DGB, 22 Genel Kongresi’ni Berlin’de topladı. Kültürel bir etkinlikle açılan kongreye uluslararası misafirlerin yanı sıra Federal Cumhurbaşkanı F.W. Steinmeier’in yanı sıra Berlin Belediye Başkanı F. Giffey katıldı. Savaşın gölgesinde yapılan DGB kongresinde silahlanma ve barış konuları gündemi belirleyecek. Son dönem sanayi sendikaları ve hizmet işkolu sendikaları arasında yaşanan gerginliğin kongreye yansımamasına özel çaba harcandı.
Alman Sendikalar Birliği (DGB) 22. Genel Kongresi 8 Mayıs günü Berlin’de başladı. 12 Mayıs gününe kadar devam edecek kongrede 400 delege 60 önerge ve 10’dan fazla inisiyatif önerge üzerinden DGB’nin önümüzdeki dört yıl için politik çizgisini belirleyecek.
Kongrenin açılışında, “Bugün faşizmin yenildiği, barışın geldiği bir günde, 8 Mayıs’ta kongremizin açılmasının özel bir anlamı var. Ne var ki barışın sağlandığı bugün, kongremizi savaşın gölgesinde yapıyoruz” diye konuşan DGB Genel Başkanı Reiner Hoffmann, “Buradan Vladimir Putin’e sesleniyoruz, ‘bay Putin bu savaşı durdurun, bu ölümleri durdurun’ dedi.
Savaşın insan onurunu ayaklar altında aldığını, milyonlarca Ukraynalıları yerinden yurdundan ettiğini dile getiren Hoffmann, Alman sendikalarının savaşın sona ermesi, barışın sağlanması talebinde ortak hareket ettiklerini söyledi. “Uluslararası sendikal birliklerde de bu konuda hemfikiriz” diye konuşan Hoffmann, Almanya’ya gelen savaş mültecilerine her türlü yardımın sunulmasını talep etti. Bazı işverenlerin mültecileri ucuz işgücü olarak kullanmaya çalıştığını hatırlatan Hoffmann, “Bu nedenle Ukraynalıların mesleklerinin hemen tanınmalı, ucuz işgücü olarak sömürülmeleri engellenmelidir” dedi.
8 Mayıs – Kurtuluş Günü!
Kongrenin açılışına katılan Federal Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier delegelerin çoğunluğu tarafından ayakta alkışlarla karşılandı. Hoffmann’ın kongreyi açmasından sonra söz alan Steinmeier, “77 yıl önce bugün, İkinci Dünya Savaşı sona erdi ve onunla birlikte Avrupa’da milyonlarca ölüm ve acı getiren Nasyonal Sosyalist diktatörlükte sona erdi. 8 Mayıs biz Almanlar için şükran günüdür. 77 yıl önce Hitler’i yenenler Batılı ve Doğulu müttefiklerdi ve biz Almanlar bugün bu tarihi Kurtuluş Günü olarak kabul ediyoruz” dedi.
Steinmeier’in bu sözleri delegeler tarafından dakikalarca alkışlandı. Geçmiş yıllarda değişik cumhurbaşkanları ve başbakanlar, 8 Mayıs’ı Almanya’nın yenildiği gün olarak görmelerine karşın “kurtuluş günü” olarak ifade etmiyorlardı.
Steinmeier, “kuşaklar boyu inşa edilen Avrupa barış sisteminin Putin tarafından yerle bir edildiğini, Almanya’nın bir bütün olarak Ukrayna’nın yanında olduğunu sözleri de delegelerin çoğunluğu tarafından yoğun desteklendi. “Sadece güçlü olduğumuz zaman ciddi müzakereler yapabiliriz – bu nedenle ordumuzun geliştirilmesinden, güçlendirilmesinden yanayım” diye konuşmasını sürdüren Steinmeier, “8 Mayıs bugün savaşın günü oldu” diyerek “kurtuluş günü” tanımlamasını da revize etti.
‘Yumurtalı şiddet ve demokrasi’
DGB Başkanı Hoffmann’a ülkeye sunduğu hizmetler için 1 Mayıs’ta teşekkür etme niyetlisi olduğunu ancak bunu yoğun protestolar nedeniyle yerine getiremediğini söyleyen Berlin Büyükşehir Belediye Başkanı Franziska Giffey, “Protesto olur, sert protesto da olur. Ama birilerinin konuşmasının şiddet yoluyla engellenmesi kabul edilemez bir durum” dedi.
DGB’nin Berlin’deki düzenlediği 1 Mayıs mitingine katılan Giffey konuşmasını yoğun protesto sloganları ve atılan yumurtalar nedeniyle tamamlayamamıştı.
Kongre gecikmeyle başladı
Misafirlerin konuşmalarını uzatması nedeniyle planlanan zaman aşıldı ve asıl kongre geç başladı. Kongre prosedürlerinin yerine getirilmesinden sonra yürütme kurulunun sözlü raporlarını sunmalarıyla devam eden kongre daha sonra delegelerin konuşmalarıyla devam etti. 9 Mayıs günü emekliye ayrılan Hoffmann’ın yerine yeni bir başkan seçilecek ve yürütmenin diğer üyeleri onaylanacak.