Written by 12:13 ÇALIŞMA YAŞAMI

Makinistler greve çıktı

Ücret zammı ve haftalık çalışma sürelerinin kısaltılması için mücadele eden makinistler 6 gün greve çıkıyorlar. DB AG’nin makinistler sendikası GDL’i yok etmeye çalıştığını söyleyen Weselky, “Geri adım atmayacağız” diyor. FDP’li ulaştırma bakanı Wissing, “grevin yıkıcı özellikler kazandığını” ileri sürüyor. Ayakta kalma mücadelesi veren GDL sendikası, bu TİS döneminde sınıf duruşu sergiliyor ve sosyal işbirlikçiliğe karşı tutum alıyor.

TİS müzakereleri devam eden makinistler yeniden greve çıktılar. Yük trenleri Salı akşamı saat 18:00’dan itibaren yolcu trenleri ise saat Çarşamba gününün ilk saatlerinde, 02:00’dan itibaren greve çıktılar.

Alman Makinistler Sendikası GDL, aralık ayında yaptığı süresiz grev oylamasında DB AG’de çalışan üyelerinin yüzde 97’si sendikanın ileri sürdüğü talepler için süresiz grevle mücadeleye hazır olduklarını göstermişlerdi. Dolayısıyla GDL, bu TİS dönemi sonuçlanıncaya kadar daha birçok kez grev çağrısı yapabilir.

KİM, KİMİ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR!

Almanya’da ne zaman bir grev gündeme gelse hemen sermaye yanlısı onlarca yazar-çizer, “grevin haklılığı” ve “meşruluğu” üzerine kafa patlatıyor ve bu düşüncelerini dünya alemle paylaşıyorlar! Bu tür “fikir fırtınaları” özellikle kamu alanını etkileyen grevler döneminde gündeme gelmesi tesadüf değil tabii.

Bir fabrikada yapılan grevin haklılığını ve meşruiyetini tartışıp, işçilerin haklı mücadelesine karşı karalama yapmak pek kolay değil – sonuçta bu grevden patron dışında kimse etkilenmiyor. Hastanelerde çalışan sağlık emekçilerinin, otobüs ve tramvay sürücülerinin, kreşlerdeki eğitim emekçilerinin grevli mücadeleleri veya şimdi olduğu gibi makinistlerin grevleri bazen yüzbinlerce, hatta milyonlarca vatandaşı olumsuz etkiliyor. İşe gitmek, yolculuğa çıkmak veya çocuğu bir yere bırakmak çözülmesi güç bir sorun haline gelebiliyor.

Dolayısıyla sermaye yanlısı yazar-çizer takımı öncelikle kamu alanındaki grevlere saldırmayı tercih ediyorlar. Ancak amaçları sadece kamu alanındaki grevler değil – bir bütün olarak grev hakkı! Almanya genelinde ve sadece yerelde yayınlanan onlarca gazetede ve diğer yayın organlarında çöreklenmiş sermaye yanlısı yazar-çizer, ağızbirliği etmişçesine “artık yeter – bütün bir toplumu rehin alamazsınız. Sizin talepleriniz yerine getirilsin diye bütün bir ekonomi tehlikeye atılamaz” diyorlar.

Kısacası makinistlerin “bütün bir toplumu” ve “bütün bir ekonomiyi” zor durumda bıraktığı ileri sürülüyor.

Grevin olmadığı, hava şartlarının çok iyi olduğu günlerde bile trenlerin yüzde 40’ının gecikmeli, onlarcasının herhangi bir sudan nedenden dolayı “iptal” edildiği bir DB AG’den söz ediyoruz. Hem de şeflerinin her yıl milyonlarca euro başarı ikramiyesi aldığı bir DB AG’den söz ediyoruz!

Dolayısıyla toplum olarak “bizi” grev nedeniyle zor durumda bırakan makinistler ve sendikaları GDL değil, makinistlerin taleplerini yerine getirmeyen Alman Demiryolları AŞ’nin (DB AG) şefleridir.

ZOR DURUMDA OLAN MAKİNİSTLERDİR!

Oysa zor durumda olan makinistlerdir. 9 milyon üyeli yasal sağlık sigortalarından “Barmer” tarafından 2021 yılında yapılan bir araştırmada makinistlerin çalışma koşullarıyla ilgili şöyle deniliyor: “Ağırlıklı olarak oturma pozisyonunda çalışma, vardiyalı çalışmanın ritmi ve üçüncü taraflardan yüksek beklentiler sık sık hastalıklara yol açıyor” deniliyor.

Vardiyalı çalışma, tren sürücülerinin günlük “rutininin ayrılmaz bir parçasıdır.” Sadece Barmer’in değil, birçok araştırma düzensiz çalışma saatlerinin sağlık ve sosyal ilişkilere ciddi zarar verdiğini gösteriyor. Makinistlerde bir de bunun üzerine çalışma saatlerinin kapsamının da rotaya bağlı olarak büyük ölçüde değişmesi ekleniyor.

