Written by 08:58 AVRUPA

Ukrayna Savaşı 3. yılına girerken: Yıkım tablosu büyük

24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna Savaşı haftaya üçüncü yılına giriyor. Değişik kaynaklara göre bugüne kadar on binlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının yerinden yurdundan olduğu bu acımasız savaşın ne zaman biteceğine dair henüz ufukta bir ışık yok.

Işık yok ancak Ukrayna’nın kendi kaynaklarıyla bu savaşı sürdürecek mecalinin kalmadığı da ortada. Yıllık bütçesinin yüzde 35-40’ını askeri harcamalara ayırmak zorunda kalan Ukrayna yönetimi, eğer NATO üyesi ülkelerden askeri ve mali destek almamış olsaydı, Rusya ile müzakere masasının kurulması için çoktan arabulucuları devreye koymuştu. Ancak savaş Ukrayna İle Rusya arasında değil, NATO’yla Rusya arasında sürdüğü için, durum görünenden de karmaşık.

UKRAYNA’NIN ASKER KAYBI ÇOK FAZLA

Askeri gücü Rusya’ya yetmeyen Ukrayna, gelinen aşamada cepheye gönderecek yeni asker bulmakta dahi zorlanıyor. Süddeutsche Zeitung’da Florian Hassel’in yazdığına göre, Londra Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin “Military Balance 2024” raporunda Ukrayna’nın halen 800 bin aktif askeri bulunuyor. İki yıl içinde “altı hanelik”, yani yüzbinlercesi öldürülmüş, yaralanmış, sakat kalmış. Kayıpların yerine cepheye gönderilmek için alınan önlemler de işe yaramamış. Çünkü askerlik çağındaki Ukraynalı erkekler cephe yerine yurt dışına çıkmayı tercih ediyorlar.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, 2024’ün sonuna kadar 500 bin yeni askere ihtiyaç duyulduğunu açıklamış ve bu temelde bir “Mobilizasyon Yasası” hazırlanmış ve 7 Şubat’ta mecliste az bir farkla kabul edilmişti. Ukraynalı erkeklerin yurt dışına çıkmasını engelleyen, üniversite öğrencilerinin askere alınmasını öngören yasasın son haline 21 Şubat’ta karar verilecek.

MÜHİMMAT AÇIĞI BÜYÜYOR

Ukrayna’nın sadece asker değil, aynı zamanda mühimmat eksikliği yaşandığı da haber veriliyor. Pazar günü Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung’un “Ukrayna’da mühimmat tükeniyor” başlığıyla yayınlanan haber-analizde Ukrayna ordusunun günde en az 5 bin, yılda 1,8 milyon mermiye ihtiyaç olduğu, ancak bu yıl içinde Avrupa ve ABD’nin gönderdiği mermi sayısının günde 3 bin 600, yılda 1,3 milyona denk geldiğini yazdı. Haberde, ABD’nin desteğini çekmesi durumunda bu sayının günlük 3 bine düşeceği ifade edilirken, gerekli durumda Avrupa’nın parasıyla ABD’den mermi alınması da öneriliyor.

RHEINMETALL HİSSELERİ ZİRVE YAPTI

Ukrayna savaşı nedeniyle en fazla kazanan silah tekelleri arasında yer alan Alman silah tekeli Rheinmetall, bu tartışmaların ortasında Unterlüß’te Başbakan Olaf Scholz’un yanı sıra Danimarka ve Polonya başbakanlarının katılımıyla bir mühimmat fabrikasının temelini attı. Fabrikada yılda 200 bin top mermisinin yanı sıra patlayıcı ve roketatar parçaları üretilecek. “Mühimat eksikliği” haberleri büyük olasılıkla fabrikanın kuruluşunu daha etkili duyurmak içindi. Ukrayna’daki mühimmat eksikliği haberleri çıkmaya başladıktan sonra bu yılın başında 287 avrodan satılan Rheinmetall’in bir hissesi rekor artış denilebilecek şekilde 365 avroya kadar çıktı.

TRUMP SAVAŞI AVRUPA’YA İHALE Mİ EDECEK?

İki yılın sonunda Ukrayna için karamsar, silah ve savaş lobisi için parlak bir tablo görüniyor. Özellikle ABD Kongresi’nin 50 milyar dolarlık mali yardım desteğini reddetmesinden sonra ortalık bir anda adeta alabora oldu. Ardından, Cumhuriyetçilerin başkan adayı Trump’ın Rusya’nın saldırması durumunda NATO’ya yardım etmeyeceklerini, ardından Avrupa’nın kendi güvenliği için askeri harcamaları artırması gerektiği yönündeki açıklamaları gelince Avrupa’da epey hararetli tartışmalar yaşandı.

