Almanya metal işkolunda yaşanan en uzun süreli grevin ardından işbaşı yapmak isteyen işçilere, patron şimdi de lokavt uyguluyor.
SEVİNÇ SÖNMEZ
Saksonya eyaletinin Espenhain kentinde faaliyet gösteren hurda metal işletmesi SRW Metallfloat işçileri 180 gündür grevde. Hem Almanya’nın hem de IG Metal sendikasının gelmiş geçmiş en uzun grevi, gelinen aşamada sendikanın greve ara vermesi, işverenin ise lokavt uygulamasıyla bir kez daha sekteye uğratılmaya çalışılıyor. Bu, haftalardır sözde sendikaların sınırsızca güçlendiğini ve Almanya da grev hakkının ne kadar da aşırı işçi dostu olduğunu ve hatta yasaklanması gerektiğini tartıştıran işveren lobisinin söylemlerinin demagojiden ibaret olduğunu SRW‘nin giriş kapısında bir kez daha gözler önüne seriyor. Almanya’da lokavt en son 40 yıl önce yine metal ve basım sektörlerinde 35 saatlik iş haftası için yapılan grevi kırmak için uygulanmıştı. Metal işkolunda 200 bine yakın işçiye lokavt uygulanırken basım işkoluna 68 bin işçiye lokavt uygulanmıştı.
İŞÇİLER SÖZLEŞME İSTİYOR
Leipzig’in güneyinde bulunan Espainhain‘de faaliyet gösteren SRW hurda metal işletmesinde, ağır koşullarda, üç vardiya çalışan 196 kadın ve erkek işçiden 90’ı, 180 gündür grevde. Çalıştıkları koşullara rağmen aldıkları ücret, asgari ücretin az üzerinde, branş ücret tarifesinin ise 600 euro altında olduğu gibi diğer eyaletlerle kıyaslandığında da çok düşük. İşçiler, yüzde sekiz ücret artışı, tatil ve Noel ikramiyelerinin 1.500 euroya çıkarılması, çalışma haftasının 38 saate indirilmesi ve tüm bu taleplerini garanti altına alacak olan bir toplu iş sözleşmesi için sendikaları IG Metall ile birlikte mücadele ediyorlar.
SRW Metalfloat 180 gündür mücadele eden işçilerin taleplerine yanıt vermiyor ancak basına ve kamuoyuna ‘sürekli tarif komisyonuna bir teklif sundukları’ yönünde açıklamalar yaparak hedefli bir dezenformasyon kampanyası yürütüyor. Son olarak IG Metal sendikasının işçilerle birlikte hazırladığı toplu iş sözleşmesi işverene teslim edilmiş, bunun üzerine SRW iş yeri temsilciliği IG Metall’i açık mektupla grevi sonlandırmaya çağırmıştı. Bu süre zarfında, 79 federal parlamento üyesi milletvekili SRW Metalfloat’ın sahiplerine ve yönetimine, toplu iş sözleşmesi lehine açık bir mektup yazdı, Almanya genelinde aralarında Gregor Gysi, Lars Klingbeil, Michael Kretschmer gibi simalarında bulunduğu kesimlerden işçilere dayanışma ziyaretleri gerçekleştirildi. Ancak işverenin tüm bu çağrılara herhangi bir cevap vermemesi üzerine sendika, geçtiğimiz günlerde görüşmelerin yine başlamasına yol açar umuduyla greve ara verdiğini ve işçilerin yine işlerinin başına döneceğini açıkladı. Ancak bu kez işveren kapıların giriş kodlarını değiştirerek, bir pusulayla grevde olan 90 işçi için 31 Mart’a dek lokavt uygulayacağını duyurdu. İşveren, işletmenin giriş kapısına astığı pusulada gerekçe olarak, işçilerin her an yine greve çıkmalarını önlemek istediğini öne sürüyor ve hem 31 Mart’a dek hazırlanmış olan vardiya planının değiştirilmesinin hem de grevde olan işçilerin vardiya planına bu kadar kısa sürede dahil edilmesinin mümkün olmadığını yazıyor. SRW yönetimi ayrıca grevin tamamen sonlandırılması yerine ara verilmesini de eleştirmeyi ihmal etmiyor. Böylelikle 180 gündür direnerek Almanya’nın en uzun grev rekorunu kıran işçiler, kendileriyle masaya oturmaya dahi yanaşmayan işveren tarafından şimdi de fabrikaya alınmıyorlar. Bu, ücretleri zaten asgari ücretin biraz üzerinde olan işçilerin bir süre daha ücret alamayacakları ve sendikanın ödediği daha düşük grev parasıyla geçinmek zorunda kalacakları anlamına geliyor.
