Written by 11:31 AVRUPA

Virüs Birleşik Krallık’a OHAL getirdi

Arif Bektaş / Londra

Birleşik Krallık’ta koronavirüs hızla yayılmaya devam ediyor. Yayılmasının seyri ve hızı İtalya ile benzerlik taşıyor. Buda, İtalya’da olduğu gibi, İngiltere’de de hükümetin başlangıçtaki gevşek tutumundan kaynaklandı. Halkın ve sendikaların baskısıyla Başbakan Boris Johnson daha sıkı önlemler almak zorunda kaldı. Hükümetin kararı beklenmeden birçok aile çocuklarını okula göndermemişti.

Birleşik Krallık’ta İlk koronavirüs ölümü 5 Mart’ta gerçekleşti. Daha soran bu hızla artmaya devam etti. Mart ayının üçüncü haftasında günlük ölüm artışları şöyle gerçekleşti: 23 Mart gününe gelindiğinde 335 kişi hayatını kaybetti. Vaka sayısı ise 7 bini buldu. Bu da 80 bin testin sonucuydu. Vaka sayısının bundan çok daha azla olduğu tahmin ediliyor. Bu yükseliş trendi İtalya ile benzerlik taşıyordu.

SERMAYEYE KESENİN AĞZI AÇILDI

Bilim insanları, sağlık uzmanları ve Asya’dan birçok ülkenin uyarılarına rağmen önlem alınmamaya devam edildi. Okullar, öğrenciler evde olacağı için anne ve babalarının çalışmaması hesaplanarak kapatılmadı. Burada sermayenin çıkarları hesaplandı. Okullar, 20 Mart gününe kadar açık tutuldu.

Özellikle sendikaların baskısı, halkın tepkisi ve ana muhalefet Partisi İşçi Partisi’nin itirazları sonucu hükümet sıkı tedbir alma kararı aldı. Bu kararları açıklarken, işverenler ve sermayenin çıkarları her zaman en önde tutuldu. Başbakan Johnson, her akşam kameralar karşına çıkıp yaptığı açıklamalarda, sermayeye seslenerek “Arkanızdayız, sizi mağdur etmeyeceğiz” dedi ve 330 milyar sterlin patronlar için ayırdı.

Birleşik Krallık’ta toplam 33 milyon işçi var. Bunlara 10 bin sterlin verilse yıl sonuna kadar herkes rahatlıkla evlerinde kalabilirdi. Bu da 330 milyar sterlin ediyor. Demek ki; işçi ve emekçilerin sağlığı ya da hayatta kalması, patronların para kazanmasından daha önemli değilmiş.

Patronlara bu kadar parayı ayırırken, halkın mağduriyetini de düşünerek toplam 25 milyar sterline denk düşen bir yardım paketi açıkladı. Bir avuç patrona 330 milyar, 67 milyonluk ülkede emekçiye 25 milyon. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda “düzeninin batsın” anlamına gelen çokça tepkiler ortaya kondu.

OHAL UYGULAMASINA GEÇİLDİ

Virüsün hızlı bir şekilde yayılmasından dolayı hükümet daha sıkı önlemler almak zorunda kaldı. Önce bar, kulüp, restoran, pub, tiyatro, sinema, spor müsabakaları ve organizasyonlar yasaklandı. Daha sonra, kalabalıkların olmaması için zorunlu olmayan hizmetler veren dükkan ve dernekler kapatıldı. En son Olağanüstü hal uygulamasına gidilerek, market, eczane dışında kalan her tarafın kapatılmasına karar verildi.

Johnson, 23 Mart gecesi yaptığı “Ulusa Sesleniş” konuşmasına, ülkede olağanüstü hal ilan etti. Üç hafta sürecek uygulamada, gerekli olmadığı takdirde evlerden çıkılmamasını isteyen Johnson, buna uyulmaması durumunda polis ve güvenlik güçlerinin devreye gireceğini söyledi.

Birçok bakan, güvenlik birimleri, uzmanların yer aldığı ve olağanüstü koşullarda başbakanın liderliğinde bir araya gelen “Cobra toplantısının ardında açıklama yapan Johnson, alış veriş, ilaç alış verişi, zor durumdaki birine yardımcı olma ve en fazla iki kişi olmak koşuluyla spor maksatlı dışarı çıkmaların dışında herkesin evinde kalmasını istedi.

Virüsün kendi haline bırakılarak, onbinlerce kişiye aynı anda yayılması sonucu olağanüstü kayıplar ve zorlukların olacağını belirten Johnson, hızlı yayılması durumunda hem sağlık çalışanlarının bununla baş edemeyeceğini ve hem de toplu ölümlerin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Bütün bu önlemler, daha hızlı yayılmasını ve ölümlerin artmasını engellemek maksatlı olduğunu söyleyen Başbakan, “Hiçbir başbakan bu tür bir uygulamayı duyurmak istemez” dedi.

İngiltere’de marketler, eczaneler gibi zorunlu olan yerlerin dışında hemen hemen her tarafın kapatılması planlanıyor. Daha önce parkların da kapatılacağı duyurulmasına rağmen, parklar kapatılmayacak ve en fazla iki kişi bir arada olabilecek.

Johnson, daha önce İtalya’nın birkaç hafta gerisinde olduğunu söylemişti. Ölümlerin artması üzerine kamuoyunun baskılarına dayanamayan Johnson hükümeti, sıkı önlemler almaya başladı.

İtalya’daki ölümlerin hızla artması ve sürekli hükümetin de “İtalya’nın birkaç hafta gerisindeyiz, sevdiklerinizi kaybedeceksiniz” açıklamaları, İngiltere’de halkı epey tedirgin etti.

Close