Written by 16:00 HABERLER

Corona-App: Özel hayat markajda

Almanya’da hükümet tarafından aylardır hayata geçirilmesi planlanan Corona-App uygulaması, 16 Haziran’da resmen devreye konuldu. Cep telefonlarına yüklenecek uygulama sayesinde 2 metreye kadar mesafede bütün telefonların seri numaraları (ID) kaydediliyor. Böylece kimin kimime yaklaştığı, aynı ortamda bulunduğu rahatlıkla tespit edilebilecek.

Federal hükümet tarafından aylardır üzerinde çalışma yapılan ve 20 milyon euroya mal olan Corona-App için her ay 2,5-3,5 milyon euro arasında harcama yapılacak. App’in geliştirilmesinde SAP ve Tekom şirketleri görev aldı. Bilimsel destek ve veri paylaşımı konusunda ise Fraunhofer, Helmholtz ve Robert Koch enstitüleri destek verdi.

Çin ve İsrail’de daha önce uygulanmaya başlanan ve “Tracking“ olarak adlandırılan App, Almanya’da “Tracing” olarak isimlendirildi.

Basında yer alan bilgilere göre, koronavirüs taşıdığı sağlık daireleri ya da kendileri tarafından merkezi sisteme kaydedilecek kişiler, cep telefonlarında konumlarını açtıklarında, koronavirüs taşımayan kişiler App’i yüklemeleri durumunda, 15 dakika boyunca 2 metre yakın durduklarında App tarama yaparak yakında koronavürüs taşıyan birisinin olduğunu haber verecek. Laboratuvarda test yaptıranlar da aldıkları kodu App’e okutarak kaydedebilecekler.

Böylece, yakın temasta bulunan birisine düzenli olarak koronavirüs testi yapması öneriliyor. Her ne kadar uygulama çerçevesinde cep telefonları arasında bilgi alışverişinin internet, bluetooth ya da başka yöntemle topladığı bilgilerin lokal olacağı, merkezi bilgisayarda kaydedilmeyeceği edilse de, bu konuda değişik fikirler de öne sürülüyor. Bilgilerin merkezi sistem tarafından bir süre kaydedileceğini iddia edenler de var.

SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?

Her ne kadar Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, cep telefonlarından gönderilecek sinyallerin anonim olacağını, sadece cep telefonlarının seri numaralarının kaydedileceği ifade edilse de gerçekte bunun nasıl hayat bulacağı bilinmiyor. App’in yaptığı tarama sonucunda kaydettiği seri numaraların iki hafta boyunca kayıtlı olacağı belirtiliyor. Bu da iki hafta boyunca kimlerle yakın temas içinde olunduğu ve görüşüldüğünün kaydedileceği anlamına geliyor. Dolayısıyla özel ilişkiler, bağlantılar artık “özel” olmaktan çıkacak.

Günde bir kez merkezi sisteme bağlanacak olan App’in sadece 2 metre yaklaşan kişilerin cep telefonu seri numaralarını mı yoksa başka bilgileri de mi paylaşacağı da muğlak olan noktalar arasında. Şimdilik sadece seri numaralarının paylaşılacağı ifade ediliyor.

Şu anda isteyenlerin gönüllü olarak cep telefonlarına yükleyip kullanabilecekleri şeklinde sunulan App’in önümüzdeki dönemde bazı alanlarda zorunlu olma olasılığı hiç de az değil. Şimdiden tren ve uçak yolculuğu yapanların zorunlu olarak App’i indirmeleri gerektiğinden söz ediliyor. Yine restourantların da benzer bir yola başvurarak, müşterilerde güvenli ortamda yemek yemelerini sağlamak için buna başvurabilecekleri dile getiriliyor. Bu durumda koronavirüs testi pozitif çıkan kişilerin hemen uzaklaştırılması anlamına geliyor. Bu da doğal olarak koronavirüs taşıyanların toplumdan dışlanması anlamına gelecek.

BUGÜNDE KADAR CİDDİ BİR SONUÇ YOK

Corona-App’i geliştirip kullanmaya başlayan ilk ülke elbette Almanya değil. Daha önce pek çok ülke aynı yönteme başvurdu. Avrupa’da ise Avusturya yaygın olarak App’i kullanan ülke oldu. Ancak App’in kullanılmasının koronavirüsün yayılmasının durdurulmasında ciddi bir rol oynamadığı belirtiliyor. Benzer bir tablo Avustralya’da da söz konusu.

Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalara göre ülke nüfüsünün yüzde 60’nin Corona-App’i kullanması durumunda bir başarının sağlanabileceğine işaret ediyor. Almanya’da yapılan kamuoyu yoklamalarına göre halkın yaklaşık yüzde 42’si böyle bir App’i kullanmadan yana değil. (YH)

Close