Written by 11:08 HABERLER

Türkiye-Almanya seyahatinde: Korona testi çilesi

Tonguç Karahan

Korona salgının 2. dalgaya evrildiği son haftalarda ülkeler arası seyahatler de yeniden zorlaştı. Almanya ve Türkiye arası geliş gidişler ise, iki ülke yönetiminin elbirliğiyle adeta çileye ve işkenceye dönüştürüldü!

Temmuz ayında Türkiye’ye seyahat uyarısını kaldıran Alman hükümeti, 8 Ağustos’tan itibaren test zorunluluğu getirdi ve Türkiye’den Almanya’ya dönen onbilerce vatandaşın seyahati, hem maddi açıdan hem de bürokrasi yüzünden tam bir çileye dönüştürüldü.

Pandemiyi ekonomik fırsata çeviren Türk hükümetinin keyfi kararları yüzünden vatandaşlar yüzlerce TL ödemek zorunda bırakılırken, keşmekeşe dönüşen uygulamalar yüzünden birçok insan da uçağını kaçırıp yeniden bilet ayarlamak durumunda kaldı. Çekilen çile ve yaşanan keşmekeş de yanına kar kaldı! Test ücretlerine ek olarak Türk vatandaşları için 200, Alman vatandaşları için 500 TL ek ücret alan kimi hastaneler ise, pandemiyi bile fırsata çevirecek bir ayrımcılığa imza attı.

İşte korona döneminde Almanya-Türkiye yolculuğunun çileye çevrilen hikayesinin detayları…

‚TÜRK DİPLOMASİSİ‘ KORONAYI YENDİ!

Mayıs ayı sonlarından itibaren salgının görece hafiflemesi üzerine Alman turistler ve Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlilerin en çok merak ettiği konulardan biri Türkiye seyahati oldu. Haziran başında belli sayıda Avrupa ülkesine seyahat izni çıkmış, ancak aralarında Türkiye’nin de olduğu ülkelere seyahat uyarısı konmuş ve gidilmesinin riskli olduğu ilan edilmişti.

Alman hükümeti yurt dışı seyahatleri konusunda birkaç haftada bir güncelleme yaptı ama Türkiye’ye seyahat izni vermeye uzun süre direndi.

Birçok ülke gibi turizm gelirleri neredeyse dibe vuran Türkiye, seyahat izni konusunda Alman hükümetini ikna etmek için Berlin’in kapısını aşındırdı ve haftalarca ter döktü. Alman hükümeti ise hem pandemi riskleri hem de eline geçen bu kozu sonuna kadar kullanmak için deyim yerindeyse Türk hükümetinin burnunu epey sürttü. Ve sonuçta her ne hikmetse, korona seyri konusunda çok da bir değişiklik olmamasına rağmen, 4 Ağustos’ta Almanya, Türkiye’nin başlıca turizm kentleri olan Muğla, İzmir, Aydın ve Antalya için seyahat uyarısını kaldırmaya ikna oldu!

Ve daha önce, Türkiye’den dönenlere Almanya havaalanlarında test yaptırma imkanı sunulurken, adeta uyarıyı kaldırmanın bedeli olarak, Türkiye’den geleceklerin Türkiye’de test yaptırmasını talep etti. Türk yetkililer, gözünü gelecek Alman turistlere diktiği için bu talebi seve seve kabul etti ve oluşacak külfeti vatandaşın üzerine yıkmaya yeşil ışık yaktı.

110 TL’LİK TEST BİRDEN 250 TL’YE ÇIKIVERDİ!

Almanya’ya gelecek yolcuların Türkiye’de test yaptırmadan yola çıkamayacağı kuralı 8 Ağustos itibariyle yürürlüğe girdi ve yetkililer 110 TL test ücreti alınacağını ilan ettiler. ‚Hiç alınmasa daha iyiydi ama ne yapalım sağlığımız için mecburen öderiz artık‘ diyen binlerce vatandaş, her ilde sınırlı sayıdaki test merkezine hucüm etti. Yolculuk saatinden en geç 48 saat içinde testin yaptırılması gerektiğinden ve test sonucu bir gün sonra alınabildiğinden test merkezlerine yığılan yolcularla sağlık görevlileri arasında birçok tartışmalar yaşandı. Üstelik test parasını test merkezinde ödeyemiyordunuz! Teste başvurduğunuzda sizden Halkbank’ta açılan özel PCR hesabına parayı yatırdığınıza dair makbuz istiyorlardı. Vatandaşlar bu kez çarşı pazar dolaşıp Halkbank şubesi ararken, şubeyi bulmayı başaranlar bu kez de başka bir sürprizle karşılaşıyordu: Vezneye değil bankamatiğe yatırmanız gerekiyor! Yani Türkiye’den bir banka kartınız yoksa, Türkiye’den bir telefonunuz yoksa, TC kimlik no yoksa, isteseniz de parayı yatıramıyorsunuz!

