Written by 13:23 NSU DAVASI, POLITIKA

‚NSU hücresi’nin üçlüsü

Bundan beş yıl önce ortaya çıkan NSU tarafından 8’i Türkiye kökenli 9 göçmen esnaf ve Alman polis memuru Michaele Kieserwetter’in öldürülmesiyle ilgili Federal Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, asıl tetiği çekenin Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt olduğu yer alıyor. Davanın başsanığı Beate Zschaepe ise suç ortağı olarak tanımlanıyor. 4 Kasım 2011’de Eisenach’daki banka soygunundan sonra bir karavanın ölü olarak bulunan Mundlos ve Böhnhardt ile hücrenin yaşayan tek üyesi Beate Zschaepe’nin hayat hikayesi aslında bunların nasıl ve neden Neonazilere katıldığını ortaya koyuyor. Irkçı amaçlarla oluşan bu cinayet şebekesinin hikayesindeki bir diğer dikkat çekici boyut da, her üçünün istihbarat örgütü tarafından kurulan ve başkanlığını da yine bir istihbarat ajanı olan Toni Brandt’ın yaptığı Thüringer Heimatschutz (THS)’un aktif militanları olması… Biz de bu sayımızda hayatın içinden köşemizde, ortaya çıkışının 5. yılında “NSU Hücresi”nin üç üyesinin portresine yer veriyoruz.

UWE MUNDLOS: 11 Ağustos 1973’te Jena’da doğan Mundlos, Demokratik Almanya Cumhuriyeti (DDR) yıkılmadan önce 1987’ye kadar Hür Alman Gençliği (FDJ) üyesi idi. Boş zamanlarını çoğunlukla engelli kardeşini dolaştırmakla geçiriyordu. 1988’den itibaren okula dazlak traşı ve Nazilerin giydiği botlarla gitmeye başladı. Ilmenau-Kolleg okuluna gidiyordu. Milliyetçi duygu ve görüşleri DDR’in yıkılması ve iki Almanya’nın birleşmesinden sonra daha belirginlik kazanmaya başladı. Eylül 1991’de sağcı gençlerin gidip geldiği Winzerclub’a uğramaya başladı. 1992’de Neonazi grupların merkezi haline gelen bu kulüpte Mundos daha sonra birlikte hareket edeceği Beate Zschaepe, Uwe Böhnhardt, Ralf Wohlleben ve Andre Kapke gibi isimlerle tanıştı. İki yıl boyunca Beate Zschaepe ile sevgili oldu. Zschaepe onu bıraktıktan sonra diğer katil Uwe Böhnhardt ile birlikte olmaya başladı.

Winzerclub’dekilerle birlikte ırkçılar tarafından düzenlenen konserlere, NPD yürüyüşlerine ve Rudolf Hess anmalarına katılan Mundlos, sonradan adı sık sık gündeme gelecek “Blood & Honour” (Kan ve Onur) örgütü üyeleriyle de yakın irtibat halindeydi. Bölgesinde solcu-antifaşist gençlere karşı düzenlenen bir çok eyleme katılan Mundlos, 29 Haziran 1995’te Chemnitz Mahkemesi tarafından Anayasaya aykırı sembolleri yapma ve taşımadan ötürü günlüğü 30 Alman Mark’ı olmak üzere 20 günlük cezaya çarptırıldı. 1 Kasım 1996’da ise Buchenwald Toplama Kampı’na Uwe Böhnhardt ile birlikte SS subaylarının giydiği üniformayla girmeye çalıştığı için, bu kampa girmeme cezası da aldı.

2 Nisan – 31 Mart 1995 tarihleri arasında temel askerlik eğitimini Bad Frankenhausen’deki Kyffhaeuser Kışlası’nda topçu birliğinde yapan Mundlos, burada aşırı sağcı görüşleriyle biliniyordu. Irkçı içerikli şarkılar söylüyordu. Kendisi için yaptığı kartvizitte Hitler ve yardımcısı Hess’in fotoğraflarını koymuştu. Bu nedenle komutanı tarafından 7 günlük disiplin cezasına çarptırıldı. Disiplin cezası nedeniyle polis, babasının evine baskın düzenlendi ve odasında 15 adet ırkçı içerikli müzik kaseti ve faşist NPD’nin bildirileri bulundu. Buna rağmen Kassel’deki Askeri Mahkeme, bulunan ırkçı materyaller dolayı Mundlos’u cezalandırmadı.

