Written by 11:00 POLITIKA

Sığınma Yasası sertleştirilmek isteniyor

Asya, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden binbir tehlikeyi göze alarak Almanya’ya ulaşmayı başaran göçmenler uzun bir süre zor ve ağır koşullar altında yaşamak zorunda kalıyorlar. İltica başvurularını yaptıktan sonra toplu barınma merkezlerine gönderilen sığınmacılara verilen maddi destek adeta ölmemelerine yetecek kadar. Bu nedenle Almanya’ya ulaştıktan sonra bütün sorunlar bitmediği gibi yeni sorunlar başlıyor. Özellikle gönderildikleri Doğu Almanya’da ırkçı saldırılar, ayrımcılık sorunların başında geliyor. Geçmişten günümüzde çok sayıda sığınmacı yurduna yönelik ırkçı saldırı düzenlendi, çok sayıda sığınmacı da katledildi.

İltica başvuruları kabul edilen ya da savaşlardan kaçtığı için insani koruma altına alınan sığınmacılar da geldikleri ülkelerdeki gibi her gün ölümle-yaşam arasında kalmasalar da, ekonomik sorunlarla boğuşmaya, düşük ücretli işlerde adeta köle gibi çalıştırılmaya devam ediliyorlar.

Bütün bu sorunlar devam ederken, sığınmacıların barınma ve finansmanı konusunda hükümet ve muhalefet partileri arasındaki tartışmalar giderek sertleşiyor. Bir süre önce yapılan Sığınmacılar Zirvesi’nde belediyeler, federal hükümete mali sorumluluğun paylaşılması çağrısında bulunmuştu. Ancak, çok fazla bir ilerleme sağlanamamıştı.

Bunu kullanan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi, 30 Mart’ta asıl olarak kendisine üye belediyelerin başkalarını Berlin’e davet ederek bir zirve düzenledi. Zirvede konuşan CDU Grubu Başkanı Friedrich Merz, Sığınma Yasası’nın sertleştirilmesi ve AB’nin sınırlarının sıkı bir şekilde korunması için Başbakan Olaf Scholz’a çağrıda bulundu. 700 belediye başkanı ve temsilcisinin katıldığı toplantıda asıl olarak sığınmacıların barınması üzerinde tartışmalar yürütüldü. Verilen mesaj ise asıl olarak sığınmacıların belediyeler üzerinde büyük bir yük olduğu idi. Bu durum, doğal olarak sığınmacıları bir kez daha hedef haline getirdi.

Ayrıca ayda 30 bin sığınmacının Almanya’ya geldiği ifade edilerek, bunun daha önceki hükümet tarafından belirlenen “yılda en fazla 200 bin” kriterini aştığı da ifade edildi.

Merz, zirve öncesinde “Bild” gazetesine verdiği demeçte, gelen sığınmacıların sayısını azaltmak için iltica başvurularının AB sınırlarında kurulacak merkezlerde alınmasını istedi. Bu durumda, başvurusu kabul edilmeyenler hemen geldikleri ülkelere gönderilecek.

Ukrayna savaşı nedeniyle borçlanmanın arttığını söyleyen Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Hermann da, sığınmacılara fazla maddi yardım yapıldığını ileri sürdü. Hermann, Merz gibi sığınmacıların sayısının sınırlandırılmasını, sınırdışıların hızlandırılmasını çağrısında bulundu.

FDP: İLTİCA BAŞVURULARI AB DIŞINDA ALINSIN

Öte yandan koalisyon ortağı FDP de anamuhalefetteki CDU/CSU’ya paralel olarak sığınma hakkının sınırlandırılmasını talep ediyor. FDP tarafından yayınlanan bir belgede sığınma başvurularının AB dışında alınması isteniyor. Ayrıca sınırdığı işlemleri yapan polisin yetkilerinin de arttırılmasını talep ediyor. SPD Genel Sekreteri Kevin Kühnert, özellikle CDU/CSU’nun sığınmacılara yönelik açıklamalarına tepki göstererek ortamı zehirlediklerine dikkat çekti. (YH)


2022’de Avrupa’ya yaklaşık 1 milyon sığınma başvurusu yapıldı

Geçtiğimiz yıl Avrupa’da 966 bin sığınma başvurusu yapıldı. AB İltica Ajansı (EUAA), 27 üye ülke ile İsviçre ve Norveç için bir önceki yıla kıyasla yüzde 50’lik bir artış olduğunu ifade etti. En son bu kadar fazla başvuru yedi yıl önce yapılmıştı.

Başvuruların başında 132 bin ile Suriye’den gelenler ilk, 129 bin ile Afganistan’dan gelenler ikinci sırada yer alıyor. Ajans bu artışı dünyadaki sayısız çatışmaya ve gıda tedarikinde yaşanan sorunlara bağladı. Pandemiyle ilgili seyahat kısıtlamalarının kaldırılması da bunda rol oynadı.

Almanya’da İçişleri Bakanlığı’nın Ocak ayında Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’ne (BAMF) atıfta bulunarak açıkladığı verilere göre, geçen yıl 244 bin 132 sığınma başvurusu yapılmıştı. Bu rakam 2021 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 28’lik bir artış anlamına geliyor.

Başvuranların çoğu Suriye ve Afganistan’dan gelirken, Ukrayna’dan da bir milyondan fazla mülteci Almanya’da kayıt altına alındı.

Yaklaşık dört milyon Ukraynalının sığınma başvuruları ise bu sayıya dahil değil. Bu kişiler AB genelinde koruma statüsüne sahip. Bu nedenle iltica başvurusunda bulunmaları gerekmiyor. (YH)

Close