1 Haziran pazar günü hayatını kaybeden Feti Yentür, pazar günü Frankfurt Alevi Kültür Merkezi salonunda düzenlenen bir törenle Türkiye’ye uğurlandı. Almanya’nın değişik kentlerinden 300’den fazla yoldaşının katıldığı törenle yapılan konuşmalarda, 1970’li yılların ikinci yarısından itibaren Halkın Kurtuluşu saflarında devrimci mücadele içinde yer almaya başlayan Yentür’ün Türkiye ve Almanya’da her türden haksızlığa, baskıya ve sömürüye karşı mücadelenin içinde yer aldığına dikkat çekildi. Törene katılanlar arasında çok sayıda gencin olması dikkat çekiciydi. Anma etkinliği saygı duruşu ve Yentür’ün hayatını anlatan filmle başladı.
Törenin moderasyonunu yapan Evrensel Gazetesi Almanya temsilcisi Yücel Özdemir, “30 yıl önce yayın hayatına başlayan gazetemiz Evrensel’in Avrupa’da yayınlanmasında Feti Yentür’ün emeği çok büyüktü. O, redaksiyonda hazırlanan sayfaların kağıt ve mürekkeple buluşarak gazete dönüştürülmesinin profesörüydü. Hiçbir zaman unutmayacağız ve onun bize bıraktığı mirası gelecek kuşaklara aktarmaya devam edeceğiz” dedi.
Emek Partisi adına konuşan Çetin Karahan, “Feti Yentür’ü farklı kılan özelliklerinin başında Prof. diye anılmasına da neden olan, bilime ve teknolojiye olan sıradışı ilgisi, yeteneği ve öğrenme aşkı geliyordu. O sadece en zor ve yeni teknolojilere, makinelere özel merak ve ilgiyle yaklaşan biri değildi. Bu özel ilgi ve yeteneğini, işçi sınıfı davasına ve örgütünün ihtiyaçlarına sımsıkı bağlayan biri olduğu için özel biriydi. Eğer örgütü ve mücadele için gerekliyse en karmaşık, en yeni teknolojileri, alet veya makineleri gece gündüz demeden büyük bir aşk ve hırsla yoğunlaşarak çözmeye girişir ve çözene kadar da asla vazgeçmezdi. Örgütü ve mücadelenin sağladığı yararı, kolaylığı gördükçe de bundan büyük haz duyardı. Bir mühendislik ve teknik eğitim görmemiş, tamamen kendi özel yetenekleri, öğrenme tutkusuyla ve asıl olarak da işçi sınıfı davasına bir yarar sağlamaya odaklandığı için aldığı en zor görevlerin üstesinden gelebilen gerçek bir profesör oldu. Ömrünü adadığı, değerli katkılar sunduğu ve parçası olmaktan ömür boyu onur duyduğu işçi sınıfı davası ve partisi de hep onunla onur duyacak. Anıları ve kattıkları, sınıfsız-sömürüsüz bir dünya için verdiğimiz mücadele içinde yaşamaya devam edecek” dedi.
Eşi Zahide Yentür ise yaptığı konuşmada, “Birlikte çalıştığımız gazete bürosunda bizim Prof’umuzdu. Hepimiz çalışırdık ama Prof’un çalışması bir başkaydı. Çalışmanın her alanında devrimci inisiyatif gösterir, yazıları okur ve düzeltir, bozulan makineleri tamir eder, dizgi, mizanpaj, baskı yapardı. Prof. yanımızdaysa işler aksamaz, bundan hep emin olurduk. O aynı zamanda iyi bir eş ve babaydı. Yaşamını, her zaman bu inanca ve partinin ve mücadelenin ihtiyaçlarına uygun düzenledi” dedi.
Gençlik adına yapılan konuşmada da Feti Yentür’in mücadele karşısında göstermiş olduğu sabırlı tutumuyla, kararlılığıyla ve teknolojiye duyduğu ilgiyle gençlere büyük bir miras bıraktığını ifade ederek, “Irkçılığa, faşizme ve milliyetçiliği karşı insanca bir yaşam için verdiğimiz mücadelede hep bizimle olacak” denildi.
Son konuşmayı yapan Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Yürütme Kurulu üyesi Bayram Aksu da Feti Yentür’ün 1980’de kurulan federasyonun kuruluş çalışmaları içinde yer aldığını, Almanya’da ırkçılığa, milliyetçiliğe ve sömürüye karşı verilen mücadelenin parçası olduğunu belirterek, “1980’li yılların başında üniversite öğrenimi için geldiği Nürnberg’den bir daha Türkiye’ye geri dönemedi. 1980’deki askeri darbeden sonra vatandaşlıktan çıkarıldı. Nürnberg’de o yıllarda yerel ve yabancı işçilerin mücadelesini ortaklaştırma ve farklı uluslardan emekçi halklar arasında köprüler kurma amacıyla temelleri atılan federasyonumuzun ilk kurucuları arasında yer aldı. Erlangen Üniversitesinde başladığı elektrik mühendisliği eğitimini yarıda bırakarak sosyalizm davasına daha iyi hizmet etmek istedi. 1980’de Halk Cephesi’nin çıkardığı ve mahkemece yasaklanan ‘Stop Strauss’ afislerini astığı için hakkında dava açıldı ve iki yıl hapis yattı. Cezaevinden çıktıktan sonra oturumu iptal edildiği için bir yıl İsviçre’de yaşamak zorunda kaldı. Daha sonra Fransa ve ardından yeniden Almanya’da yaşamını sürdürdü. Gittiği her yerde mücadelenin parçası olmaya devam etti. Mücadelemizde yaşamaya devam edecek“ dedi.
Konuşmaların ardından törene katılanlar Yentür’in naaşına karanfiller bırakarak vedalaştılar. Naaşı bugün İstanbul’a götürülecek Yentür için salı günü saat 11.00‘de Ayazağa Mezarlığında bir tören gerçekleştirilecek. (Frankfurt/YH)