Written by 13:07 DÜNYA

İsrail:Hükümete yönelik protesto hareketi geçici olarak felç oldu

Moshe Zuckermann / Junge Welt
İsrail’in bu yılki Gazze savaşındaki fiyaskosu o kadar bariz ki, resmi medyayı hemen dolduran çeşitli yorumcular ve uzmanlar, 7 Ekim’in erken saatlerinde İsrail’in başına gelenleri tanımlayıp sınıflandırmada zorlandılar. Özellikle hararetli yorumcular, Hamas’ın davetsiz misafirlerinden, ortadan kaldırılması gereken „canavar insanlar“ olarak söz etti. Diğerleri de bu görüşe katıldı ve Gazze Şeridi’nde yaşanması gereken insani felakete hemen karar verildi.
Çoğu ses, bu sefer yaşananların „benzeri görülmemiş“ olduğunu vurgulayarak bir karşılaştırma yapmaya çalıştı ve Pearl Harbor’la ilişkilendirilen „İsrail Nine-Eleven“ gibi benzetmeler öne sürdü ve işgal yerlerinin İsrail’e ait olduğu gerçeğine atıf yaptı. Hatta ilk etapta „Arap çetelerinin“ saldırılarına maruz kaldıkları devlet öncesi dönemde Filistin’deki Yahudi yerleşimleriyle kıyas bile yaptılar. Ancak neredeyse herkes 1973’teki Yom Kippur Savaşı’nın fiyaskosuyla oldukça bariz bir karşılaştırmayı gündeme getirdi; yani gizli servislerin başarısızlığı, ordunun hazırlıksızlığı ve ordunun ve halkın toplam şaşkınlığı. Benzerlik muhtemelen açıktır, çünkü Hamas saldırıyı neredeyse Ekim 1973 savaşının 50. yıldönümüne denk gelecek şekilde planlamıştı.
Olan bitenin tüm acısı ve dehşetine rağmen Yom Kippur’la karşılaştırmayı reddetmek gerekiyor. Çünkü 1973’te İsrail’in varlığı tehdit altındaydı. Moşe Dayan’ın bile savaşın başlamasından sonraki ikinci günde „Üçüncü Tapınağın yıkılmasından“ bahsettiğini düşünün (antik çağda ilk iki tapınağın yıkılmasından sonra İsrail Devleti’nin kuruluşu Üçüncü Tapınak olarak kabul ediliyordu). ABD, İsrail’e büyük miktarda silah sevkiyatı sağlayacak bir hava ikmali kurdu. Hatta Akdeniz’deki (nükleer silahlı) Altıncı Filonun bile beklemeye alındığı söyleniyor. Bu sefer böyle bir durum yok. Her ne kadar ciddi bir darbe almış olunsa, şok etkisi halen devam etse ve muhtemelen uzun süre de devam edecek olsa da İsrail’in varlığı Hamas saldırısıyla tehdit edilmiyor.
Ancak direkt etkisi var: Geçtiğimiz dokuz ay boyunca İsrail’in hükümet politikalarına karşı toplumsal muhalefetini etkileyici bir şekilde şekillendiren protesto hareketi şu anda felç olmuş durumda. Ama belki de 1973’le bir karşılaştırma tam da bu bağlamda gerçekleştirilebilir: 1973 Ekim Savaşı fiyaskosunun ardından halk arasındaki hoşnutsuzluk o kadar şiddetli bir şekilde dile getirildi ki, İşçi Partisi hükümeti çöktü, Likud partisi 1977’de iktidara geldi. Şu anda zayıflamış olan hükümetin politikalarına karşı direniş, mevcut fiyaskonun yegane siyasi suçlularını, yani Benjamin Netanyahu’yu ve onun beceriksiz hükümetini devirmek için savaştan sonra kendisini yeniden sağlamlaştırabilir. Akut felaket göz önüne alındığında, Likud destekçilerinin bile bu ruhla gösteri yapan bir harekete katılması muhtemel
———
MOSHE ZUCKERMAN KİMDİR?
Aynı zamanda sosyolog olan Moshe Zuckermann Tel Aviv Üniversitesinden Emekli Tarih ve Felsefe Profesörü. Zuckermann, İsrail hükümetinin politikalarını eleştiren birçok kitap yazdı. Ailesi Holokost’tan sağ kurtulan Zuckermann, İsrail’in yerleşim politikasını eleştiren biri olarak defalarca antisemitizm suçlamaları da dahil olmak üzere düşmanlığa maruz kaldı. Yazar Tel Aviv’de yaşamaya ve çalışmaya devam ediyor.
Close