İşsizlik sayısının düşmesine ve istikrarlı ekonomisine rağmen Almanya’da birçok vatandaş ciddi ekonomik sıkıntılarla boğuşmak zorunda. Borçlu olanların sayısında hafif bir düşüş olsa da her on vatandaştan biri artık giderlerini karşılayamayacak durumda.
SEVİNÇ SÖNMEZ
Özellikle düşük ücretle çalışan emekçileri, mini job’larla yaşamını idame ettirmeye çalışan kadınları, yalnız çocuk yetiştiren ebeveynleri, daha çalışma yaşamına atılmadan işsiz olup sosyal yardım gibi devlet desteği ile geçinmeye çalışan gençleri ve emekli maaşı ile ayın sonunu getiremeyen yaşlıları borçlanmaya iten nedenler olarak işsizlik, uzun süreli hastalık durumu, sürekli artan kira ve yan giderler öne çıksa da asıl nedenlerin düşük ücret sektörünün hızla büyümesi, emekçilerin kısa vadeli işlerde çalışmak zorunda bırakılması, ücretlerin düşmesi, dolayısıyla emeklilik kasasına ödenen primlerin düşmesi, sağlık alanında olduğu gibi on yıllardır emeklilik reformu adı altında emeklilik maaşlarına yapılan kesintilerin artması olduğu ortada.
EK İŞ DE GİDERİ KARŞILAMIYOR
Tek işte çalışarak geçimini sağlayamayan emekçiler ek bir işe dahi gitseler aldıkları düşük ücretlerle giderlerini dahi karşılayamıyorlar. Yani giderler karşılanıp borçlar taksitle bile ödense, öncelikle avukat masrafları, borçların zamanında ödenmediğinden dolayı oluşan faizler ve öncelikle bu pozisyonların ödenmesi ve ardından ödenen taksitlerin asıl borçtan kesilmesi gerekiyor. Bu demek oluyor ki, borçlar kısmen ödense de ödemede kaynaklanan gecikmeden dolayı oluşan cezalar ve/veya faizler borcun üzerine ekleniyor. Çember gittikçe büyüyüp borçlar ödenmeyecek bir hal alıyor.
Almanya da büyüyen iş pazarı ve konjonktürel canlılık halkın ekonomik durumuna yansımıyor. Borçlarla boğuşan insanların sayısında son beş yılda ilk kez hafif bir düşüş yaşansa da bu genel tabloyu değiştirmiyor. Elde edilen gelir, düzenli olan gider ve harcamaları karşılamadığında borç batağı, kredi, faizler vs derken çığ gibi büyüyor.
6.92 MİLYON KİŞİ SÜREKLİ BORÇLU
Kredi ajansı- Creditreform’un verdiği bilgiye göre şu anda 18 yaş üstü 6, 92 milyon tüketici giderlerini karşılayamıyor ve sürekli borçlanıyor. Ajans tarafından hazırlanan “Borçlular Atlası”nda yer alan verilere göre, yaşanan hafif düşüş gözönüne alındığında, geçen yıla oranla bu yıl sadece 10 bin vatandaşın borçtan kurtulduğu belirtiliyor. Ancak sonuç itibarı ile yüzde 10,4’ ten yüzde 10’a düşen bu sayı federal düzeyde pek bir anlam ifade etmiyor. Halen her on yetişkinden birinin giderleri gelirlerinden sürekli daha yüksek.
Geçen yılın en yüksek borçlu oranına sahip eyaletlerin başında yüzde 14 düzeyinde borçlunun yaşadığı Bremen ve ardından Saksonya ve Berlin eyaletleri gelirken, en az borçlu oranına sahip olan eyaletler olarak yüzde 7,43 ile Bavyera ve 8,31 ile Baden Württemberg belirtiliyor.
Açık farkla en yüksek borçlu oranı, tahminlerin aksine doğu eyaletlerinde değil, batı da, Kuzey Ren Vestfalya ve Bavyera eyaletlerinde bulunuyor. Kuzey- Ren- Wesfalya’da 1,75 milyon insan ekonomik sorumluluklarını karşılayamazken, Bavyera da 790 bin insan borçlu durumda. Bir kıyaslama yapacak olursak, oran olarak en yüksek borçlu kesimine sahip olan Bremen de 80 bin borçlu tüketici kayıtlıyken, en az borçlu oranına sahip olan Saksonya da 340 bin borçlu kayıt altına alınmış.
Borçlu vatandaşların sayısında ki hafif düşüş ise iş pazarında ki olumlu gelişmelere bağlanıyor. Ancak bu olumlu gidişatın uzun süreli olmayacağını son aylarda ortaya çıkan ekonomik-konjonktürel bulanıklık gösteriyor.
YAŞLANDIKÇA BORÇ VE BORÇLULAR ARTIYOR
Bu gelişmelere paralel olarak son yıllarda yaşlılıkta borçlananların sayısında da büyük bir artış görülüyor. Faturalarını ödeyemeyecek durumda olan 70 yaş üstü insanların sayısı son 12 ayda yüzde 44,9 olmak üzere 380 bine yükselmiş. Yaşları 60- 69 arası olan yaşlılarda ise bu artış 15,3 civarında olmak üzere 640 bin olarak ifade ediliyor.
Aşırı borçlanmış yaşlıların durumu, sayılar 2013 yılında yapılmış olan araştırmalarla kıyaslandığında daha net anlaşılıyor. Çünkü 2013 yılından bu yana borçlanan ve borçlarını orta vadede ödeyemeyecek olan 70 yaş üzeri yaşlıların oranı yüzde 234 oranında artmış!
Emeklilik çağındaki fakirleşme ve borçlanmadan en olumsuz etkilenenler arasında, uzun yıllar düşük ücretli, vasıfsız işlerde çalıştıkları veya uzun süreli işsiz oldukları için emekli olduklarında cüzi bir emekli aylığıyla aybaşını getirmekte zorlanan Türkiye kökenli göçmeler geliyor. (Mannheim/YH)
