Kamu patronları, toplu sözleşme görüşmelerini çıkmaza soktu. Sendikaların bütün taleplerini reddeden veya tanınmaz hale getiren kamu patronları, tahkime başvurdular. 24 Mart günü çalışmalarına başlayan kurul bir hafta içinde taraflara bir uzlaşma önerisinde sunacak. 5 Nisan günü yapılacak dördüncü oturumda ya uzlaşma sağlanacak ya da sendikalar süresiz grev için grev oylamasına gidecekler.
Federal ve yerel düzeyde 2,6 milyon kamu emekçisini kapsayan ücret toplu iş sözleşme (TİS) görüşmeleri 17 Mart gürü çıkmaza girdi. Sendikaların reddeden veya tanınmaz hale getiren kamu patronlarının görüşmeleri çıkmaza sokarak tahkime* başvurdular.
Ocak sonunda ilk turla başlayan TİS görüşmeleri 14-17 Mart günleri arasında yapılan üçüncü tur görüşmeleriyle devam etmişti. Bu süre içinde sendikalar kamu emekçilerini birçok kez uyarı grevine çağırmışlardı. Almanya genelinde 150 binden fazla kamu emekçisinin katıldığı uyarı grevleri birçok kez toplumsal yaşamı etkilemişti. Kamu emekçileri özellikle temizlik işleri, toplu taşımacılık, kreş ve havaalanlarında yer yer 24/48 saat süren uyarı grevleriyle taleplerinin arkasında oldukların defalarca ortaya koymuşlardı.
NEDEN ANLAŞAMADILAR?
Kamu emekçilerinin örgütlü olduğu sendikalar 12 aylık bir sözleşme dönemi için genel ücretlerin yüzde 8 ama en azından 350 euro aylık yükseltilmesi talebini ileri sürüyorlardı. Bunun karşılığında sözleşme süresinin 36 ay olmasını talep eden kamu işverenleri ücret zammı konusunda da son derece pinti bir tutum sergilediler. Sundukları teklifte 9 ay sıfır zam dayatan kamu patronları sonra üç kademeli ücret zammı önerdiler: 1 Ekim 2025’te yüzde 2, 1 Temmuz 2026’da yüzde 2 ve 1 Temmuz 2027’de yüzde 1,5.
Bu ücret zammını, “Yüzde 5,5 ücret zammı hacmiyle sendikaların taleplerine bir hayli yaklaştık” diye sunulması ise kamuoyunu aldatma girişimiydi. Sonuç itibarıyla sunulan ücret teklifi kamu işçileri için reel ücret kaybı anlamına geliyor.
2025 yılının ilk 9 ayında önerilen sıfır zam ücretlerin enflasyon oranı (aktüel olarak yüzde 2,3) düzeyinde reel düşmesi anlamına geliyor. Ekim ayından itibaren de ücret artışı pratik olarak gerçekleşmeyecek. Aynısı 2026 ve 2027 yılları içinde geçerli.
Sendikaların “en az aylık 350 euro zam” talebine karşılık “300 euroluk TİS ek ödemesi” teklifi de kamuoyunu yanıltma amaçlıydı. “Sendika 350 istedi – işverenler 300 veriyor” izlenimi yaratılmaya çalışılıyor. Ne var ki sendikalar “aylık” 350 euro zam istiyorlar, işverenler ise yıllık 300 euro vermeyi düşünüyorlar!
Kamu patronları çıraklar için aylık 200 euro zam talebine karşılık ise 50 euro gibi komik bir teklifte bulundular.
Kamu patronları sendikanın ek izin talebine, “zaten personel eksik, izin günleri artarsa çalışamaz hale geliriz” diye yanıt verdiler – daha fazla personel istihdam etmek akıllarına gelmiyor nedense. Fazla mesailer için daha fazla mesai zammı talebine kısmen yanıt veren ve “genel ücret artışı hacmine dahil edilmeli” diyorlar. Hoş, sendika da baştan beri bunu talep ediyor.
Ayrıca Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, daha uzun süre görevi başında olmayacağını belirterek, sözleşmeli personel için elde edilecek sonucun devlet memurlarına bire bir uygulanması konusunda söz veremeyeceğini söyledi.
