Yücel ÖZDEMİR / Köln
Şubat 2022’de başlayan Ukrayna savaşıyla birlikte hızla askeri harcamalara ayırdığı bütçeyi artıran, 100 milyar avroluk özel fon ilan eden ve bütün bunları “Zeitenwende” (Milat) olarak tanımlayan Alman hükümeti, şimdi yeni bir hamle yapmanın hazırlıklarını yapıyor. Handelsblatt gazetesinde bugün yer alan habere göre, Ekonomi ve Savunma Bakanlıkları, devletin özel silah tekellerine ortak olması ve bu tekelleri stratejik çıkarlar gereğince daha fazla koruma altına almak için önemli bir çalışma başlattı. Savaşın başlamasından bu yana devletten aldığı siparişlerle zaten rekor kârlar elde eden silah tekelleri için belirlenen strateji, Alman silah tekellerine rakipleriyle rekabet etmenin koşullarını yaratıyor.
DEVLET ÖZEL SİLAH TEKELLERİNE ORTAK OLACAK
Her iki bakanlık tarafından üzerinde çalışılan ve hükümet tarafından da doğrulanan “strateji belgesi”nde yapılması öngörülenler yedi madde halinde sıralanıyor. Bunların başında devletin stratejik öneme sahip özel silah tekellerine ortak olması geliyor. Devletin ortak olması, özel şirketlerin piyasa değerini artıracağı gibi hisse senetlerinin de yükselmesini sağlayacak. Ayrıca, bu şirketlerin daha fazla üretime yöneleceği ve rakiplerine karşı avantaj elde edeceği söylenebilir. Bu nedenle, tank üreten ve Ukrayna savaşıyla birlikte rekor kârlar elde eden Rheinmetall tekeli CEO’su Armin Papperger, N-TV’ye yaptığı açıklamada hükümetin planının kendilerini memnun ettiğini söyledi.
Devletin silah tekellerinin kasasına para koyarak ortak olması yönünde hükümetin hazırladığı ve önümüzdeki günlerde tartışmaya açacağı plana ana muhalefet CDU/CSU’nun da destek vermesi bekleniyor.
Bir diğer madde ise silahlanma projelerinin “kamu çıkarı” olarak derecelendirilmesini içeriyor. Böylece, özel silah şirketleri tarafından hayata geçirilmek istenen projelerin bürokratik engellere takılmadan hızlı onay alması hedefleniyor.
BİLİM, SİLAH TEKELLERİNİN EMRİNE VERİLMEK İSTENİYOR
Yine hâlihazırda askeri amaçlı bilimsel çalışmaları destek finansmanı dışında bırakan ve “Zivilklausel” olarak bilinen uygulamanın kaldırılması hedefleniyor. “Zivilklausel,” üniversiteler ve araştırma kurumlarında araştırma ve öğretim faaliyetlerinin yalnızca sivil amaçlar için kullanılmasını, askeri alandaki çalışmalara devlet desteğinin sağlanmamasını taahhüt eden bir düzenleme. Bunun kaldırılması, bilimsel faaliyetlerin askeri uygulamalara doğrudan veya dolaylı olarak katkıda bulunmasını sağlamayı amaçlıyor. Özellikle üniversitelerde bu maddenin korunmasına dair yıllardan beri değişik çalışmalar mevcut.
Planın son maddesi ise, yeni kurulan (“start-up”) şirketlerin risk sermayesine erişiminin kolaylaştırılması ve Avrupa Yatırım Bankası’nın (EIB) askeri açıdan önemli projelere daha fazla para sağlaması hedefini içeriyor. Böylece, askeri alanda faaliyet sürdüren şirketlere sermaye garantisi veriliyor.
Handelsblatt’taki haberde Savunma ve Ekonomi Bakanlıkları tarafından hazırlanan “strateji belgesi”nin Başbakanlık Dairesi tarafından da onaylandığı belirtildi.
DEVLET HENSOLDT’UN YÜZDE 25,1’İNE 2020’DE ORTAK OLMUŞTU
Almanya’da devletin stratejik öneme sahip silah tekellerine ortak olarak koruma altına alması yeni değil. Daha önce Hensoldt şirketine yüzde 25,1 ile ortak olunmuştu. Böylece şirket tarafından alınacak kararların devlet tarafından veto edilmesinin önü açılmıştı. Silah sanayisinin farklı alanlarında faaliyet sürdüren Hensoldt, yüksek hassasiyetli optik ve optoelektronik sistemler üretir. Bu sistemler, gece görüş cihazları, nişangahlar ve gözetleme sistemleri gibi alanlarda kullanılıyor. Türkiye tarafından üretilen SİHA ve İHA’larda da Hensoldt’un ürettiği ürünlerin kullanıldığı biliniyor. Alman devletinin, Thyssen-Krupp tekeline ait bir kol olan Thyssen-Krupp Marina Systems (TKMS) adlı şirkete ortak olması da gündemde. Böylece Almanya, savaş gemisi üretiminde önemli bir güce dönüşecek. Almanya, devlet olarak Airbus tekeline de yüzde 10,84 oranında ortak.
ASLAN PAYI RHEINMETALL’E GİTTİ
Hükümetin son “strateji belgesi”nden memnuniyetini gizlemeyen Rheinmetall tekeli, devletten aldığı siparişler nedeniyle kârını 404 milyon Euro’ya ikiye katlamayı başardı. Şirketin gelirleri, bu yılın ilk yarısında yaklaşık 3,8 milyar Euro’ya yükseldi. Siparişlerin hacmi de ikiye katlanarak 15,4 milyar Euro’ya ulaştı. “Bu kadar hızlı büyüdüğümüz bir dönem hiç olmadı,” diyen Rheinmetall CEO’su Papperger, gelirin yaklaşık iki milyar avro artacağını tahmin ediyor. Ne de olsa Alman devleti, askeri harcamaları rekor düzeyde artırdı ve bunun aslan payı da Rheinmetall’e düşmüş görünüyor.
3 EKİM’DE SAVAŞA KARŞI BÜYÜK GÖSTERİ DÜZENLENECEK
Hükümet, bir taraftan askeri harcamaları yıllık 90 milyar avroya çıkarırken, diğer taraftan Ukrayna savaşının bitmemesi için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Ayrıca son haftalarda Asya-Pasifik’te ABD öncülüğünde Çin’e karşı yapılan büyük askeri tatbikatlardan da geri durmuyor. Rusya’dan sonra Çin ile de ilişkilerin gerilmesi yönünde hamleler yapıyor.
Son birkaç yıldır silahlanma ve militarist dış politikaya karşı yapılan eylemler, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde devam edecek. 3 Ekim’de ise Berlin’de merkezi büyük bir barış gösterisi gerçekleştirilecek. Eyleme ülkenin dört bir yanından on binlerce savaş karşıtının katılması bekleniyor.