Written by 12:43 POLITIKA

Yeşiller’de deprem: Gençlik örgütü yönetimi partiden istifa etti, yeni parti için çalışmalar başlattı

Almanya’da koalisyon ortağı olan Birlik/90 Yeşiller Partisinde iki gündür adeta deprem yaşanıyor. Önce partinin eş başkanları Ricarda Lang ve Omid Nouripour istifa etti. Ardından bütün yönetim istifa ettiğini duyurdu. Bu gelişmelerden sonra partinin gençlik örgütü Grüne Jugend yönetimi de topluca istifa ettiğini açıkladı. Ancak gençlik yönetimi sadece partiden istifa etmekle kalmadı, partiden de ayrıldığını kamuoyuna ilan etti. Bütün yönetim kurulu üyeleri partinden ayırılırken yeni bir örgüt kurmak üzere çalışmalar başlattı. Partiden istifa nedenlerini açtığı «zeitfuerwasneues2024.de» adlı internet sitesinde yayınlayan gençler, mevcut hükümeti ekonomik, sosyal, silahlanma, mülteciler konusunda sert bir şekilde eleştirerek, «Artık bu politikaların ortağı olamazdık» dediler.

Yayınlanan açıklamada «Sonuç olarak şunu söylemek zorundayız: ister Lützerath, ister Bundeswehr için 100 milyar euroluk özel fon, ister iltica yasalarının sertleştirilmesi isterse ekonomik olarak kemer sıkma politikası olsun, artık yanlış olduğunu düşündüğümüz bir politika için artık elimizi taşın altına koymaya hazır değiliz» dediler.

Açıklamanın sonunda önümüzdeki dönem için hedefler ise şu şekilde belirlendi: «Kısa sürede Almanya’da güçlü bir sol partinin kurulmasına yardımcı olmak istiyoruz. Diğerlerinden farklı bir parti. Siyaset yapmayı bırakmayacağız. Daha yeni başlıyoruz.»


Yeşiller’den ayrılan gençlerin yayınladığı ortak açıklama:

YENI BIR ŞEYE IHTIYAÇ VAR

Birlik 90/Yeşiller’den neden ayrılıyoruz ve ne yapmayı planlıyoruz:

Yıllardır her şeyin üzerinde duran bir şey var: kriz. Gelecek bize umuttan çok korku veriyor. İlerleme vaadi artık bizim neslimiz için geçerli değil. Giderek daha fazla sayıda insan, onların üzerinden yapılan, onları dikkate almayan politikaları deneyimliyor. Gıda fiyatları artıyor, kiralar patlıyor, sıkı çalışmaya artık pek değer verilmiyor. Pek çok insanın işlerin bir noktada daha iyiye gidebileceğine dair inancını kaybettiğini görmekten endişe duyuyoruz. Thüringen, Saksonya ve en son Pazar günü Brandenburg’daki seçim sonuçları bunu gösteriyor. AfD bu hayal kırıklığından faydalanıyor. Siyasetin şu anda yapılış biçimine son verecek bir siyasi güce acilen ihtiyacımız olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Siyasetin kendileri için yapıldığı hissini çoktan yitirmiş olanlara da ilham veren bir siyasi güce. İnsanların büyük ve küçük kaygılarıyla ilgilenen ve izolasyona birliktelikle karşı çıkan bir siyasi güç. Ekonomiyi nihayet halkın hizmetine sunmak için mücadele eden bir siyasi güç.

Hepimiz son 10 yılda Yeşiller’e katıldık çünkü onların böyle bir güç olabileceğini düşündük. Ancak bu konudaki şüphelerimiz giderek arttı. Öyle ki, YEŞİL GENÇLİK’in tüm Merkez Yürütme Kurulu olarak, eski üyelerle birlikte, bugün Bündnis 90/Die Grünen’den istifa etmeye ve Federal Yürütme Kurulu’na tekrar aday olmamaya karar verdik.

