam ediyor. Batılı emperyalist devletler Ramstein’deki askeri üsse bir kez daha Ukrayna savaşını yayması için tam destek ilan etti. İsrail de Batılı emperyalist devletlerin tam desteğiyle savaşı Gazze’nin yanı sıra Batı Şeria ve Lübnan’a yaymaya başladı. Savaş ve militarist politikalardan geri durmayan Almanya, her iki savaşta da aktif roller üstleniyor. Bu nedenle ülke genelinde barış hareketi iki Almanya’nın birleşmesinin yıl dönümü olan 3 Ekim’de Berlin’de merkezi bir gösteri düzenlemeye hazırlanıyor. Hazırlık çalışmaları tamamlanan gösterinin birkaç koldan Brandenburg Tor’a doğru harekete geçmesi planlanıyor.
Geçen yıl 25 Kasım’da yine aynı yerde yapılan merkezi gösterinin bir devamı da olan barış gösterisinde, özellikle Alman hükümetinin silahlanma politikasına dikkat çekilecek ve silahlanmaya değil sosyal alanlara daha fazla bütçenin ayrılması talep edilecek.
Eylem dolayısıyla yayınlanan ortak açıklamada şöyle denildi: “Avrupa ve Ortadoğu’daki durum tehlikeli bir şekilde büyük bir savaşa doğru ilerliyor. Alman hükümeti de dahil olmak üzere Batılı ülkeler, barış için çalışmak yerine giderek daha fazla silah tedarik ediyor ve bunların Rus topraklarına karşı kullanılmasına izin vererek savaşın tırmanışını hızlandırıyor. Nükleer silahlar yeniden kullanılmak üzere hazır hale getiriliyor. Alman hükümeti daha önce hiç olmadığı kadar askeri harcamaları artırdı. Hepimiz savaşa hazır hale getirileceğiz. Yeniden zorunlu askerlik gündemde. Silahlanmaya ayrılan para hastanelere, yaşlı bakımına, emekli maaşlarına ve sosyal yardımlara, eğitime ve kreşlere, demiryollarına ve yerel ulaşıma aktarılmıyor. Bizden sonraki nesiller için yaşamaya değer bir dünyayı korumak amacıyla sorunlar ele alınmıyor” denildi.
ÇOK SAYIDA TANINMIŞ SİMADAN DESTEK
Almanya’nın Ukrayna ve Ortadoğu politikasını eleştirmek, askeri harcamaların artırılmasına karşı kurulan inisiyatifin çağrıcıları Reiner Braun, Wiebke Diehl, Andreas Grünwald, Rita-Sybille Heinrich, Jutta Kausch-Henken, Ralf Krämer, Willi van Ooyen, Yusuf As, Christof Ostheimer, Peter Wahl. Ayrıntılı bilgilere nie-wieder-krieg.org sitesinden ulaşılabilir.
Çağrıya çok sayıda tanınmış kişi, örgüt, inisiyatif de destek veriyor. Destek verenler arasında Prof. Peter Brandt, Prof. Michael Brie, Prof. Christoph Butterwegge, Federal Parlamento milletvekili Sevim Dağdelen, Avrupa Parlamentosu milletvekili Özlem Demirel, Sahra Wagenknecht, Prof. Frank Deppe, Eugen Drewermann gibi isimler yer alıyor. Çağrıcılar arasında çok sayıda sendikacının olması da dikkat çekiyor.
DİDF’TEN GÖSTERİYE KATILMA ÇAĞRISI
Eylem için yerel barış örgütleri bölgelerden otobüsler ve trenler kaldırıyor. Bu nedenle çok sayıda savaş karşıtının iki Almanya’nın birleşme yılında biraraya gelmesi bekleniyor. Merkezi örgütlenmesinde yer alan tek göçmen örgütü olan DİDF, bölgelerden eyleme katılmak için otobüsler kaldırıyor. DİDF Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada savaşa, militarizme, silahlanmaya karşı Türkiye kökenli göçmenleri eyleme katılmaya çağırdı. Bölgelerden eyleme katılmak için DİDF merkezi ve bölge derneklerinden bilgi alınabilir. (YH)
3 EKİM GÖSTERİSİNİN BAŞLICA TALEPLERİ
– Ukrayna ve Gazze’deki savaşları bitirmek için acil olarak müzakereler başlamalı!
– Ukrayna, İsrail’e ve tüm dünyaya silah sevkiyatı durdurulsun!
– ABD’nin nükleer silahları Almanya’dan çıkarılsın, Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması imzalansın!
– Nükleer silahlar modernize edilmesin, nükleer silah paylaşımı yapılmasın!
– ABD’nin orta menzilli silahları Almanya’da konuşlandırılmasın!
– Okullarda barış eğitimi ve üniversitelerde ve yüksekokullarda medeni hukukun korunun!
– Okullarda Bundeswehr reklamlarına ve yeniden zorunlu askerlik hizmetine hayır!
– Her yerde ve herkese vicdani ret hakkı!
– Silahlanmaya değil eğitime, sağlık hizmetlerine, iklimin korunmasına ve altyapı yatırımlarına bütçe ayrılsın!
– Düşünce ve toplanma özgürlüğüne kısıtlama getirilmesin!