Gudrun GIESE / Junge Welt
Almanya’da 18-24 yaş aralığındaki gençlerin dörtte biri 2023 yılında yoksulluk riski altında kabul edildi. Bu korkutucu oranın geçtiğimiz yılda artmaya devam ettiği kesin. Gençlerin maksimum yüzde 25’i geri planda kalırsa toplum nasıl toparlanabilir? Zira gelecek neslin öğrenmesi, kendini eğitmesi, geleceğe umutla bakması ve daha fazla sorumluluk almaya kendini hazırlaması gerekiyor. Ama bu ülkede siyaset, iş dünyası ve toplum milyonlarca insanın yoksullaşmasına göz yumuyor.
Yoksulluk riski altında olan gençlerin birçoğu zaten maddi açıdan dezavantajlı ailelerden geliyor. Bu, onları düşük para, düşük eğitim katılımı ve iş piyasasında düşük beklentiler gibi bir sürekliliğe salmayı haklı çıkarır mı? Tabii ki değil! Ancak ülkemizde şirketler, kalifiye eleman sayısının azlığından, çıraklık başvurularında ise yeterli vasıflara sahip olmadıklarından yakınmayı tercih ediyor. İyi nitelikler için kişisel sorumluluk alınması gerektiği vurgulanıyor? Devlet ise hiçbir şey yapmıyor.
Eyalet ve federal hükümetler de tüm çocukları desteklemenin ve onlara bakmanın ne kadar önemli olduğunu anlamıyor. “Temel çocuk yardımı” için başlatılan koalisyon projesi feci şekilde başarısızlığa uğradı. Yakın zamanda çıkarılan “vergi paketi” zenginlere değerli çocuk yardımı sağlarken, yoksullara birkaç avro daha fazla çocuk yardımı veriliyor. Daha da kötüsü: Berlin Senatosu, üç milyar avroluk kemer sıkma paketinde eğitim sektöründe ve toplumsal katılım projelerinde büyük kesintiler yaptı. Bunun sonuçları ancak birkaç yıl içinde, CDU ve SPD’nin mevcut koalisyonu çoktan tarihe karıştığında ortaya çıkacak.
Çocuklara ve gençlere daha iyi imkanlar sunmaya yönelik öneriler var. Federal Katolik Gençlik Sosyal Hizmetleri Derneği (BAG KJS), yoksulluktan uzak temel çocuk ve genç refahının merkezi bir rol oynadığı “gençlik yoksulluğunu izleme” adlı çalışmasında fikirleri derledi. Ancak bunun bile gelişmelere bağlı olarak gerçekçi bir şekilde hesaplanması gerekir, çünkü kiralardaki sürekli artış ve yüksek gıda ve ulaşım maliyetleri göz önüne alındığında, temel güvenlik politik olarak sabitlenemez, bunun yerine asgari ücret ve Bürgergeld’e (vatandaş parası) benzer şekilde uygulanması gereken uygun bir ayarlama mekanizması gerekir. Ancak şubat ayında yapılacak erken seçimlerin ardından CDU liderliğindeki federal hükümetin kurulması beklendiğinden, bu alanlarda muhtemelen çok daha fazla kesinti yapılacak.
Yoksulluk sarmalının çok daha hızlı dönmesi muhtemel. Yoksulları düşünen yok, yoksul ailelerin çocuklarını ve gençlerini de. Önemli olan arabanın yürümesi, tekerlerin altında kalanlara rağmen…
Çeviren: Semra Çelik