Aşağıda, bu şüphelerin nereden kaynaklandığını ve şimdi ne yapmak istediğimizi açıklamak istiyoruz:
Son genel seçimlerden önce pek çok insan politikada bir değişiklik umuyordu: daha fazla sosyal adalet, daha fazla iklim koruma, ilerleme. Ancak trafik lambası koalisyonu acı bir hayal kırıklığı yarattı. Hükümete yönelik etkili eleştiriler sadece sağdan geliyor: Onlar en zayıfları birbirlerine karşı çok iyi kullanabiliyorlar çünkü şu anda toplumumuzdaki büyük çatışmaya – zengin ve yoksul, üst ve alt arasındaki – ciddi bir şekilde liderlik eden kimse yok. Zenginler arkalarına yaslanıp otururken, sağcılar en yoksulların kırıntılar için kavga etmesini alkışlıyor.

YEŞİLLER ZENGİN VE GÜÇLÜLERLE MÜCADELE ETMEYE HAZIR DEĞİL
Son yıllarda Yeşillerin zengin ve güçlülerle mücadele etmeye hazır olmadığını defalarca gördük. Ancak hastane şirketlerinin çalışanların ve hastaların sırtından kar elde ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Enerji şirketlerinin doğayı tahrip ederek milyarlar kazanmaya devam ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Emlak şirketlerinin kiracılarından son kuruşuna kadar para aldığı bir dünyadayız. Milyarderler giderek daha da zenginleşirken, nüfusun geniş kesimleri için yaşam neredeyse karşılanamaz hale geliyor. Bu çatışmalarda taraf seçmek istemeyenler, işlerin aynı şekilde devam etmesini tercih ediyor. Zenginlerden hesap sormayı reddedenler, sonunda emekçilere hesap ödeteceklerdir. Bunu özellikle iklim koruma konusunda açıkça görüyoruz.

Ancak gerçekten bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, düşüş ve yoksulluk korkusundan uzak, kendi kaderini tayin edebilen iyi bir yaşam hakkı her gün ihlal edilen ve sistematik olarak görmezden gelinen insanlara ulaşmanız gerekir. Parti içinde bu insanların sürekli olarak yanında duran bir siyasi güç olmak için uygun bir hareket görmüyoruz. Bunu deneyenler de sistematik olarak başarısız oluyor çünkü Yeşiller’in trafik lambası koalisyonunda desteklediği politikalar nedeniyle inandırıcı değiller. Partinin programı sürekli olarak kendine iyi hedefler koysa bile, sonuçta önemli olan uygulanan politikalardır. Birçok Yeşilin, kısmen sorumlu oldukları yetersiz politikalar nedeniyle iyi durumda olmadıklarını biliyoruz. Ancak bu politikalardan zarar görenler için bu bir teselli değildir.

YEŞİLLER GİDEREK DİĞERLERİ GİBİ BİR PARTİ HALİNE GELİYOR
Yeşiller bir zamanlar dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için yola çıkmıştı – ve birçok Yeşilin hala büyük hedefleri var. Ancak partinin eylemleri giderek daha fazla kişiselleşiyor. Partinin kendi planlarının nasıl gittikçe daha fazla kırpıldığını gördük. Merkezdeki diğer partilerle aramızdaki fark giderek daha da azalıyor. Yeşiller de giderek diğerleri gibi bir parti haline geliyor.
Kazananlar ve kaybedenler sınıf çatışmasını üretmeye devam eden, insan eşitliğini sistematik olarak baltalayan ve bizi iklim krizine tüm gücüyle sürükleyen bir sisteme karşı mücadele etmek yerine, Yeşiller giderek statükoyu yönetmeye teslim oluyor.

