Written by 11:46 POLITIKA

Yaşadıklarım Türkiye’de kuvvetler ayrılığının olmadığını gösterdi

3 Ağustos’ya Antalya’da gözaltına alınan ve kısa bir süre sonra serbest bırakılan Almanya Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Gökay Akbulut yaşadıklarını ayrıntılı olarak kamuoyu ile paylaştı.

GÖKAY AKBULUT / Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili

3 Ağustos 2023 akşamı Türkiye’ye giriş yaparken birkaç saat boyunca gözaltında tutuldum. 2019’daki sosyal medya paylaşımlarıma dayanarak „terör propagandası“ yapmakla suçlandım. Bu, Türkiye’nin Kuzey Suriye/Rojava’daki saldırı savaşıyla ilgiliydi. Alman Federal Meclisi Bilim Servisi’ni bu saldırıların uluslararası hukuk kapsamında bir değerlendirmesini hazırlamakla görevlendirmiştim. Bunun sonucunda Türkiye’nin saldırılarının uluslararası hukuka aykırı olarak sınıflandırılması Erdoğan rejiminin başına bela oldu.

Kayseri Cumhuriyet Savcılığı tarafından hakkımda yakalama kararı çıkarıldığını ancak Türkiye’de havaalanındayken öğrendim. Bana yönelik çok sayıda ölüm tehdidi de Kayseri’den gelmişti.

Pasaport kontrolünden hemen sonra etrafım kadın polisler tarafından sarıldı ve beni şehrin her yerine götürdüler. Bu süre zarfında Ankara’daki Alman Büyükelçiliği’nin acil yardım hattını arayarak tutuklanma hakkında bilgi verdim ve destek istedim. Alman Büyükelçiliği, serbest bırakılmam için çeşitli kanallar aracılığıyla üst düzey temsilciliklerle bağlantı kuracakları konusunda bana güvence verdi. Ayrıca bana yerel hukuk firmalarının bir listesi de gönderildi.

Beni götüren polis memurları ise bana derhal hakim karşısına çıkmam gerektiğini ve kendileri tarafından bana bir avukat atandığını söylediler. Bunu reddettim ve onlara kendim bir avukat tutacağımı söyledim. Daha sonra ifade vermem için saat 9’a kadar süre verildi, aksi takdirde hapse girmek zorunda kalacaktım.

Atadığım avukatın kendisi de birkaç yıl önce siyasi faaliyetleri nedeniyle hapse girmişti. Aramamdan 20 dakika sonra yanımdaydı ve tutuklama kararına baktı ve benimle birlikte ifadeyi dikkatlice hazırladı.

Daha sonra Alman Büyükelçiliğinden Türk Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşmelerin başarılı olduğunu ve dosyanın silindiğini öğrendim. Adalet Bakanlığı yetkilileri, benim Federal Meclis üyesi ve Alman-Türk Parlamento Grubu üyesi olduğumu bilmediklerini söylemiş.

Bu süreçte ülkeye diplomatik pasaportumla girdim ve kendimi Federal Meclis üyesi milletvekili olarak tanıttım. Beni suçlayan sosyal medya paylaşımları Twitter’in yerine geçen X adresindeki resmi hesabımda yer almakta. Dolayısıyla milletvekili olduğum her zaman açıktı.

Türk İçişleri Bakanlığı’nın Alman Büyükelçiliği’ne tutuklama kararını düşünmeleri gerektiğini söylediği de bana bildirildi. Adalet Bakanlığı dosyayı sildikten sonra polis eskortu eşliğinde gözaltına alındığım havaalanına geri götürüldüm ve serbest bırakıldım. Ardından akraba ziyaretimi kısa keserek iki gün sonra ülkeden ayrıldım.

Ekim ayında, Alman-Türk Parlamenter Grubu üyesi olarak tekrar Türkiye’ye gideceğim ve her zaman olduğu gibi orada da sözlerimi sakınmayacağım ve uygun olan her fırsatta tüm siyasi gözaltıları ve prosedürleri eleştireceğim. Bu tutuklama kararı beni yıldırmayacak. Bu olay bir kez daha göstermiştir ki Türkiye’de kuvvetler ayrılığı yoktur.

(Kaynak: https://goekay-akbulut.de/2023/08/15/informationen-zur-festnahme-in-der-tuerkei/)

Close