Written by 15:30 ÇALIŞMA YAŞAMI

Yoksulluk ücretlerine hayır

McDonalds kendini “her gün yeniden keşfediyor”. Amerikan lokantacılık devi en azından kendisi bunu yarım yüz yıldır iddia ediyor.

McDonalds 70’li yılların başından bu yana Almanya’da da faaliyet yürütüyor. Bugün Almanya genelinde 1500 hızlı restoran McDonalds adını taşıyor. Ancak Kaliforniyalı köfteci bu restoranların sadece küçük bir bölümünü gerçekten kendisi işletiyor. Restoranların neredeyse tamamı ise Franchise- Nehmer yani lisans alıcıları tarafından işletiliyor. Bu serbest meslek sahibi iş adamları, Amerikan devinin adını, konseptini, mallarını ve hazır yiyeceklerini alıyorlar.

İşveren örgütü sistem gastronomisinde çok yaygın olan bu yöntem, bu alanda mücadele yürüten Gıda, Otel ve Lokanta Çalışanları Sendikası- NGG’nin çalışmalarını dolayısıyla Toplu İş Sözleşmelerini (TİS) zorluyor. Bir yandan küresel faaliyet yürüten Starbucks ya da Fried Chicken gibi şirketler, diğer yandan binlerce küçük esnaf.

ÇALIŞANLARA YAŞAYABİLECEKLERİ KADAR ÜCRET!

Gündemde olan TİS’ler de, Gıda, Otel ve Lokanta Çalışanları Sendikası- NGG, bu alanda çalışanlar için, işe başlama ücreti olarak 12 Euro saat ücreti talep ediyor. Şu anda bu sektörde asgari ücret olan 9,35 Euro saat ücreti ödeniyor. NGG Başkanı ve TİS görüşmelerini yürüten Freddy Adjan yaptığı açıklamada, ‘McDonald’s, Burger King ya da Starbucks’da çok ağır koşullarda çalışan emekçiler, aldıkları ücret ile yaşayabilmeliler. Sistem gastronomisinde emekçileri yoksulluğa iten bu ücretleri değiştirmek için yola çıktık’ dedi.

Sistem gastronomisinin Münih’te bulunan çatı kuruluşu (BdS) Başkanı Andrea Belegante ise 800 işletmeyi temsil ediyor ve çalışma koşullarının 2007 yılından bu yana NGG ile birlikte belirlendiğini ve BdS’e üye olan tüm restoranların uzlaşmaya varılan genel TİS’lerine zorunlu olarak uyduklarını ancak her iki tarafın da adım atması gerektiğini söylüyor.

Görüşmelerin ilk iki turunda 120 bin McDonald’s, Burger King, Nordsee, Tank und Rast, Pizza Hut, Autogrill ve diğer şirketler için bir anlaşmaya varılamadı ve görüşmeler 13-14 Şubat’a ertelendi. İşverenlerin işe başlama ücreti olarak 9,48 Euro, yani 13 Cent artış önerisine NGG birçok bölgede yapılan eylem ve uyarı grevleri ile cevap verdi. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen üçüncü tur görüşmelerinde de İşveren Birliği- BdS’in yine asgari ücretin çok az üzerinde bir ücret artışı önermesi, çalışanların beş yıl sonra işe başlama ücreti olarak 12,00 Euro istemesi üzerine görüşmeler sonuç alınmaksızın bitirildi.

MİLİYARLIK ŞİRKETLERİN ÇALIŞANLARI YOKSUL

Adjan yaptığı basın açıklamasında, BdS in tutumunu utanmazlık olarak tanımladı ve milyarlık şirketlerin işçileri yoksulluk sınırında yaşamaya mahkûm ettiklerini, bunun işçilere karşı saygısızlık ve sorumsuzluk olduğunu söyledi. Barışçıl bir sorumluluk almamak kaydıyla, BdS ile birlikte 3 Mart’ta uzlaştırma komisyonunda görüşmeyi kararlaştırdıklarını açıklayan Adjan, o zamana dek ise eylemlerimiz ve uyarı grevlerimiz devam edecek, 12,00 Euro istiyoruz ve beş yıl sonra değil, şimdi istiyoruz, dedi.

FASTFOOD YİYECEKLERİN KALİTESİ DÜŞÜYOR

Diğer düşük ücret sektörlerinde olduğu gibi sistem gastronomisi alanında da sonuç itibarı ile belirleyici olan tüketiciler oluyor. Pazar araştırmalarına göre tüketiciler sadece ucuz yemek istiyorlar ya da ucuz tüketmek zorundalar. Alman Doğayı Koruma Derneği’nin verilerine göre Almanya’da yılda 3 milyar karton bardak çöpe atılıyor. Boston Üniversitesi’nden araştırmacılar, Burger King, KFC ve McDonald’s tarafından satılan Fastfood-yiyeceklerin kalitesinin 80’li yıllardan bu yana düştüğünü açıkladılar.

ADİL ÜCRET SAĞLIKLI TÜKETİM

Dolayısıyla adil ücret, sağlıklı kalıcı tüketim gibi unsurlar böylelikle ikinci planda kalıyor. Sendikalar bu durumda devasa işletmelerin toplumun sırtından yaşadıklarını çünkü, düşük ücret sektöründe çalışan emekçilerin şu anda sosyal yardım almak zorunda kaldıklarını ve yaşlılıkta da emekli maaşları düşük olacağı için devlet yardımı alacaklarının altını çiziyorlar. Sadece Almanya’da sistem gastronomisi alanın 60 bin işçi endüstri devleri için çalışıyor. Uluslararası ölçekte ciroları düşse de karları yükseliyor. Mesela McDonald’s Corporation 2019 yılında dünya genelinde 21 milyar Dolar ciro yaptı- vergilerini düştükten sonra elde ettiği kar oranı tam olarak 6 milyar Dolar! Böylelikle işçilere 13 Cent ücret artışını reva gören lisans satıcısı McDonalds dünyadaki en fazla ciro ve kar elde eden Fast-Food-Şirketi ünvanına sahip. (YH)

Close