Bu durum hükümetlerin icraatlarında da görülebilir: genellikle onlar olmadan işlerin daha da kötüye gideceğini söyleyerek geri adımlarında kendilerini haklı çıkarırlar. Böylece küçük tavizler büyük müzakere başarılarına dönüştürülür. Ama bu bizim için yeterli değil. Çünkü sadece işlerin daha kötüye gitmesini engelleyenler, gelecekte daha iyi şeylerin yapılabilmesi için ne yapılması gerektiği sorusuna cevap vermiyorlar. Bunu örneğin, büyük koalisyon döneminde bile muhtemelen düşünülemeyecek olan trafik lambası koalisyonunun iltica ve göç politikasında görebiliyoruz. Yeşillerin, sözde pratik kısıtlamalar nedeniyle gerçekte destekledikleri politikaları gözden kaçırdıklarına inanıyoruz.
Belki de pek çok Yeşil, daha fazlasının mümkün olmadığını düşündükleri için standartlarını düşürüyor. Biz her şeyi farklı görüyoruz! „Her zamanki gibi iş yapmanın“ bir seçenek olmadığı herkesi bir araya getirmeyi başarabilirsek, temelden farklı bir toplumun mümkün olduğuna inanıyoruz.
Bu mantıktan yola çıkarak federal hükümetteki Yeşillerin neden böyle davrandıklarını açıklayabiliriz. Sonuç olarak şunu söylemek zorundayız: ister Lützerath, ister Bundeswehr için 100 milyar Euro’luk özel fon, ister iltica yasalarının sıkılaştırılması ya da kemer sıkma politikası olsun: yanlış olduğunu düşündüğümüz bir politika için artık elimizi taşın altına koymaya hazır değiliz.

FARKLI BİR SİYASET YAPMAK İSTİYORUZ!
Son yıllarda yaşanan gelişmeler bizi siyaseti nasıl yapmak istediğimiz sorusuyla karşı karşıya bıraktı. Bunun farkına vardık: Şehirde daha ne kadar yaşayabileceğini merak eden komşumuz için ve onunla birlikte siyaset yapmak istiyoruz. İşi bittiğinde kendisine kimin bakacağını merak eden bakıcıyla birlikte. Artık tek başına karşılayamayacağı için ortak bir dairede bir odayı ikinci bir kişiyle paylaşmak zorunda kalıp kalmayacağını merak eden öğrenciyle. Herkes taşındığı için on yıl sonra evinin kayıp bir yer haline gelip gelmeyeceğini merak eden Lusatia’daki çırakla.
Tüm bu insanlarla birlikte, geleceğe yeniden umutla bakabilmemiz için krizlerin nihayet sona ermesi için gereken baskıyı örgütlemek istiyoruz.

Yeşiller Partisi’nde eleştirilerimizi paylaşan ve yıllardır rotanın değişmesini savunan insanlar tanıyoruz. Biz de şimdiye kadar aynı şeyi yaptık. Yeşiller Partisi’nin bu kadar temelden değişmeyeceği sonucuna vardık. O zaman belki de artık Yeşiller Partisi olmazdı. Bu yüzden ayrılmaya karar verdik, iyi şartlarda ayrılıyoruz, çünkü artık partinin bir parçası olarak kalmazsak hedeflerimizi daha iyi takip edebileceğimize inanıyoruz. Artık birbirimize uygun değiliz. Hangi konumda olursa olsun, bizim değerlendirmemizi paylaşmayan ve partinin gidişatı için mücadele etmeye devam etmek isteyen herkese en iyi dileklerimizi sunuyoruz.
Bu nedenle bu adımı atmaya ve Yeşiller ve GRÜNE JUGEND’den ayrılmaya karar verdik. GRÜNE JUGEND’in eski ve uzun süreli üyeleriyle birlikte yeni bir sol gençlik örgütü kurmak istiyoruz.
Hedefimiz: Almanya’da yakında güçlü bir sol partinin kurulmasına yardımcı olmak istiyoruz. Diğerleri gibi olmayan bir parti.
Siyaset yapmayı bırakmayacağız. Daha yeni başlıyoruz.
BIZIMLE MISINIZ?

https://zeitfuerwasneues2024.de/
Çeviren: Semra Çelik

Close