Pauline Jäckels/Neues Deutschland
Almanya yine İsrail’e silah sağlıyor. Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırımla suçlanan bir hükümete; ordusu Ekim 2023’ten bu yana Gazze ve Lübnan’da onbinlerce sivili öldüren ve sivil altyapıyı defalarca yok eden hastaneleri, okulları ve fırınları bombalayan bir devlete. Hayati önem taşıyan yardım malzemelerinin Gazze Şeridi’ne ulaşmasını defalarca aktif bir şekilde engelleyen bir hükümet; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Soruşturma Komisyonu’nun kendisi hakkında savaş suçları işlediğini söylediği bir başbakan. Ve İsrail silahlı kuvvetlerinin BM mevzilerine bile bile defalarca saldırması yalnızca birkaç gün önce idi. Bunun artık meşru müdafaayla hiçbir ilgisi yok.
Ama durun, başka bir şey daha vardı; İsrail’e askeri teçhizat ihraç etmek bir şekilde yasal açıdan hassas değil mi? Alman uygulama yasası, „ihraç izninin verilmesinin Federal Cumhuriyetin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğine inanmak için neden varsa“ federal hükümetin silah ihracatı için tekellere lisans vermesine izin vermiyor. BM uzmanlarının haziran ayında yaptığı bir değerlendirmeye göre, „İsrail’e silah ve mühimmat transferi, insan haklarının ve uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlali olabilir ve devletin muhtemelen soykırım da dahil olmak üzere uluslararası suçlara suç ortağı olma riskini taşıyabilir.“
Eğer konu bu kadar ciddi olmasaydı, Dışişleri Bakanlığı’ndaki zeki avukatların hukuki durum ile gerçeklik arasındaki bu bariz çelişkiye karşı buldukları çözüme neredeyse gülünebilirdi: İsrail hükümetine sağlanan askeri teçhizatın uluslararası hukukun ihlali amacıyla kullanılmasına izin verilmeyeceğine dair imza attırmışlardı. Ve büyük olasılıkla Berlin’deki insanlar, İsrail’e, örneğin Demir Kubbe füze savunma sistemi için ( meşru müdafaa için) savunma ekipmanı sağladıklarını iddia edecekler.
Bu gerçekten doğru olsa bile, federal hükümetin İsrail’in uluslararası hukuka uymasını sağlamak için alışılagelmiş „taraflarla konuşuyoruz“ diplomasisinin ötesinde elindeki tek baskı aracı, sessiz veya halka da açık, sesli bir şekilde iletilmiş silah ambargosudur. halka açık. Ama şimdiki gibi Almanya yeniden silah tedarik ederse Netanyahu’ya ulaşacak mesaj çok açık: „Eskisi gibi devam edin!“
Her ne kadar Olaf Scholz bunun tersini defalarca vurgulasa da – Gazze’deki sivil nüfus, İsrailli rehineler ve hayatları Netanyahu’nun savaşı nedeniyle doğrudan tehlikeye giren Lübnan’daki insanlar, Federal Şansölye için çok önemsizdir. Önemli olan onun muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik CDU lideri Friedrich Merz ve medya tekeli Springer ve benzerlerinin siyasi saldırılarının dışında olmasıdır.
Çeviren: Semra Çelik