Görüldüğü gibi kamu patronları TİS müzakerelerinin çıkmaza girmesi için her türlü yol ve yöntemi denedi ve sonunda tahkim başvurusunda bulundular.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Tahkim süreci başlatıldıktan sonra taraflar tahkim komisyonu kurdular. Komisyon 12 sendika temsilcisi ve 12 işveren temsilcisinden oluşuyor. Her iki taraf kendi temsilcilerinin başına ayrıca tarafsız birer hakem atıyorlar. Tarafların 2011’de imzaladığı tahkim anlaşmasına göre oy kullanma yetkisine sahip olan başkanın dönüşümlü olarak seçilmesi gerekiyor. Bu dönem işverenlerin belirlediği hakemin oy kullanma hakkı var.
Tahkim süreci boyunca “barışı koruma yükümlülüğü” (“Friedenspflicht”) vardır, bu da uyarı grevlerin yapılmayacağı anlamına gelir. Barış yükümlülüğü 20 Mart 2025 tarihinde başladı.
Sendikanın temsilcilerinin 10’u işletmelerden ikisi ise profesyonel (Christine Behle ve Oliver Bandosz) sendikacılardan oluşuyor.
Çalışmalarına 24 Mart günü başlayan tahkim komisyonunun bir hafta içinde bir teklif sunması gerekiyor. Sunulan teklifin taraflar için bir bağlayıcılığı yok. Teklifin sunulması ardından taraflar komisyonlarında ve yetkili kurullarında görüşülecek ve 5 Nisan günü taraflar yeniden bir araya gelip teklifi nasıl değerlendirdiklerini karşı tarafa iletecekler. Anlaşmazlık devam ederse sendikaların süresiz grev için grev oylaması sürecini başlatması gerekiyor.
SON KARARI SENDİKA ÜYELERİ VERSİN!
Kamu işverenleri hakem olarak Hessen Eyaleti eski Başbakanı Roland Koch’u belirlemeleri, müzakere sürecinde olduğu gibi tahkim sürecinde de katı tutumlarını sürdüreceklerini gösteriyor.
Ver.di bütün kamu işçilerini 25 Mart gününe kadar bir ankete katılmaya çağırdı. Anket metninde, TİS dönemi sürecinde uzlaşma sağlanması ve müzakerelerin devam etmesi konusunda ısrar ettiklerini belirtilirken, tahkim komisyonundaki sendika temsilcilerinin tabanın durumu nasıl değerlendirdiğini bilmelerinin çok önemli olduğu vurgulanıyor.
İşletmelerdeki sendika temsilcilerinin ve aktivistlerinin işçilerle tartışıp, sonuçları sendika iletmesini isteyen sendika yönetimi hazırladığı ankette yanıtlanmasını istediği iki soru formüle etmiş: “Taleplerimize karşılık olarak ciddi bir uzlaşma teklifi içeren bir sonucu kabul etmeye hazır mısınız?” ve “Yoksa uzun bir süreli bir greve gitmeye hazır mısın?” Ayrıca her şıkkın altına ayrıca işçilerin imzalayabileceği yer var.
“Ver.di üyelerine her halükârda bir toplu sözleşme sonucu hakkında danışılacaktır. İster tahkim ister müzakere ya da süresiz grev yoluyla olsun. Sendikal örgüte yeni katılan Ver.di üyeleri de oy kullanabilir” denilen metinde bütün sendika üyeleri ankete katılmaya çağrılıyor.
Her ne kadar anket metnine bakıldığında sendika yönetiminin uzun süreli grev yerine masa başında uzlaşma sağlama yanlısı olduğu görülse de bu hiç kimseyi umutsuzluğa itmemeli. Aksine 5 nisan günü sunulacak teklifi de bütün kamu işletmelerinde tartışıp tutum almak için harekete geçilmeli. TİS dönemlerinde son kararı emekçilerin vermesini isteyen bütün mücadeleci sendikacılar ve işçiler bu sürece dahil olmalı, reel ücretlerin hissedilebilir düzeyde yükseltilmesi ve iş yükünün azaltılması için çalışmaları şimdiden başlatmalılar. (YH)
* Tahkim, taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların, kendileri tarafından belirlenen hakemlerce çözümlendiği bir uyuşmazlık çözüm veya bir başka deyişle uzlaşma yöntemidir. Sendikalar ve Kamu işverenleri arasında yapılan anlaşma gereği taraflar hakemlerin sunduğu uzlaşmayı kabul etmek zorunda değiller.