Federal hükümetin, Sol Part tarafından yöneltilen soru önergesine verdiği cevap Almanya’da çocuk yoksulluğunun geldiği boyutu gözler önüne seriyor.
Federal hükümetin, 2020 yılına dair son verileri içeren cevabına göre Almanya genelinde, 18 yaş altı çocuk ve gençlerin yüzde 20,2’si yoksulluk sınırında yaşıyor. Bir önceki yıl, yoksulluk sınırında yaşayan çocuk ve gençlerin sayısı 20,05 düzeyindeydi.
Geliri ortalama gelirin yüzde 60’ının altında olan hanelerde yaşayan çocukların sayısı eyaletten eyalete fark gösteriyor. Çocukların yüzde 42’sinin yani her iki çocuktan birinin yoksulluk sınırında yaşadığı Bremen ilk sırada yer alıyor. Çocuk yoksulluğunun, yüzde 26,1 ile yüksek seviyelere ulaştığı ikinci eyalet ise Aşağı Saksonya eyaleti. Bu eyaletleri yüzde 16,8 ile Brandenburg, yüzde 15,8 ile Baden-Würtemberg ve yüzde 12,2 ile Bavyera eyaletleri izliyor.
Sol Parti’nin, koalisyon hükümetinin verdiği sözü tutması ve ’hiç bir çocuk yoksul kalmasın’ planını uygulaması, ailelere söz verildiği üzere çocuklar için temel gelir güvencesi (en yoksul çocuklara 630 euroya kadar) ödenmesi ve çocuk parasının 328 euroya çıkarılması talebine ise hükümetin verdiği yanıt, oyalamacadan öteye gitmedi.
HÜKÜMET HEM AZ VERİYOR HEM DE AĞIRDAN ALIYOR
Trafik lambası koalisyonu, koalisyon anlaşmasında da bu konuda bir çalışma grubunun kurulması üzerine anlaşmıştı. Ancak cevabında hala “yakında” faaliyete geçmesi öngörülen bir çalışma grubu kurmak istediğini belirtmesi, yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veren çocukları ne kadar önemsediğini (ya da önemsemediğini) gösteriyor.
Paritätische Wohlfahrtsverband, daha ocak ayında hükümetin, çocuklar için temel gelir güvencesi sunma planını selamlamış ve bir dönüm noktası olarak nitelendirmişti. Paritätische yöneticisi Ulrich Schneider, “planın uygulama aşamasında koalisyonun çocuk yoksulluğunu yok etmeyi gerçekten ciddiye alıp almadığını da göreceğiz” demişti. Ayrıca ödenen yardım oranlarının hem çocuklar hem de yetişkinler için başından bu yana özellikle düşük hesaplandığını söyleyen Schneider, çocuklar için öngörülen yardımın uzatılmadan bir an önce ödenmesini talep etmişti.
Geçtiğimiz hafta bu konuda da bir açıklama yapan Federal Sosyal İşler Bakanlığı, söz konusu acil yardımın önümüzdeki hafta hükümet partileri arasında görüşülüp yasalaşacağını açıkladı. Federal Aile Bakanı Anne Spiegel’in (Bündnis 90 Grüne) açıklamasına göre acil yardım kapsamında 2,7 milyon çocuğa aylık 20 euro düzeyinde ek yardım ödenecek. Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Hubertus Heil daha önce acil yardım miktarının çocuk başına 10 euro düzeyinde olmasını önermiş ve Paritätische tarafından yoksulları aşağılamak ve vurdumduymaz davranmakla eleştirilmişti. Schneider son yaptığı açıklamada, “yoksul ailelerin gerçekten nelerle mücadele etmek zorunda olduklarını bilenlerin, yoksulların yüklerinin bir an önce gerçekten hafifletilmesi gerektiğini de bilir” dedi ve yoksulluğun tek çaresinin para olduğunun altını çizdi.
Çocuk yoksulluğunu gidermek üzere fikir üreten diğer kesimler de var elbette. Neoliberal çizgisiyle bilinen Münich ifo- Enstitüsü, daha bir kaç gün önce, yalnız çocuk yetiştiren ebeveynlere, yoksul ve çok çocuklu ailelere, temel gelir yardımının bir başka versiyonu olan “katılım parası” ödenerek milyonlarca çocuğun yoksulluktan kurtarılabileceğini öne sürdü. Enstitü, hanelerin gelirleri arttıkça yardımın düşürülmesi kaydıyla, mevcut çocuk parasının ve çocuk parası ek yardımının birleştirilerek tek bir yardım olarak ödenmesi ve böylelikle çocukların yüzde 11’inin temel yardım cenderesinden kurtarılmasını öneriyor.