Yücel Özdemir
Almanya birkaç gündür aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ile sözde “sol” Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) arasında yapılan görüşmeleri, kurulan temasları konuşuyor. Şubat ayında yapılan genel seçimlerde, az bir oy farkıyla yüzde 5 barajının altında kalan Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) bir süredir aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ile yakınlaşma mesajları veriliyor. Geçen yıl Doğu Almanya’da bulunan Thürigen’de yüzde 10’un üzerinde oy alarak CDU ve SPD ile koalisyon hükümeti kuran BSW, AfD’nin en radikal-faşist kanadı olarak bilinen Thüringen Eyalet Başkanı Björn Höcker doğrudan temas kurdu.
Basında yer alan haberlere göre BSW Thüringen Parlamentosu Meclis Grubu Başkanı Frank Augsten, Höcke ile buluşarak eyaletteki politik gelişmeler konusunda görüş alışverişinde bulundu. Augsten, Höcke ile yapıcı bir görüşme yaptıklarını ifade etti. BSW Eş Başkanı Sahra Wagenknecht de Augsten’in Höcke ile görüşmesini olumlu bulduğunu açıkladı.
Thüringen AfD, 2021 yılından bu yana aşırı sağcı parti olarak kategorize edilmekte ve Anayasayı Koruma Devlet Dairesi tarafından izlenmektedir. Höcke, mahkeme kararıyla “faşist” olarak nitelenebilecek bir ırkçı.
Augsten’e göre görüşmenin asıl nedeni AfD’nin meclisteki üçte bir çoğunluğunu aşarak yargıdaki atamaları yapmak. Özellikle Eyalet Anayasa Mahkemesi’ndeki hakim atamaları için meclisin üçte ikilik çoğunluğu gerekiyor. AfD, seçimlerden aldığı yüksek oyla mecliste üçte birden fazla sandalye sahip. Bu nedenle hakim ve savcıların atanmasını engelleyebilecek güçte.
FEDERAL DÜZEYDE DE TEMAS OLABİLİR
Thüringen’de kurulan bu ilk üst düzey temasın bir benzerinin genel merkezler düzeyinde olup olmayacağı yönündeki sorulara her iki partinin yöneticileri “neden olmasın” diye yanıtladı. Ajansların sorularına Sahra Wagenknecht, “Thüringen’de parlamento grup başkanları arasında yapılan toplantıda olduğu gibi somut bir neden olması halinde AfD Eş Başkanı sayın Tino Chrupalla ile de görüşüp görüşmeyeceğimi soracak olursanız: evet, elbette” diye cevap verdi.
AfD lideri Chrupalla da BSW ile federal düzeyde temas kurulmasını desteklemişti. Kendisinin ve eş başkan Alice Weidel’in Wagenknecht ile görüşmeye hazır olup olmadıkları sorusuna “Evet, her zaman.” Hatta BSW ile Almanya’yı neyin harekete geçireceği ve çoğunlukların nasıl sağlanabileceği konusunda görüşmelerin yapıldığını söyledi. Bu görüşmeler Thüringen’den önce Saksonya eyaletinde yapılmış. Chrupalla, BSW ile görüşmelerin yapıldığı Saksonya’dan açıkça bahsetti. Saksonya’da partiler geçmişte aynı yönde birlikte oy kullanmışlardı.
Seçimlerden önce BSW Grubu, 31 Ocak’ta mecliste Federal Parlamentoda mültecilere karşı yasa değişikliği konusunda CDU/CSU, AfD, FDP ile birlikte oy kullanmıştı. CDU içinden bu işbirliğine karşı çıkanların sayısının fazla olması nedeniyle yasa tasarısı reddedilmişti. Bu oylamanın artından BSW’nin oylarındaki düşük hızlanmış, Sol Parti ise güç toplamıştı.
Göçmenler ve mülteciler konusunda “sol muhafazakar” biz çizgiye sahip olan BSW’nin AfD’nin oylarını alma adına izlediği sağcı politika gelinen aşamada belli alanlarda birlikte hareket etmeye kadar varmış durumda. Diğer partilerin yöneticileri AfD yöneticileriyle ortak televizyon programlarına katılmayı reddederken, Wagenknecht tersi yönde hareket etti, ortak tartışma programlarına katıldı. AfD’nin tabanına seslenme adına izlenen politikaların tümü AfD’yi zayıflatma yerine güçlendirdi.
Doğu Almanya’daki eyaletlerde de BSW, AfD’den ziyade Sol Parti’den oy alarak meclise girdi. Bu da BSW’nin temaslarının AfD’yi zayıflatma yerine meşrulaştırdığını gösteriyor. Bunun başlıca nedeni ise göçmenler ve mültecileri konusunda birbirine yakın politikaları savunmaları.
İzlediği bu çizgi nedeniyle BSW “sol” ile arasına mesafe koyarak daha fazla “sağ”a kaymanın mesajlarını da vermiş oldu. Bunun parti içinde hangi tartışmalara yol açacağı ise zaman gösterecek. Henüz, AfD ile kurulan ilişkiye çok fazla itiraz eden olmadı.