Uçak şirketleri testlerin nerde yapıldığını adreslerini verdikleri için vatandaşların işi kolaydı ama para yatırması ve oluşan kuyruklar sıcak yaz günü insanları bezdiren bir işkenceye dönüşüyordu. Sadece bu da değil, eğer üniversite hastanesine gitmişseniz, test parasına ek olarak bir de hastanenin koyduğu (artık ne parası ise) ücreti ödemek zorundaydınız. Biz de 13 ağustos sabahı Mersin Üniversite hastanesine ulaşıp sıraya girdik ve test yaptırmak istediğimizi söyledik. “110 TL test parasını Halkbank’a 200 TL hastane ğcretini vezneye yatırıp gelin” yanıtını aldık. Sağolsun görevli

eklemeyi ihmal etmedi: “eğer TC kimlik numaranız yoksa, yani Türk vatandaşı değilseniz hastane ücreti olarak 500 TL yatıracaksınız”! Nedenini ise, “ne yapalım uygulama böyle” olarak yanıtlayan görevli, eğer ek ücret ödemek istemiyorsak Diş Hastanesi’nin test merkezine çevrildiğini ve oraya gidebileceğimizi söyledi. ‚Bir de şansımızı orada deneyelim‘ diyerek, hem de Halkbank’a para yatırmak üzere kent merkezine döndük. Test merkezinde bizi 250 kişilik bir sıra ve öfkeyle tartışan yolcular ve sağlık görevlileri karşıladı.

‚ÖZÜR DİLERİZ SİSTEM DEVRE DIŞI‘

Maskeli, önlüklü bir sağlık görevlisi elinde megafon, kan ter içinde ‚lütfen sabırlı olun, sistem şu an açılmıyor, düzeltir düzeltmez testlere başlayacaz, elimizden geleni yapıyoruz” anonsu yapsa da, kalabalığın öfkesi dinmiyor, uçağı kaçırdığını söyleyerek küfredenlerin sesine “bu nasıl sistem, bu nasıl uygulama, bizi rezil etmeye ne hakkınız var” diyenlerin sitemi karışıyordu…

Bu atmosferde test sırasının bize gelmeyeceğini gelse de ertesi günkü uçuş için sonucu alamayacağımızı düşünerek, Halkbank’a paramızı yatırıp üniversite hastanesinin “lüks testi”ne dönmeye karar verdik. Ve uzun aramalar sonucunda bulduğumuz Halkbank şubesinde bizi bekleyen bir başka sürprizle karşılaştık: Bankamatik ekranında beliren ‚PCR Test Hesabı‘ bölümüne girip istediği bilgileri verdikten sonra, makine bizden 110 değil 250 TL istiyordu. Oysa sabah saatlerinde karşılaştığımız birçok insan 110 TL ödemişti! Durumu görevlilere sorsak da, “neden böyle biz bilmiyoruz, banka merkezi ve sağlık bakanlığının tasarrufu, demek ki zam gelmiş… mecbur bu miktarı yatıracaksınız”dan başa bir yanıt alamadık… İtiraz veya bilgi edinme hakkının ne kadar önemli olduğunu düşünerek ve lanet olsun şu halledelim de uçak biletimiz bari yanmasın diyerek istenen zamlı tarifeden ücreti yatırıp, üniversite hastanesine döndük ve Alman vatandaşı olmamıza rağmen mavi kart sayesinde eski TC kimlik numarasını vererek, 500 TL yerine 200 TL hastane masrafı ödediğimize sevinerek (!) test sırasına girdik… Ertesi gün de test sonucumuzu aldık ve ’negatif çıkmanın‘ gururu eşliğinde, akşam saatlerinde bindiğimiz uçakla sabaha karşı Köln semalarına ulaşarak korona döneminde Türkiye macerasını tamamlamış olduk…

Close