Duisburg’da sanayi temizliği yapan IHG işçileri toplu sözleşme görüşmelerinin çıkmaza girmesi ve işverenin çalışanlardan fedakarlık yapmasını talep etmesi üzerine uyarı grevine çıktılar. Geçtiğimiz haftalarda sendika (IG Bau) ve işveren arasında yapaılan görüşmeler, sendikanın yüzde 5,5 ücret zammı talebine karşılık, işverenin işçi ücretlerinde yüzde 20 indirim istemesi üzerine tıkanmıştı.
Aradan geçen zaman içinde işverenin aynı tavrını sürdürmesi üzerine ThyssenKrupp’ta çalışan IHG işçileri uyarı grevine çıktılar. İşletme önünde bir de eylem yapan işçiler, korona döneminde zaten zorluklar yaşadıklarını ve haklarından fedakarlık yapmak istemediklerini dile getirdiler. IHG işçileriyle dayanışmak için aralarında DLG işçi temsilcisi Haydar Toktaş, Thyssen Krupp IG Metall Sendika temsilciliğinden Andrea Randerath, DGB Duisburg Başkanı Angelika Wagner’in de olduğu temsilci ve sendikacılar da eyleme destek verdiler.
EYLEMLER İŞVERENİ MASAYA DÖNDÜRDÜ
Şimdiye kadar masaya oturmaya yanaşmayan işveren eylmin ardından toplu sözleşme görüşmesine katılmak durumunda kaldı. Ancak yapılan ikinci TİS görüşmesinden de bir sonuç çıkmadı.
İŞÇİLER SORUNLARINI ANLATTI:
IHG işçileri, yaşadıkları sorunları ve gelişmeleri gazetemize anlattılar:
Ahmet Öztürk:
1973 yılında Trabzon’dan Duisburg a geldim. 1979’da Thyssen’e işçi olarak başladım. O zaman gençtim ve işçiliğin ne olduğunu daha anlamamıştım. Onun için 1981 yılında kendim işten ayrıldım. Bir zaman işsiz kaldım, daha sonra montaj işinde çalıştım.Kaynak kursuna gittim ve 1984 yılından beri de IHG firmasında çalışmaktayım.
Bakmakla yükümlü olduğumuz çoluk çocuğumuz var, geçinmek zor. Bunun için
bugün de sendikamız IG Bau yıllık yüzde 5,5 saat ücretine zam istiyor. Bence bu dönem için
bu talep çok makul: ama ne var ki, işveren bu talebe karşılık saat ücretimizden
yüzde 20 fedakarlık etmemizi istiyor.
Bu pandemi döneminde bizler kendimizi ve ailemizi riske atarak çalışıyoruz.
Bazı arkadaşlarımızı koronaya yakalandı. Bu koşullarda çalışmak zor ve zaten hayat pahalı.
Buna ragmen yüzde 20 indirim istemeleri anormal bir davranış. Onun icin bugun burada uyarı grevine çıktık.
Sendikamiz ve TİS komisyonunda görev alan arkadaşlarımıza güveniyoruz.
Kiralik firmadan gelen arkadaşlarımız da bizimle beraber burada. Bu bizi sevindiriyor. Başaracağımıza inanıyorum.
Mehmet Özdemir:
UN-Projekt iscisiyim. IHG firmasında kiralık işçi olarak çalışıyorum.
Bizim işimiz daha zor. Pandemi döneminde IHG’de kiralık işçilerin bir kısmı işten atılmıştı.
Bizler kiralık işçiler olarak gittiğimiz firmada arkadaşlarımızla tam kaynaşmaya başlarken bu sefer başka firmaya kiralanıyoruz. Seyyar satıcılar gibi, emeğimiz de seyyar oldu.
Burdada kömür bantlarinda kömür pisliğini temizliyoruz. Nerede en zor ve pis iş varsa biz oradayız.
Saat ücretimiz ise 11,13 euro. Ev kiram 700 euro. Geçinmek çok zor. Çalıştığımız halde geçinemiyoruz.
Bugün IHG’de çalışan arkadaslarımızın haklı talebi için biz de uyarı grevine çıktık.
Onların kazanımı bizim de kazanımızdır.
Angelov Angel:
Bulgaristanlıyım. 2014 yılında Almanya’ya geldim.
6 yıldır buradayım. 5 ayrı kiralık firmada çalıştım. Ne zaman firmalarda sorun olursa ilk biz kiralık işçileri işten atıyorlar. Onun için 6 yılda 5 ayrı firmada çalıştım. Şu anda da Zeit Plus firmasının işçisiyim ve 5 aydır da IHG bünyesinde kiralık olarak çalışıyorum. Benim saat ücretim de 10,30 euro. Normali 11,13 € olduğu halde bizim firma Zeit Plus buna uymuyor.
Daha düşük ödeme yapıyor. Kiralık işçilerin örgütlü olması daha zor, çünkü hepimiz dağınık ve farklı firmalarda çalışıyoruz. Aslında bu sistem kiralık firmalara izin vererek işçilerin birliği e örgütlenmesini de zorlaştırdı.
Onun için kiralık firmaların yasaklanması gerekir. Yani sendikalar buna karşı da mücadele etmeli.
Ben IHG’deki arkadaşlarımı desteklemek için buradayım. (Duisburg YH)
