YÜCEL ÖZDEMİR
İki buçuk yılı aşan Rusya-Ukrayna savaşı geçen hafta Ukrayna ordusunun Rusya’ya ait Kursk bölgesine saldırmasıyla yeni bir boyut kazandı. Savaşın başladığı şubat 2022’den ağustos 2024’e kadar sahip olduğu toprakları Rusya’dan geri almak ya da savunmak için hamleler yapan Ukrayna ordusu, bu sefer ilk kez farklı olarak doğrudan Rusya topraklarına girerek, 76 bin kişinin yaşadığı Kursk bölgesini ele geçirmeyi başardı. Ukrayna Genelkurmay Başkanı Oleksandr Sırski tarafından “Savaşı saldırganın topraklarına taşıma” olarak ifade edilen bu yeni stratejinin tutup tutmayacağı ise belirsiz. Zira, Rusya’nın sert yanıt verme olasılığı güçlü görünüyor. Bu nedenle NATO cephesinden Ukrayna’nın Kursk hamlesine Rus ordusunun ölçülü yanıt vermesi yönünde uyarılar şimdiden yapılmaya başlandı.
ELİNİ GÜÇLENDİRMEK İSTİYOR
Ancak, Ukrayna’nın Kursk’a saldırı hamlesiyle Rusya’ya karşı elini güçlendirmek istediği açık. Sonbaharda İsviçre’de yapılması planlanan 2. Barış Konferansında, eğer müzakere aşamasına geçilebilirse Ukrayna, Kursk’a karşılık Rusya’dan işgal ettiği topraklardan çekilme kozunu ileri sürecek. Süddeutsche Zeitung, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenkiy’nin Kursk saldırısı bağlamında şu sözlerini aktardı: “Ukrayna adaletin nasıl sağlanması gerektiğini, saldırgana karşı baskı kurulması gerektiğini kanıtladı”. Aynı gazete Zelenskiy’nin danışmanı Michailo Podoliak’ın geçen hafta, “Söz konusu olan barış görüşmelerinde Kiev’in elini güçlendirmek” şeklindeki sözlerini de aktarıyor. Tabi ki kartlar sahada ve masada yeniden açıldığında Kursk, Kiev’in elinde kalmaya devam ederse…
Rus basını, bölgenin büyük bir karşı saldırı için boşaltıldığını haber veriyor. Rus Savunma Bakanlığı bölgeye yapılan askeri yığınak görüntülerini yayımladı. Rusya’nın bölgenin kontrolünü uzun bir sürece yayılacak şekilde Kiev’e bırakması beklenmiyor. Dahası Kursk hamlesinin savaşın seyri açısından Ukrayna’ya pahalıya mal olacağı yönünde yorumlar yapanlar da var. Der Spiegel’e konuşan Askeri Uzman Gustav Gressel, cephe hattının genişletilmesinin Ukrayna’nın aleyhine, Rusya’nın lehine olacağını dile getirdi.
SADECE SAVUNMADA DEĞİL
Başta ABD olmak üzere, Ukrayna’yı Rusya’ya karşı savaşa iten Batılı emperyalist devletler ve NATO, Kursk hamlesinden habersizmiş gibi davranıyor. Daha önce Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savunma savaşı sürdürdüğünü ifade ederek her türlü askeri, ekonomik ve siyasi desteği sunanlar, şimdi Kiev’in Kursk saldırını “Savaşta olabilecek normal durumlardan biri” olarak sayıyorlar. Halbuki aynı kesimler daha önce Ukrayna’nın bir “savunma savaşı” sürdürdüğünü, verilen askeri desteğin amacının saldırı değil savunma olduğunu ileri sürmüşlerdi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz daha önce yaptığı birçok açıklamada, Almanya’nın Ukrayna’ya verdiği silahların “kesinlikle” Ukrayna içinde savunma amacıyla kullanılacağını söylüyordu. Ne var ki hafta sonundan bu yana başta Frankfurter Rundschau, Tagesspiegel, Süddeutsche ve Der Spiegel olmak üzere birçok yayın, Ukrayna ordusunun Kursk’a Alman Marder tanklarıyla girdiğini yazıyor. Hem de tankların fotoğraflarını da yayımlayarak.
KOALİSYON İÇİ TARTIŞMA
Buna inanmayanlar, bunun bir “Rus manipülasyonu” olduğunu ileri sürse de Ukrayna ordusu Marder tanklarının kullanıldığı yönündeki iddiaları yalanlamadı. Bu nedenle Alman tanklarının Ukrayna ordusu tarafından Rusya topraklarına sürülmesi ülke içinde yeni tartışmalara neden olabilir. Koalisyon hükümetinin büyük ortağı SPD’den bazı siyasetçiler bunu “kırmızı çizginin” aşılması olarak değerlendirdi ve savaş değil barış müzakerelerinin başlaması gerektiği ifade etti. Koalisyonun küçük ortakları Yeşiller ve FDP ise Ukrayna’nın Alman tanklarıyla Rusya topraklarına girmesini “normal” olarak değerlendirdi.
RUSYA İLE ALMANYA KARŞI KARŞIYA
Alman tanklarının Rusya topraklarında ilerlemesi tarihte hiç de iyi gelişmeleri anımsatmıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Hitler faşizmi tankları Leningrad ve Stalingrad önlerine kadar sürmüştü. Şimdi aynı Alman tankları Ukrayna ordusu tarafından bir kez daha Rusya topraklarında kullanmaya başladı.
Bu aslında sahada Rusya ile Almanya’nın doğrudan karşı karşıya gelmeye başladığı anlamına geliyor. Rusya’nın karşı harekat başlatması durumunda muhtemelen, kısa bir süre önce “savunma” amaçlı olarak verildiği ileri sürülen F-16 savaş uçakları da kullanılmaya başlanacak. Dahası, Kursk üzerinden çatışmanın yoğunlaşması durumunda Ukrayna başta Almanya olmak üzere batılı ülkeler tarafından verilen bütün ağır silahları Rusya topraklarında kullanmaktan çekinmeyecek.
Almanya şu ana kadar toplam 18 adet Leopard II, 58 adet Leopard I ana muharebe tankı ve 120 adet Marder tankı teslim etti. Dolayısıyla Almanya bir yönüyle artık dolaylı değil doğrudan Rusya’ya karşı savaşan bir ülke haline gelmeye başladı. Bunun bölgesel gelişmeler açısından alabildiğince tehlikeli olduğu ise açık. Üstelik Zaporijya nükleer santralinin de savaşan güçlerin ortasında kalması tehlikeyi daha da büyütüyor.