Ali Çarman / Stuttgart
85 yıl önce, 9-13 Kasım 1938 ve devam eden günlerde Naziler tarafında Almanya’nın hemen her yerinde Yahudilere, işyerleri, evleri ve sinagoglarına karşı; yakma, yıkma, talan, yağma ve sürgün etmek olan pogrom başlatıldı.
Saldırının boyutu o kadar büyüktü ki, sinagog, işyeri ve evlerin yıkımından sonra sokakları kırık camlar kapladı. Bunun içinde pogrom hareketine ‘Kırık Camlar Gecesi-Kristal gece’ adı verildi.
Naziler bu emellerini gerçekleştirmek için uygun koşullar arıyordu. Tıpkı Reichtag yangını sonrası ülkede başlatılan komünist avı gibi.
Bu kez saldırılarına bahaneyi Paris’te buldular. Alman büyük elçiliği görevlisi Ernst vom Rath’in 17 yaşındaki bir Yahudi genç tarafında vurulmasını bahane ettiler. Aslında pogrom gecesi saldırılarının başlaması için Naziler tetikte bekliyorlardı.
Almanya başta olmak üzere Avusturya, Çekoslovakya da yüzlerce sinagog, ev ve işyeri bir merkezden düğmeye basılmışçasına ateşe verildi. Naziler, Yahudilere ait 7 bin 500 işyerinin vitrinlerini paramparça ederek yağmaladı. 1400 sinagog ateşe veridi. Aynı şekilde Yahudi mezarlıkları dahi saldırılardan nasibini aldı.
9-13 Kasım olayları olarak anılan Nazi saldırılarında resmi rakamlara göre 91 ölüm olduğu açıklandı. Daha sonraları yapılan araştırmalar bu rakamın gerçeği yansıtmadığı öldürülenlerin daha çok (400) olduğu ortaya çıkarıldı. Dönemin polis kayıtlarında çok sayıda tecavüz ve intihar vakası olduğu tespit edildi.
30 binden fazla Yahudi tutuklanarak havyan vagonlarına yüklenip toplama kamplarında (Buchenwald, Dachau ve Sachsenhausen) ölüme gönderildi.
Naziler demagojilerini inanılmaz ve kabul edilmez boyutlara vardırmaktan çekinmediler. Olayların, soykırımın kendiliğinden başladığını bunun içinde Yahudi cemaatine bir milyar Reichsmark para cezası dahi verildi. Sonraki günlerde; aşağılama, düşmanlaştırma ve zulüm bütün çirkinliğiyle devam etti. Yaşananlar insanlığın belleğinde çok derin ve asla silinmez izler bıraktı.
Faşizme-savaşa ve unutmaya karşı
Bu yıl, 9 Kasım 1938 kanlı gecenin 85. yılı nedeniyle Almanya’nın onlarca yerinde demokratik-ilerici kurum ve sendikalar tarafında anma etkinlikleri gerçekleştirildi. Stuttgart anmasının çağrısını Alman Sendikalar Birliği (DGB), Kamu emekçileri sendikası (ver.di), Barış inisiyatifleri, gençlik örgütleri, Antifa, DKP ve DİDF’in bulunduğu otuza yakın örgüt yaptı.
Bad Cannstatt meydanında akşam saat 18.00’de Özgür Korunun direniş şarkılarıyla başlayan mitingin ana konuşmacısı ver.di sendikası Stuttgart başkanı Sidar Çarman oldu. Konuşması ilgiyle dinlenilip alkışlarla desteklenen Çarman ’’ Hitler’in 1933’te iktidarı ele geçirmesi bir tesadüf değildi. Siyasetteki en gerici unsurların, Reichswehr’in ve en önemlisi de finans kapitalin ve büyük şirketlerin ısrarıyla gerçekleştirildi. Günümüzde, zengin ve yoksul arasındaki uçurum giderek açılıyor. Enflasyonun, savaşın, yüksek gıda ve enerji fiyatlarının sonuçlarını hala tüm şiddetiyle hissediyoruz. Ücret ve maaşlar üzerindeki baskı hız kesmeden artmaya devam ediyor. Sosyal konularla ilgili her şey, eğitim hakkı, çalışma, barınma, onurlu yaşlanma… giderek kapitalist sömürü mantığına tabi kılınıyor. Sosyal sorunlar inançlar ve etnik kimliklere ve hatta ırk ayrımıyla meşrulaştırılıyor, eşitlik ve adalet kavramları alt üst ediliyor. Ve aynı zamanda Alman hükümeti silahlanmaya milyarlar aktarıyor ve Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık silah sevkiyatıyla Alman silah endüstrisinin tarihi bir rekor kırmasına bir kez daha yardımcı oluyor. Bu kesinlikle kabul edilemez bir durum; çünkü militarizm çözülemeyen sosyal, ekonomik ve ekolojik krizleri daha da derinleştiriyor. Bugün burada, Avrupa’da ve Orta Doğu’da, savaş ve yerinden edilme dönemlerinde faşizmin kurbanlarını anıyoruz. Tüm dünyadaki insanlar için barış diliyorum. Ukrayna’daki insanlar için Rusya’da savaşı sona erdirmek için ayağa kalkan insanlar, Orta Doğu’da İsrail halkı ve Gazze halkı için barış diliyorum.”
Polisin olağanüstü önlem aldığı mitingde gençlik örgütleri temsilcileri de birer konuşma yaptı. Irkçı parti AfD’nin sistemden kaynaklı sorunları suistimal ettiğini ve hukümetin silahlanmaya ayırdığı milyarlara dikkat çeken gençlerin son sözleri Buchenwald toplama kampı kurtuluş yemininden bir bölüm ‘’ Nazizmin kökleriyle yok edilmesi parolamız, yeni bir barış ve özgürlük dünyasının inşası hedefimizdir ’’oldu.
Miting alanında, Hitler döneminde katledilen Stuttgart’lı Komünist gazeteci Fritz Rau’nun adının yaşatılması için bir imza kampanyası ve çalışmalar başlatıldığı duyuruldu.
Unutmadık…Unutturmayacağız.
Miting alanındaki programın sona ermesinin ardında yüzlerce kişi büyük bir sessizlik içinde yakında bulunan Sinagog anıtına doğru yürüyüşe geçti. Yakılan sinagog alanındaki anıta kırmızı güller bırakılıp saygı duruşu yapıldı. 9 Kasım 1938 de başlatılan Holokost’tan çıkarılacak derslerden biri, bir daha asla ırkçılık, bir daha asla ayrımcılık, bir daha asla antisemitizm… ve aynı zamanda bir daha asla insanlara dinleri, kökenleri nedeniyle bu tür acılar çektirmemektir.
Yazımızı, ülkemizin yetiştirdiği ender şairlerden Hasan Hüseyin’in bugün içinde bulunulan durumu ifade eden dizeleriyle tamamlayalım.
‘’Dahavın (Dachau) Öbür Yüzü Filistin
Sen bir Nazi kurbanıydın Yahudi
Fırınlaşmış çığlıktın
Sardı acın dünyamızı yıllarca
Kara bir duman gibi
Acı çektim seninle Yahudi
Başkaldırdım senin için
Tükürdüm suratlarına Nazi kasaplarının
Savundum seni Savundum insan yüzünün güzelliğini
Savundum insan sesinin güzelliğini
Savundum insan yüzlü dünyamızın güzelliğini
…
Şimdi artık hepsi boş
Bir Filistin celladısın şimdi sen Yahudi
Bir azgın emperyalizmin
Kanlı elisin
Savunamam seni artık Yahudi’’