Aziz KOÇYİĞİT
Frankfurt
Alanında dünyanın en büyüğü olan Frankfurt Kitap Fuarı salı günü 71’inci kez açıldı. Çarşamba-Cuma günleri üç gün boyunca yayıncı, gazeteci, yazar, çevirmen gibi yayıncılık sektörü mensuplarını biraraya getirecek kiptap fuarı hafta sonu ise kapılarını okurlara açacak. Bu yıl fuara 150 ülkeden 7 bin 500 yayınevi katılırken, onur konuğu büyük bir edebiyat ülkesi olan Norveç.
Fuarın bu yılki sloganı ‚İçimizdeki Rüya‘. Frankfurt Kitap Fuarı müdürü Juergen Boos, basın toplantısında fuarda demokrasi, ifade özgürlüğü, fırsat eşitliği ve çevre sorunları gibi günümüzün can alıcı sorunlarının bir arada yer aldığını söyledi. Bu nedenle yapılan toplantılarda çeşitliliğin öne çıktığını belirtti. Bu fuarda ilk kez, kitapseverlere açık olan son iki günde kitap satın alma olanağı da var. Frankfurt Kitap Fuarı’nın bu yılki onur konuğu önemli bir edebiyat ülkesi olan Norveç. Henrik Ibsen ve Knut Hamsun gibi klasiklerden Karl Ove Knausgård ve Jo Nesbø gibi dünya çapında en çok satan yazarlara kadar geniş bir yelpazesi var. Norveç fuara 100 yazarla katılıyor. Norveçliler diğer Avrupa ülkelerinden daha fazla okuyorlar ve üç Nobel Edebiyat Ödülü kazandılar.
Avrupa’nın en kuzeyinden insanların hikayeleri edebiyat, sanat ve kültür ile ziyaretçilere sunulacak. Fuara Norveç veliahtı prens Haakon ve eşi prenses Mette-Marit, özel bir trenle Salı günü Frankfurt’a geldiler.
İfade özgürlüğü ve katılımcılık öne çıktı
Resmi açılış töreninde yapılan konuşmalarda ifade özgürlüğü öne çıkarken, Norveç veliahtı prens Haakon, fuarın sloganı olan „İçimizdeki Rüya“ şiirini okudu ve daha sonra Norveç Başbakanı Erna Solberg, „Bu rüya katılımcılıktır“ ifadesini kullandı.
Almanya’nın Halle kentinde bir Sinagog’a yapılan saldırı, çevre ve iklim krizi, göç ve otoriter rejimler, globalleşme ve dijitalleşme gibi çok sayıda konu açılış konuşmalarının konusu arasında yer aldı. Norveçli yazar Erika Fatland ise yaptığı konuşmada, „Diktatörler yazılan kelimeden korkuyorlar“ dedi.
Fuar Müdürü Juergen Boss ise yaptığı konuşmada, korunması gereken yayıncılığın perspektifte çoğulculuk ve düşünce için olması gerektiğini hatırlatarak, „riskler alarak olumsuz durumları açıklayan ve gösteren yazarlara ihtiyacımız var. Stratejilerimiz ülkelerinde baskı gören yazarlara sahip çıkma konusunda yeterli midir sorusunu sormamız gerekiyor“ dedi.
Öğleden sonra yapılan basın toplantısına ise, 2018 Nobel Edebiyat Ödülünü alan Polonyalı yazar Olga Tokarczuk katıldı. Yazar burada yaptığı konuşmada geçtiğimiz hafta sonu Polonya’da yapılan seçimlere değinerek, sağcı ırkçı parti PiS’in seçimleri kazanması karşısında mutlu olmadığını söyledi. PiS partisinin tiyatro ve müzeler konusunda tehlike arz ettiğini belirten yazar, „Polonya’da yazarlar üstünde bir sansür yok ancak, bazı meslektaşlarımın kimi hassas konularda otosansür yaptıklarını gözlemliyorum. Umarım bu durum daha kötüye gitmez“ dedi.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da fuarda, düşünce ve basın yayın özgürlüğü öne çıkan konular arasında yer alacak. Fuar içinde ve dışında geniş konu yelpazesinde düzenlenecek 3 bini aşkın etkinliğin önemli konuları arasında süren savaşlar, yazar, yayıncı ve gazeteciler üzerindeki baskı ve sansür öne çıkacak.
Fuarda Türkiye de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi standı dışında değişik yayınevleriyle fuarda yer alıyor. Kor Kitap, Ginko Bilim ve Manos Kitap da fuara katılan yayınevleri arasında. Yine Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine düzenlediği operasyon ve savaş halinin de fuarın öne çıkan konuları arasında yer alması bekleniyor.
Türkiye ulusal standında „Göbeklitepe“ konulu bir söyleşi de gerçekleştirilecek.