Polisin başvurduğu şiddeti protesto etmek için DİDF ve eyalet milletvekili Deniz Çelik’in aile ile iletişime geçerek eylem çağrısı yapması, Hamburg Emniyet Müdürlüğü’nü de harekete geçirdi. Emniyet Müdürü Ralf Martin Meyer’in ricası üzerine Hamburg Türk Toplumu (TGH) Başkanı Murat Kaplan aracılığıyla başta Hamburg Başkonsolosu Yonca Sunel olmak üzere, bazı örgüt temsilcilerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Alsterdorf’daki emniyet müdürlüğü binasından gerçekleşen görüşme yaklaşık 2 saat sürdü.
Basına kapalı yapılan toplantıya eleştiriler gelmesinin ardından, toplantıya katılan bazı dernek temsilcileri 23 Ağustos Pazar günü Trabzonlular Derneği’nde bir basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan TGH Başkanı Kaplan, “K.H’ya polisin yaptığı sert davranışı İçişleri Senatörü ve Polis Müdürü de tasvip etmedi. Tarafları diyalog ve çözüm noktasında bir araya getirmeyi önerdiklerini belirttiler. Polis de bu toplumun bir parçasıdır. Bu tür olaylar ne ilk ne de son olacaktır. Biz polisin sert davranışına maruz kalan bu genci kaybetmek istemiyoruz. Böyle bir şey yaşanmamalıydı. Olaydan sonra bazı gazetelerde yer alan ön yargılı haberler bizleri üzmüştür” dedi.
Kaplan bir gazetecinin, “Neden yürüyüş ya da miting düzenlemediniz?” şeklindeki sorusuna “Biz sorunun çözümü için yürüyüş ya da miting yapmayı doğru bulmadık. Sorunların görüşülerek çözüme kavuşturulmasını benimsedik” dedi.
Toplantıya katılan gazetemiz muhabiri ve DİDF yönetim kurulu üyesi Sinan Özbolat söz alarak, “Bu toplantıda anlaşılan bu görüşmeyi yapanlar polisi aklamak ve şirin göstermek gibi bir görev üstlenmişler. Ayrıca kendi özel işiniz için mi bu görüşmeyi yaptınız. Neden görüşmeler kapalı kapılar ardında yapılıyor? Bu görüşmelerle kamuoyunun tepkisi yatıştırılarak yeni ırkçı saldırılara zemin hazırlanıyor. DIDF olarak biz demokratik hakkımızı kullanarak polis şiddetini protesto eden bir miting düzenledik. Görüşmenin başarılı geçtiğini söylüyorsunuz. Somut hangi karar alındı? K.H’ya karşı açılan dava mı durduruldu. Polis veya Hamburg İçişleri Bakanlığı özür mü diledi. şiddet uygulayan polisler görevden mi uzaklaştırıldı? Bunların hiçbiri olmamış tam tersine organize ettiğimiz mitinge katılımı azaltmak için polis yetkilileri sizi uyarmış. Ayrıca antifa katılacak diye bu kentin ırkçılığa karşı mücadele eden kesimleri ile Türkiye kökenli göçmen emekçileri karşı karşıya getirmek istiyorlar sizler de buna alet oluyorsunuz” dedi.
Bunun üzerine söz alan Kaplan tepkilerin barışçıl bir şekilde ifade edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Olaya sükûnetle ve çözüm odaklı baktığımızda polise karşı değil, bilakis polis ile beraber olacağız. Polisi kabullenmemiz gerek. Bizim çocuklarımızdan da polis olanlar var. Bu olayın peşindeyiz ve ileriki günlerde de resmi görüşmelerimiz devam edecek” dedi. (YH)
