Written by 08:13 ÇALIŞMA YAŞAMI

Almanya, AB’yi yola getirmek istiyor

Ekonomik krizin etkilerini hafifletmek için Euro bölgesinin bazı ülkeleri “Korona tahvili” uygulamasını talep ederken Almanya ve Hollanda “buna gerek yok” diyerek “Avrupa İstikrar Mekanizması” ESM’nin kullanılmasını öneriyorlar. Bu kriz döneminde kısmi olsa da ortak hareket etmeyen emperyalist ülkeler, krizi fırsata çevirmeye çalışıyorlar. Bu arada basında “dayanışma” adına milliyetçi, şoven yorumlardan geçilmiyor. “Avrupa tahvili kesin olmaz” deniliyor ama 1975 yılında, krizin etkilerini zayıflatmak için böyle bir tahvil oluşturulmuştu.  

Almanya’da çıkan haberlere (yapılan propagandaya) bakılırsa olay çok açık ve net: Ekonomik olarak kötü durumda olan Güney Avrupalı İtalya, Fransa ve İspanya “Korona tahvili” istiyorlar. Ekonomik olarak durumları iyi olan Kuzey Avrupalı Almanya, Avusturya, Hollanda ve Finlandiya ise “Korona tahvilini” kesinlikle istemiyorlar.

Yine haberlere göre bunun nedeni de açık: Başta İtalya ama diğerleri de ev ödevlerini yapmadılar ve çok ciddi borç içindeler ve şimdi başta Almanya olmak üzere ekonomileri iyi olan ülkelerin kendileri için borçlanmalarını istiyorlar. Ama bu borçları ödemeye niyetleri bile yok!

SOPA VE HAVUÇ POLİTİKASI

CDU/CSU ve SPD koalisyon hükümeti olduğu gibi muhalefetteki FDP’de “Korona tahvilini” reddediyorlar. Gerekçeleri aynı: Zor durumda olan AB ülkelerine yardım etmek için değişik araçlar mevcut. Yeni bir araca ihtiyaç yok.

Federal Maliye Bakanı Olaf Scholz ve Federal Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Güney Avrupalıları ikna etmek için Fransa, Yunanistan, İtalya, Portekiz ve İspanya’da yayınlanan beş gazetede aynı gün (6 Nisan) yayınlanan “Krizde Avrupa dayanışması” (“Europäische Solidarität in der Krise”) başlıklı bir makale (Almancası için bkz.: vorwaerts.de) yayınladılar.

AB’nin zor durumda olan ülkelere yardım etmek için Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) gibi yeterince araçları olduğun ileri sürülen makalede, eğer istemeleri durumunda, İtalya’nın 39 milyar Euro, İspanya ise 28 milyar Euro uygun koşullar altında sıcak paraya kavuşabileceklerini ileri sürdüler.

ESM’nin özellikle İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan’da yarattığı tahribatı bilen Maas ve Scholz makalelerinde, “Troikaya, kontrolcülere, bir ülke için reform programları geliştiren komisyona ihtiyacımız yok, hızlı ve hedefli yardıma ihtiyacımız var. ESM tam olarak bunu sunabilir, eğer onu doğru şekilde geliştirirsek” dediler.

İtalya ve İspanya ise 2008/09 krizinde düştükleri pozisyona düşmemek için bütün Euro Bölgesi ülkelerinin katılımıyla Korona tahvilinin oluşturulması ve piyasaya sürülmesini talep ediyorlar. Böylece piyasalardan daha düşük faiz karşılığı para bulmayı umut eden bu ülkeler aynı zamanda ekonomisi güçlü diğer ülkelerin de boyunduruğuna girmeyeceklerini düşünüyorlar.

FRANSA REST ÇEKTİ…

Gazetemiz yayına hazırlanırken (7 Nisan) AB Euro Grubu Maliye Bakanları Konferansı henüz sonuçlanmamıştı. Euro Grubu Başkanı Mario Centeno tarafından yapılan açıklamada, görüşmelerin 9 Nisan günü devam edileceğini bildirildi. Konferansta İtalya ve İspanya’nın Korona tahvili taleplerini yinelemeleri bekleniyordu.