Bu dönemde (Mart 1995), Askeri İstihbarat Örgütü’nün (MAD) Mundlos’u çağırarak bir görüşme yaptığı da sonradan saptandı. MAD tarafından yalanlanmayan görüşmede, Mundlos’a ajanlık teklifi yapıldığı ve özellikle sığınmacı yurtlarına yapılan kundaklamalar konusunda bilgi vermesi isteniyor. Resmi kaynaklara göre Mundlos bu teklifi reddetmiş. Ancak bunu doğrulayan kesin bilgi bulunmuyor.

NSU Davası’nda baba Mundlos, mahkeme heyetine ordu tarafından oğluna verilen takdir belgesini sunarak, Uwe Mundlos’un iyi bir asker olduğunu, komutanları tarafından sevildiğini söyledi. Baba Mundlos, ordunun oğlunun sağcı görüşlere sahip olduğunu, sadece “çok fazla ileriye gitmesin” uyarısında bulunduğunu da anlattı. Irkçı görüşleri bilindiği halde ordudaki rütbesi de yükseltildi. Baba Mundlos da, DDR döneminde anti-sosyalist tutumuyla biliniyordu. Oğlunun DDR’de iktidarda olan Almanya Sosyalist Birlik (SED) partisinin gençlik örgüt FDJ’ye katılmasına karşı çıkmış. Mundlos’un Suhl’da yaşayan dedesinin eski bir Nazi olması da bir başka dikkat çekici ayrıntı.

MAD tarafından Mundlos hakkında tutulan dosya ise tutulmaya başlandıktan 15 yıl sonra, yasal süre doldu gerekçesiyle imha edilmiş. Demek ki, dosyanın tutulmaya başlandığı 1995’ten imha edildiği 2010 yılına kadar, yani cinayetlerin işlendiği sırada, istihbarat örgütü Mundlos hakkında dosya tutmaya artık gerek görmemiş! Ancak, belgelerin Mundlos’un cinayetleri işlediğinin ortaya çıkmasından sonra imha edildiği ileri sürülüyordu. Bu nedenle Mundlos’un MDA hesabına çalışıp çalışmadığı bir sır olarak kaldı.

UWE BÖHNHARDT: 1 Ekim 1977’de Jena’da doğan Uwe Böhnhardt, okulda başarısız bir öğrenciydi. Sürekli solcu gençlere yönelik şiddet iöeren saldırılar düzenliyordu. Silah ve kavgaya meraklı Böhnhardt, bu özelliğiyle kentte adeta nam salmıştı. Solcu gençlerin kendi arasında sık sık “Böhnhardt’ı görürseniz durmayın, koşun” dediği ifade ediliyor. Öğretmen annenin, mühendis babanın oğlu Böhnhardt, okulda başarısız olunca o da işsizler arasına katıldı. Kısa bir süre inşaatta yardımcı işçi olarak kalıştı. Geriye kalan bütün zamanını Winzerclub’te tanıştığı Uwe Mundlos ve diğerleriyle geçiriyordu. Mundlos ile iyi bir arkadaşlık kurmuştu. İkisi birlikte SS kıyafetleriyle kentte volta atıyorlardı ve bu halleri özellikle kaldıkları semtlerde herkes tarafından biliniyordu. Polis de müdahale etmiyordu. Böhnhardt’ın yaşamındaki en önemli kırılma daha 11 yaşındayken, 1988’de, 18 yaşındaki kardeşinin ölmesi olmuş.

1992’de Jena’dan 70 km uzaklıktaki Burgk kasabasındaki bir çocuk yurduna götürülmüş. Yurtta çok sayıda olaya karıştığı için iki hafta içinde atılmış. Daha 14 yaşındayken arabaların camlarını kırıp soygun yapmaktan tutun dükkanlarda hırsızlık yapmaya kadar değişik suçlara karışmış. 1993’te Jena Bölge Mahkemesi, yaptığı hırsızlıklar, ehliyetsiz araba kullanma, araba plakası çalma, polise karşı mukavemet gibi suçlardan ötürü bir yıl 10 ay hapis cezası vermiş. Üst mahkeme 1993’te görülen davada bu kez üç yıl hapis cezasına hükmetmiş ancak ceza tecil edildiği için hapse girmekten kurtulmuş. Dört ay sonra ise bu kez Jena Mahkemesi, tehditle para alma, adam yaralama suçlarından 2 yıl gençlik cezasına çarptırmış, ne var ki cezası yine tecil edilmiş.

