Son yıllarda Hamburg’da aşırı sağın yüzlerce şiddet eylemi yaşandı; sonuç sayısız yaralanma ve en az yedi ölümdü. Hamburg Anıtları Vakfı, 18 Şubat’a kadar Hamburg Belediye Binası’nda bu konuya odaklanan bir sergi sunuyor.
İbrahim Arslan, „Irkçılık, toplumun bir bütün olarak insanlara nasıl davrandığıdır“ diyor.
Sergide “1945’ten günümüze Hamburg’da sağcı şiddet” konu ediliyor
Sergi Nguyenễn Ngọc Châu ve Đỗ Anh Lân’in biyografik paneliyle başlıyor.“Her ikisi de Güney Vietnam’dan kaçtı ve sırasıyla 1979 ve 1980’de Hamburg’a geldi. 1980’de kundaklama saldırısı düzenlendi- ikisi de öldü. İkisi de Federal Cumhuriyet’te ırkçı şiddetin bilinen ilk kurbanları onlar.
Bir panelde 46 yaşındaki gazete dağıtıcısı Rudi M. 1988’de bir dazlak tarafından öldürüldüğü anlatılıyor. Dazlak daha sonra şu sözleriyle kayıtlara geçiyor: ‚Sosyalistler, geyler, ayaktakımını kışkırtanlar, bunların hepsinin hiçbir anlamı yok’.
BİREYSEL VE TESADÜFİ DEĞİLLER
„Talihsiz bireysel vakalar“ mı? Pek değil. Süleyman Taşköprü, 2001 yılında Bahrenfeld Schützenstrasse’de “Nasyonal Sosyalist Yeraltı” (NSU) tarafından öldürüldü.
Serginin küratörlerinden Lennart Onken, Hamburg’da en az yedi, çevre bölgede ise en az beş ölümden söz ediyor: “Başlangıçta, 1940’larda, 1950’lerde ve 1960’larda harekete geçenler ve gizli topluluklarda güçlerini birleştirenler aslında eski Nazilerdi. 1970’lerde giderek daha fazla genç aşırı sağ sahneye çıktı ve bunlar daha sonra militan bir Neonazi sahnesi kurdu. İşin başında Hamburg’dan Michael Kühnen vardı ve şehri gerçekten sağcı bir şiddet dalgasıyla kasıp kavurdu.”
Sergi, bireysel kaderlerin öyküsünü anlatıyor ve 1945’ten günümüze büyük resmi gösteriyor. Sergiye yardım edenlerden biri de Mölln’deki ırkçı saldırıda aile fertlerini kaybeden İbrahim Arslan: „Birlikte oturup konuşmalıyız, birlikte konuşmak için engelleri aşmaya başlamalıyız, ki bu sergiyle bunu başardık.“ diyor. Belediye binasındaki bu gezici sergi acıtsa da ufuk açıyor. (Hamburg/YH)