ABD Kongresi, daha önce reddettiği Ukrayna, İsrail ve Tayvan’ı kapsayan 95 milyar dolarlık bütçeyi kabul edince Avrupa biraz derin nefes aldı.

Ancak aynı durumun birkaç ay sonra yeniden kapıyı çalacağını da bütün ülkeler biliyor. Trump’ın seçimleri kazanması durumunda ABD’nin Ukrayna savaşını Avrupa’ya ihale edeceği bir süredir değişik düzeylerde ifade ediliyor. Trump da son açıklamalarıyla bunu ilan etmiş oldu. Seçim meydanlarında “Önce Amerika” sloganına bağlı olarak savaşın faturasının Amerikan hakına kesilmesine karşı çıkacağı, böylece oy toplayacağı anlaşılıyor.

ALMANYA’NIN ÇIKARDIĞI SONUÇ: DAHA FAZLA MİLİTARİZM

ABD’deki muhtemel başkan ve politika değişimine hazırlanan Avrupa ülkeleri, bu tablodan müzakere yoluyla savaşı bitirme yerine daha fazla silahlanmayla yanıt vermeyi planlıyor. Bu çerçevede ilginç sayılabilecek gelişmeler de yaşanıyor. Almanya, 5-8 yıl içinde Rusya’nın bir NATO ülkesine saldıracağından hareketle savaş hazırlıkları yapıyor. Bu konuda kamuoyuna yansıyan “Almanya Operasyon Planı” var. Bununla yetinmeyen Almanya, üç gün önce Brüksel’de Hollanda ve Polonya önemli bir anlaşma imzaladı. Anlaşmada, üç ülke arasında asker, askeri techizat, silah dolaşımı serbest olacak. Buna da “Askeri Schengen” diyorlar. Muhtemelen gelecekte başka ülkeler de buna dahil olacak. Aynı günlerde Almanya, Fransa, Polonya dışişleri bakanlar arasında bir “AB askeri birliğin” kurulması, ortak silah üretimine geçilmesine karar verildi.

Almanya Avrupa’nın en büyük askeri gücü olma yönünde adımlar atıyor. Uzunca bir süredir ABD’den, NATO’dan bağımsız bir Avrupa Ordusu’nun kurulmasını savunan Almanya, Trump’ın ikinci kez başkanlık koltuğuna oturması, bu süreci hızlandıracak gibi görünüyor.

Yani giderek tırmanan savaş ve silahlanma politikalarının önündeki tek engel, her alanda bunun faturasını ödeyen halkların ve emekçilerin bu gidişata karşı çıkacak bir muhalefet ortaya koyabilmesi görünüyor.


“Weimar Üçgeni” güçlendirilecek

Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Polonyalı mevkidaşı Radosaw Sikorski’yi ağırladı.

Yapılan ortak açıklamada, amaçlarının, mevcut güvenlik risklerine karşı koyabilmesi için Avrupa Birliği’ni (AB) „daha uyumlu, güçlü ve iyi“ kılmak olduğunu vurgulayan bakanlar, askeri kapasitenin genişletilmesi ve silahlanma konusunda Avrupa işbirliğinin güçlendirilmesi ve savunma harcamalarının artırılması için birlikte hareket edeceklerini kaydetti.

Ortak bildiride, „en yakın zamanda“ Ukrayna’nın da katılacağı bir „Weimar+Ukrayna“ toplantısı düzenleneceği bildirildi. Üç ülkenin Ukrayna’nın bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmasına yardım etmek konusunda „sarsılmaz“ bir kararlılık sergiledikleri vurgulanan bildiride, bu desteğin „gerekli olduğu“ müddetçe süreceği taahhüt edildi.

Rusya’nın Ukrayna’yı „yasa dışı işgalinden“ ve Ukrayna’da işlediği suçlardan sorumlu tutulması gerektiği belirtilen bildiride, Rus savaş suçlularının da yargı önüne getirilmesinin önemi vurgulandı. Rusya’ya karşı 13. yaptırım paketinin kabul edilmesi çağrısı yapan Weimar üçgeni, AB’ye üyelik kriterlerini karşılaması konusunda Ukrayna’ya yardım etmeye devam edeceklerini bildirdi. Weimar Üçgeni, 1991’de Polonya, Almanya ve Fransa arasındaki uluslararası işbirliği için kurulmuştu.

Close