Anayasayı Koruma Örgütü, 1995’ten itibaren Böhnhardt hakkında dosya tutmaya başladı. 1996 yılında bir otoban köprüsüne insan boyunda bir maketle “Dikkat bomba var” yazısı yapıştırarak eylem yapmıştı. Hakkında dava açıldı ve iki yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Thüringene Heimatschutz’a bağlı olarak Jena’da faaliyet sürdüren “Kamaradschaften” grubu içinde yer alan Böhnhard, Mundlos ve Wohlleben ile birlikte başkan yardımcılığı görevinde bulunuyordu.

Aile her ne kadar oğullarını ırkçı örgütten çıkarmak için çaba harcadığını anlatsa da gerçekte, illegal oldukları sırada bile irtibatlarının devam ettiği daha sonra ortaya çıktı. Uwe Mundlos’un babası mahkemede yaptığı açıklamada Böhnhard ailesinin bir çok şeyi bildiğini ve kendilerinden sakladığını da söylemişti.

4 Kasım 2011’de Eisenacht’ta Uwe Mundlos ile birlikte ölmesinden sonra, 5 Kasım sabah saat 7.00’de Beate Zschaepe, annesini telefonla arayarak öldüğünün haberini vermiş. Kısa bir süre sonra ise iki polis kapılarını çalmıştı…

Gidip cenazesini almışlar ve aile içinde küçük bir törenle sessizce gömmüşler. Mezar taşına da isim yazmamışlar.

BEATE ZSCHAEPE: NSU davasının bir numaralı sanığı olan Beate Zschaepe, 2 Ocak 1975’te Alman anne ve Romanyalı bir babanın kızı olarak Jena’da dünyaya geldi. Önce Apel soyadını taşıyan Zschaepe, 12 Ocak 1982’de annesinin ikinci kez evlendiği Günther Zschaepe’nin soyadını aldı.

Çocuklık ve gençlik yıllarını Jena’da geçiren Zschaepe 1996’ya kadar bazen eşinden boşanan annesiyle bazen de anneannesiyle kaldı. 1996’da ise bir süreliğine Uwe Mundlos’un ailesinin yanında kaldı. 1997’de de ayrı bir ev kiraladı ve aranmaya başlandığı 1998’e kadar bu evde yaşadı.

Yaşadığı Jena’nın Winzerla semtinde aralarında Uwe Mundlos’un da olduğu bir geçlik grubuna takılarak müzik, siyaset ve ilişkiler üzerine konuşmalara katılan Zschaepe, 1989/90’da Doğu Almanya’daki değişimle birlikte milliyetçi yönelimler içerisine girdi. 1900/91’de Winzerclub’ta bir araya gelen gençlerin sayısı 60-70’e ulaştı. [NSU İddianamesi, Sayfa 51]

1993’de Uwe Mundlos ile sevgili olan Zschaepe, çevresindekilerle birlikte “Jena Ulusal Direniş” adında bir grup kurdu. Grubun içerisinde Zschaepe ve Mudlos’un yanı sıra Uwe Böhnhard, Holger Gerlach ve Ralf Wohlleben de yer alıyordu.

Mundlos 1995’te askere gittiğinde onunla ilişkisini kesen Zschape bu kez Böhnhard ile sevgili oldu.

Savılık tarafından hazırlanan iddianameye göre, istihbarat örgütü 1995’ten bu yana Zschape’nin aşırı sağcı eylemlere katıldığını biliyor. 1997’den itibaren de Mundlos ve Böhnhardt ile birlikte Thüringer Heimatschutz (THS)’un Jena seksiyonunu içinde yer almaya başladı.

1998’de Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhart ile birlikte yer adlına çekildikten sonra, 4 Kasım 2011’de ikilinin Eisenach’ta ölmesinden sonra aynı gün saat 15.00 civarında Zwickau’daki evi ateşe vererek ortalıktan kayboldu ve 8 Kasım 2011’de saat 13.25’te bir avukat eşliğinde Jena’da polise teslim oldu. Aynı gün tutuklandı. Ardından NSU Davası’nın başsanığı olarak yargılanmaya başlandı.

Close