Özgün Önal
OECD tarafından yürütülen PISA araştırması (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), farklı ülkelerin eğitim sistemlerini değerlendirmeye yönelik dünyanın en tanınmış araştırmalarından biri. Her üç yılda bir 15 yaşındaki çocukların okuma, matematik ve fen alanlarındaki becerileri test ediliyor. Bu, saf olgusal bilgiden çok, bu bilgiyi farklı bağlamlarda uygulama ve sorunları çözme becerisiyle ilgilidir. Pek çok ülke için PISA sonuçları, eğitim politikalarının başarısının önemli bir göstergesi.
Mevcut PISA çalışmasında Almanya bir kez daha kesinlikle olağanüstü sonuçlar elde etmedi. Performans uluslararası düzeyde orta düzeyde olsa da, bölgesel farklılıklar ve farklı sosyal gruplar arasındaki uçurum endişe verici. Özellikle okuma ve matematik alanlarında, acil eylem planlarına ihtiyaç var.
2024/25 öğretim yılının başında Alman okulları, PISA çalışması sonucunda daha da netleşen çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Aşağıdaki hususlar sorunlar açısından belirleyici:
FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ VE EĞİTİMDE ADALETSİZLİK
PISA araştırmasının ortaya koyduğu en büyük sorunlardan biri Almanya’da süregelen eğitim sistemindeki adaletsizliktir. Düşük gelirli ailelerden gelen ve göçmen geçmişi olan çocukların performansı, daha zengin ailelerden gelen akranlarından ortalama olarak daha kötüdür. Bu eşitsizlik, sosyal ve ekonomik farklılıkların özellikle belirgin olduğu federal eyaletlerde olabildiğince belirgin.
2024/25 öğretim yılı için birçok federal eyalet, bu zorluklara karşı koymak için girişimler başlattı. Buna artırılmış destek programları, dezavantajlı öğrencilere yönelik hedefli destek ve erken dil desteğine yönelik önlemler dahil. Ancak bu programların uygulanması çoğu zaman öğretmenlerin kalitesine ve mevcut kaynaklara bağlı kalmakta ve bu da bölgesel farklılıklara yol açmakta.
DİJİTALLEŞME
Eğitimin dijitalleşmesi, PISA araştırması ve korona salgını sonucunda giderek netleşen bir diğer önemli konu. Almanya son yıllarda burada ilerleme kaydetti, ancak mevcut araştırma birçok okulun dijital öğrenme yöntemlerini etkili bir şekilde entegre etmekte hâlâ zorluk yaşadığını gösteriyor. Genellikle tek tip bir stratejinin, iyi eğitimli öğretmenlerin ve gerekli teknik ekipmanın eksikliği söz konusu.
2024/25 öğretim yılında, dijital eğitim olanaklarının daha fazla uygulanmasına odaklanılıyor. Birçok okul dijital becerileri müfredata entegre etmek ve öğretmenleri yeni teknolojileri kullanma konusunda eğitmek için çalışıyor. Ancak bu önlemlerin öğrencileri dijital dünyanın taleplerine en iyi şekilde hazırlamak için yeterli olup olmadığı sorusu hala devam ediyor.
ÖĞRETMEN AÇIĞININ KALICI BİR SORUN OLMASI
Öğretmen açığı son yıllarda giderek ciddileşen bir sorun ve 2024/25 eğitim-öğretim yılında da büyük önem taşıyacak. PISA araştırması, nitelikli öğretmenlerin öğrenme başarısı üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğunu öne sürüyor. Bununla birlikte, birçok federal eyalette öğretmen arayışı oldukça umutsuz ve kariyer değiştirenler ya da daha az vasıflı kişiler sıklıkla devreye girmek zorunda kalıyor.
İçinde bulunduğumuz eğitim-öğretim yılında öğretmenlerin niteliklerine ve ileri eğitimlerine daha fazla önem verilmekte. Federal eyaletler, kariyer değiştirenleri daha iyi eğitmek ve mevcut öğretmenleri daha iyi eğitmek için çeşitli programlar başlattı. Aynı zamanda uzun vadede daha fazla gencin bu mesleğe çekilmesi amacıyla öğretmenlik mesleğinin çekiciliğinin artırılmasına yönelik girişimlerde bulunulmakta.
İNKLÜZYON-DAHİL ETME
PISA araştırmasının vurguladığı bir diğer husus da okullarda daha iyi katılım ve bireysel desteğe duyulan ihtiyaç. Özel ihtiyaçları olan veya öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin tam potansiyellerine ulaşabilmeleri için özel desteğe ihtiyaçları vardır. Ancak araştırma burada hala ciddi eksikliklerin olduğunu gösteriyor.
Yeni öğretim yılı için birçok okul ve eğitim kurumu kapsayıcı tekliflerini genişleteceklerini duyurdu. Bu, hem okul binalarının yapısal uyumunu hem de öğretmenlerin pedagojik yeterliliğini içermekte. Amaç, bireysel desteğin ve ortak öğrenmenin el ele gittiği, herkes için bir okul yaratmak.
PISA araştırmasının sonuçları, Alman eğitim sisteminin önümüzdeki eğitim-öğretim yılında önemli zorluklarla karşılaşmaya devam edeceğini açıkça ortaya koyuyor. 2024/25 öğretim yılının başlangıcı, belirlenen eksikliklere yanıt vermek ve sürdürülebilir eğitim rotasını belirlemek için önemli bir döneme işaret ediyor. Özellikle uzun vadeli stratejilere ve önlemlere ihtiyaç var.
Merkezi bir unsur fırsat eşitliğinin desteklenmesi olacaktır. Sosyal eşitsizlikleri azaltmak ve sosyal kökenleri ne olursa olsun tüm öğrencilere aynı fırsatları sunmak önemli. Aynı zamanda modern ve çağdaş eğitim olanakları yaratmak için dijitalleşmenin daha da ilerletilmesi gerekiyor.
Öğretmen açığı da acilen giderilmeli. Nitelikli öğretmenler işleyen bir eğitim sisteminin omurgasıdır. Bu nedenle öğretmenlik mesleğini daha çekici hale getirmek ve aynı zamanda öğretmenlerin eğitimini ve ileri eğitimini geliştirmek için teşvikler oluşturulmalı.
PISA araştırması, Almanya’daki eğitim sistemini sürdürülebilir bir şekilde iyileştirmek için siyaset ve toplum için bir uyandırma çağrısı görevi görüyor. 2024/25 öğretim yılı, çalışmanın bulgularını uygulamaya koyma ve başarılı bir eğitim geleceği için rotayı belirleme fırsatı sunuyor.