SENDİKALAR LOKAVT KARARININ DERHAL GERİ ALINMASINI İSTİYOR
IG Metall Leipzig ikinci başkanı Michael Hecker yaptığı açıklamada, fabrika alanına girmeye çalıştıklarını ancak, kapı kodlarının iptal edilmesi sonucu giremediklerini ve kapılara güvenlik birimlerinin yerleştirildiğini söyledi. Bunun bir skandal ve sorunu tırmandırmak olduğunu ifade eden Hecker, “işverenin barışçıl bir çözüm bulmak diye bir derdi yok” dedi.
IG Metall Leipzig başkanı Steffen Reißig ise basına verdiği demeçte, greve ara verilmesi ve görüşme teklifiyle birlikte işverene karşı büyük bir adım atmış olduklarını ancak işverenin aylardır olduğu gibi yine aynı saldırgan çizgiyi izlemeye, gerginliği tırmandırmaya, çözümü engellemeye ve kamuoyunu aldatmaya devam ettiğini söyledi. Reißig, SRW’ye vardiya sistemini yeniden düzenlemek için bir geçiş düzenlemesi bulmayı teklif ettiklerini fakat işverenin bu teklifi de reddettiğini sözlerine ekledi.
Alman Sendikalar Birliği Saksonya eyalet başkanı Markus Schlimbach ise, şok olduğunu, greve ara verilmesine ve IG Metall’in teklifine işverenin lokavtla cevap vermesinin bir skandal olduğunu, lokavtın müzakere aracı yapılamayacağını açıkladı. Schlimbach, Almanya’da 40 yıldır lokavt yaşanmadığını, sorunu tırmandırmanın çözüm getirmeyeceği ve eşit koşullarda müzakerelerin yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
IG Metall sendikası Berlin- Brandenburg- Saksonya bölge yöneticisi Dirk Schulze de uygulanan lokavt uygulamasını eleştirerek, bunun işçilerin yüzüne atılmış bir tokat olduğunu, işverenin bu saldırgan çizgiyle çalışanlarına karşı yine soğuk ve aşağılayıcı bir tutum sergilediğini söyledi. Schulze devamla, “bu davranış 19. yüzyılı anımsatıyor ve geleceğin endüstrisine hiçbir şekilde yakışmıyor, sektörde çalışan vasıflı işçiler için daha iyi çalışma koşullarına ihtiyacımız var“ dedi ve işvereni yine mantıklı davranmaya ve sorumluluk almaya çağırdı.
Espenhain’deki SRW metalfloat Scholz Rcycling şirketine ait. Scholz Rcycling ise merkezi olarak da bilinen Cayman Adalarında bulunan Çinli Chiho Environmental Group’a ait. Chiho Environmental Group, kendi bilgilerine göre geri dönüşüm sektöründe dünyanın borsaya kayıtlı en büyük şirketi. IG Metall’in verdiği bilgiye göre, şirket müdürü Yongming Qin geçtiğimiz yılın Ağustos ayından bu yana sendikanın hiç bir sorusunu yanıtlamıyor. Çin menşeli tekelin Elon Musk (Tesla) ve Jeff Bezos (Amazon) gibi ABD’li tekellerle ortak yanı ise, Alman sosyal ortaklık modellerine ilgi duymaması. Sendikalar ve toplu iş sözleşmeleri onlar için iğrenç bir şey olmaktan başka anlam ifade etmiyor. Görünen o ki, ne IG Metall ne de DGB, uluslararası anlaşmalarla hakları ve yaptırımları tescillenmiş, kârları neredeyse garanti altına alınmış bu tekellere karşı nasıl mücadele edeceklerine dair henüz bir yanıt bulabilmiş değiller. Oysa SRW işçileri 180 gündür yolu gösteriyor.