Dolayısıyla makinistlerin çalışma ve yaşam kalitesini iyileştirmek için başlanacak yer bu ortamın iyileştirilmesidir. Bugün birçok meslek dalında hafta sonunun serbest olması çok doğal bir durum. Fakat makinistler için böyle bir şey yok. Yoğunlukta iniş-çıkışlar olsa da yük ve yolcu trenleri 7/24 çalışıyor – makinistler de görev başındalar.

Vardiyalı çalışanların haftalık çalışma sürelerinin tam ücret karşılığı 38 saatten 35’e düşürülmesi yerden göğe kadar haklı olduğu gibi haftalık çalışma günlerinin de 5 gün ile sınırlanması da aynı derece haklıdır!

İNSANCA YAŞAMA YETECEK ÜCRET!

Makinistler aylıklarına 555 euro zam, vardiya ek ödemelerinin yüzde 25 yükseltilmesi ve 3 bin euro düzeyinde enflasyon telafi primi talep ediyorlar. Bilmeyenler için: Meslek eğitimini yeni bitirmiş bir makinist ortalama 3 bin 442 euro brüt ücret ile işe başlıyor. Yıllardır makinist olarak çalışanların ortalama maaşı ise brüt 3 bin 735 euro.

Yıllık sabit maaşı 650 bin euro, başarı ikramiyesi 736 bin euro olan (1.386 milyon euro!) DB AG’nin personel şefi Martin Seiler, GDL’in ücret taleplerinin “ölçüsüz” olduğunu ileri sürüyor! Tabii bu beyefendinin “emeklilik dönemi” için sadece geçen sene kenara koyulan 360 bin eurodan söz etmiyoruz! 1200 euro emekli maaşı alan bir işçinin ölmeyip sağ kalırsa 25 yıl alacağı emeklilik maaşı bu beyefendiye bir yılda veriliyor!

Diğer yanda şu gerçeğin de söylenmesi gerekiyor: Yürürlükteki ücret toplu sözleşmesi 2021 yılında imzalandı. Yani GDL’i “aşırı” veya “ölçüsüz” olmakla suçlayanlar, Federal İstatistik Dairesi’nin enflasyon rakamlarına baksınlar! Buna göre enflasyon 2022 yılında yüzde 7,9 ve 2023 yılında yüzde 5,9 olmuş. Reel ücret artışı bir yana sadece “resmi” enflasyonu telafi etmek için makinistlere yüzde 13,8 daha fazla ücret ödenmesi gerekiyor.

Çalışma ve yaşam koşullarını yukarıda tarif etmeye çalıştığımız makinistler çalışırken de emeklilik dönemlerinde de insanca yaşamaya yetecek ücret istiyorlar – başka bir şey değil!

WİSSİNG VE PALMER KIŞKIRTIYORLAR!

DB AG’nin GDL’e sunduğu teklifi, “yanıltma maksatlı” olarak değerlendiren GDL Genel Başkanı Claus Weselsky, “Madem masa başında müzakere etmeye hazır değiller o zaman greve çıkmaktan başka yol görünmüyor” demesi bazı politikacılarda “infiale” yol açtı!

ZDF sabah programında, “bu tür ücret anlaşmazlıklarını hiç anlamıyorum” diyen Federal Ulaştırma Bakanı Volker Wissing (FDP) sendikanın grev kararını kastederek, “Ücret anlaşmazlığı giderek daha yıkıcı özellikler kazanıyor – ürkütücü olan bu” dedi.

Tübingen Büyükşehir Belediye Başkanı Boris Palmer, ise, tabiri caizse tam cozuttu! GDL Başkanını, Roma İmparatoru Nero ile karşılaştıran Palmer, “Roma yanmış mı ne olmuş önemli değil. Önemli olan sendika imparatorunun istediği olsun! Bence bütün makinistleri yeniden devlet memuru yapmalı ki grev yapamasınlar.”

Hükümetin ulaştırma bakanı olarak Wissing’in GDL grevinin nerede “yıkıcı sonuç” verdiğini iddia ediyorsa söylemesi gerekiyor. Aksi takdirde bu sözleri makinistlerin haklı mücadelelerine karşı zavallı bir karşı koyma denemesinden öte gitmeyen bir saldırı olarak değerlendirmekten öte bir şey söylenemez.

Giderek sağa kayan Palmer’e ise söylenecek şu var: Makinistlerin grev haklarını elinden almak için “devlet memuru” yapalım önerisini şöyle “destekleyelim”: Alman Demiryolları yeniden kamulaştırılarak kamu hizmeti vermesi sağlansın, tüm şirket menajerlerine devlet memuru maaşı verilsin!

MAKİNİSTLERLE DAYANIŞMAYA!

DB AG’nin saldırılarına karşı ayakta kalma mücadelesi veren GDL sendikası, bu TİS döneminde sınıf duruşu sergiliyor ve sosyal işbirlikçiliğe karşı tutum alıyor. Ay sonuna kadar greve çıkan makinistler, grev devam ettiği süre istasyonların önünde grev nöbetinde olacaklar – onları yalnız bırakmayalım, dayanışmamızı gösterelim!

Close