Written by 10:35 POLITIKA

Yeşiller artık mülteci haklarının bir parçası değil

Stefan REINECKE / TAZ

Yeşiller, AB’nin sığınma konusundaki uzlaşması konusundaki anlaşmazlıkta sorunsuz ve duygusuz davrandı. İnsan haklarının izlenmesi ve ailelerin sığınma kamplarında tutulmaması gibi iyileştirmeler talep etmeye devam ediyorlar, ancak Yeşil bakanları „hayır“ demeye zorlama tehdidinden de çekiniyorlar. Bu, bir sonraki koalisyon krizi ve nihayetinde koalisyonun dağılması anlamına gelebilirdi. Ancak siyasi cepheler bunun için fazla karmaşık, kafa karıştırıcı ve muğlak.
AB’de liberal, açık, insan hakları odaklı bir sığınma politikasını destekleyen bir çoğunluk yok. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, müzakereler sırasında gizli bir gündem peşinde koşmadı. Bu, kurnazca siyasi kısıtlamalara atfedilen kısıtlayıcı bir çizgiyi gizlice isteme politikasına sadık kaldı.
Evet, ahlaki açıdan sağlam bir parti, temel değerler söz konusu olduğunda güç ve nüfuzdan vazgeçebilmelidir. Ancak bu durumda, diğer tarafta açık bir fayda olmaksızın, hükümetin kopması gibi maliyetler doğurabilirdi. Mevcut durum göz önüne alındığında, gelecekte AB sınırlarındaki sığınma merkezlerinin başına geleceklerin şu anda orada olanlardan daha kötü olup olmayacağı varsayılabilir ve korkulabilir, fakat bundan emin olmak mümkün değil. Ancak AB sığınma uzlaşmasından vazgeçmenin Polonya ve Macaristan’daki göçe şüpheyle yaklaşan rejimlere de iyilik yapmış olması muhtemeldir.
Yeşillerin “evet ama”sı, reel-politik düşüncenin ilkelerine göre anlaşılır. Ancak yine de bu esnek rasyonalitenin ve iyi düşünülmüş reel politiğin bir bedeli var. Doğrudan görülemez, arka planda gizlenir. Yeşillerin, uygun olduğunda kendilerini Pro Asyl’in bir nevi parlamenter kolu olarak gösterebildiği zamanlar nihayet sona erdi. Yeşiller artık bireysel sığınma hakkı için kararlılıkla mücadele eden bir hareketin parçası değil. Artık AB’nin dış sınırında olup bitenlerden resmen sorumlu bir parti. Bu, Yeşilleri, SPD ile koalisyonu döneminde olağanüstü bir dönüşümle farklı bir partiye dönüştüren Ajanda 2010 kadar gösterişli bir biçimde değil, görünüşte değişmemiş olana alışma sürecinde şekillendirecek. Bu evet Yeşilleri sessizce, fark edilmeden ve sürdürülebilir bir şekilde değiştirecek. Kesinlikle iyi yönde değil.
Çeviren: Semra Çelik

Close