Written by 11:58 ÇALIŞMA YAŞAMI

Ver.di yönetimi savaşı mı savunuyor?

Birleşik Hizmet Sendikası ver.di yöneticileri yeniden silahlanma ve askeri operasyonlara yönelik bir hat değişikliği öneriyor

Verdi, Eylül ayında yapılacak merkezi kongresinde NATO ve federal hükümetin savaş çizgisine doğru yön değiştirecek mi? Birleşik Hizmet Sendikası’nın en üst organı olan kongrenin delegelerine „Hayır deyin!“ başlığı altında bir çağrıda bulunan bir grup sendikacı bu endişeyi taşıyor. Hazırlanan bir önergede Verdi Federal Yürütme Kurulu ve Sendika Konseyi, „genel Kargaşa içindeki bir dünyada barış, güvenlik ve silahsızlanma perspektifleri“ başlıklı oylamaya sunulacak taslakla Alman askerlerinin yeniden silahlanmasını ve savaş için konuşlandırılmasını savunmaya doğru rota değiştirmekle suçlanıyor.

Önergeyi hazırlayanlar „1914’te ne olduğunu unutmadık“ diyor. „Avrupa’nın dört bir yanındaki sendika liderleri, sözde Rus ‚despot çarına‘ karşı, ama aslında Krupp, Thyssen ve Co. şirketlerinin çıkarları için, daha önce alınan tüm kararları ihlal ederek üyelerini savaşa gönderdiler.“ Bu konuda hazırlanan imzaya açık çağrının internet sayfasında: „Savaşan herhangi bir devletin ya da egemenlerin savaşlarına dahil olan ittifakların tarafını tutmak“ kategorik olarak reddediliyor. „Geleceğimiz Alman hükümetinin ya da başka bir savaş partisinin yanında değil, Ukrayna, Rusya, Belarus ve dünyanın dört bir yanından işçilerin, vicdani retçilerin, asker kaçaklarının ve mültecilerin yanında çünkü İşçiler işçileri vurmaz!“ deniyor.

İlk gün change.org platformunda 650’den fazla destekçisi olan dilekçenin ilk imzacıları arasında sendikal politik online portal Labournet’ten Mag Wompel, sosyal bilimci Dario Azzellini ya da VVN genel sözcüsü Ulrich Schneider gibi tanınmış şahsiyetler yer alıyor. Diğer çok sayıda destekçi de çeşitli düzeylerde ve sendika yönetim kurullarında yer aldıklarını belirtiyor. Kampanyaya 21 Ağustos Pazartesi itibariyle 7 bin 800 kişi imza verdi.

KAFA KARIŞIKLIĞı

Yöneticiler tarafından Verdi merkezi kongresinin delegelerine „E 096“ önergesi olarak sunulan önerge, en yüksek sendika organlarında savaş ve barış konusundaki pozisyonun ne kadar belirsiz olduğunu açıkça ortaya koyan çelişkili bir ifadeler dizisi. Önergede, Rusya’nın „uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’ya saldırmasının (…) Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra Avrupa barış ve güvenlik düzenine büyük zarar verdiğinden“ şikayet edilirken, NATO’nun 1999’da Yugoslavya’ya karşı yürüttüğü ve yine uluslararası hukuku ihlal eden saldırı savaşından bahsedilmiyor. Ukrayna ile ilgili olarak „Şiddet içeren sınır değişimlerine müsamaha gösterilmemelidir (…)“ denirken, Kosova’nın bombalanarak Sırbistan’dan ayrılması hiç gerçekleşmemiş gibi davranılıyor.

Federal hükümet tarafından geçen yıl Bundeswehr için alelacele sağlanan 100 milyar euroluk „özel fon“ reddediliyorve NATO’nun gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde ikisini „savunma“ için harcama hedefine de itirazda bulunuluyor. Ancak hemen ardından, „Bundeswehr’in mali kaynaklarının, ulusal ve ittifak savunmasındaki görevlerini yerine getirmek için gerekli olana göre belirlenmesi“ talebiyle itirazlar anlamsız hale getiriliyor. Bu aynı zamanda „Bundeswehr’deki meslektaşlarımızın da yararınadır“ dendikten sonra NATO’nun ve Bundeswehr’in silahlanması ve yeniden silahlanmasına evet ama bu „sınırsız“ olmamalıdır görüşü savunuluyor.

Savaştan yana önerge, sendikaların da çağrıda bulunduğu 1 Eylül Savaş Karşıtı Gün‘de yapılacak miting ve etkinliklerde de tartışma konusu olacak.  Sendika yönetiminin savaş çizgisine karşı çıkılan dilekçe aşağıdaki linkten imzalanabilir.

Close