Bir süre öncesine kadar Korona tahvili talebini destekleyen Fransa’nın konferansa yeni bir fon kurulması talebini getirdi. Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, konferans öncesi yaptığı açıklamada, “Sonuç bildirgesini ancak yeni bir dayanışma fonu kurulması kararını içerirse imzalarım” dedi. AB içinde bir takım araçların tartışıldığını belirten Le Maire, “Şimdiye kadar üç sütun gündemde. Bunlardan ilki ESM, ikincisi Avrupa Yatırım Bankası aracılığıyla kredi verilmesi, üçüncüsü ise Komisyon Başkanı Leyen tarafından önerilen kısa çalışma parası. Biz de dördüncü sütun olarak dayanışma fonu öneriyoruz. Bu fon bütün Euro ülkelerinin alacağı kredilerle finanse edilecek ve en fazla 10 yıl yürürlükte kalacak” dedi.

Alman Maliye Bakanı Scholz ise üç aracın yeterli olduğunu öncelikle bunların kullanılması gerektiğini söyledi. “Bunlar kullanılmadan yeni araçlara ihtiyaç olduğunu düşünmüyoruz” diyen Scholz, ESM’nin yeniden düzenlenebileceğini söyledi.

Fransa’nın 2008-09 krizi döneminde Euro tahvilleri fikrine destek vererek Almanya’ya rest çekmişti. Ancak Fransa bir süre sonra geri adım atarak Almanya’nın ESM önerisini destek vermişti.

ORTAK HAREKET EDEMİYORLAR

Son kriz döneminde emperyalist ülkelere tüm olanaklarını harekete geçirmişlerdi. G7 ülkelerinin merkez bankaları, AB ve Çin Merkez Bankaları ortak hareket ederek piyasaya sıcak para sürmüşler, hazırladıkları dev konjonktür paketleriyle dünya ekonomisini canlandırmaya çalışmışlardı.

Ancak o dönem de sorunlar çözülmemiş sadece ileri bir tarihe ertelenmişti: Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) verilerine göre 2008 yılında 172,9 trilyon dolar olan dünya genelindeki borç düzeyi 2019 yılının ilk yarısında 250,9 trilyon dolara çıktı. Yani 78 trilyon dolar arttı. Bunun içinde devletlerin, özel hanelerin, bankaların ve işletmelerin borçları bulunuyor.

2019’un ikinci yarısında ekonomik krizin belirtileri özellik otomotiv ve çelik sanayisinde görülmeye başlamıştı. Bunun üzerine koronavirüsü salgını ve yarattığı tahribat eklenince dünya ekonomik büyük bir krize doğru yol almaya başladı. Gelinen yerde emperyalist ülkeler bugün dünya genelinde ortak çalışacak durumda değiller. Ama buna karşın krizi kendi açılarından fırsata çevirmeye, rakiplerini ezerek pazarlarını ele geçirmeye çalışıyorlar.

Almanya ise 2008/09 krizinde elde edemediğini bu kriz döneminde başarmak için şansını tekrar daha deniyor.


KESİN OLMAZ MI?

2008/09 krizi döneminde güney Avrupa ülkeleri tarafından gündeme getirilen “Euro tahvili” bugün “korona tahvili” olarak gündeme getirildi. Almanya, Avusturya, Hollanda ve Finlandiya 10 sene önce olduğu gibi bu kez Euro bölgesinin ortak tahvil (Korona tahvili) çıkarma önerisine kesin karşı çıkıyorlar.

“Ortak tahvil kesin olmaz” deniliyor ama geçmişte böyle bir araç olmuştu. Henüz AB’nin adının “Avrupa Ekonomik Topluluğu” (AET) olduğu dönem, 1973/74 krizinin etkilerini asgariye düşürmek üzere 1975 yılında böyle bir tahvil oluşturulmuştu. “AET Tahvili” (“EWG Anleihe”) adı altında oluşturulan tahvil Avrupa Parasal İşbirliği Fonu (EFM) üzerinden piyasaya sürülmüş ve ekonomisi iyi olmayan ülkelere piyasalardan düşük faiz karşılığı sıcak para bulunmuştu.

O dönem de Almanya, EFM’i, IMF gibi düzenlemek, tahvilleri ağır yaptırımlar karşılığında piyasaya sürme yanlısıydı. Fakat bunu Büyük Britanya ve Fransa’ya karşı dayatamamıştı.

Close