AYHAN ZEYTİN
Metal ve elektrik sanayisinde TİS görüşmeleri 12 eylülden itibaren başlıyor. 4,6 milyon emekçiyi direk ve dolaylı olarak etkileyen müzakerelere IG Metall yüzde 7 ücret talebiyle giriyor. IG Metall, amacını “hem alım gücünü artırmak hem de konjonktürü desteklemek” olarak açıklarken Gesamtmetall, ülkenin sanayisizleşme tehdidi altında olduğu ileri sürerek “aşırı yüksek ücret talebinden vazgeçilmesi” gerektiğini ileri sürüyor. Çalışma sürelerinin kolektif kısaltılmasını yerine bireysel çözümleri öne çıkaran IG Metall, düşük ücret gruplarına ikramiye verilmesini de gündeme getirecek.
Alman metal ve elektrik endüstrisi toplam 4,6 milyon çalışanıyla ülkenin en büyük sanayi sektörüdür. Taraflar arasındaki müzakereler „grup toplu sözleşmesi“ üzerinden olarak 2,4 milyon emekçiyi direk, 1,5 milyonu dolaylı ve 600 bin emekçiyi de Federal Çalışma Bakanlığının sözleşmelerin ana maddelerini bu sektör için “genel geçer” ilan etmesiyle etkiliyor.
Metal sözleşmelerinin etkisi bununla da sınırlı değil. Sektörde imzalanan sözleşmeler yan sanayi dallarını olumlu/olumsuz- değişik biçimlerde etkiliyor. Diğer işkollarında sendikalar da kendi taleplerini IG Metall’in ileri sürdüğü veya elde ettiği ücret zammına bakarak belirliyorlar. Ayrıca en büyük işkolu olma özelliğiyle burada elde edilecek ücret zammı önümüzdeki yıl emeklilik maaşlarına verilecek zammı da belirliyor. Bu nedenle metalcilerin toplu sözleşme dönemlerine ilgi ülke genelinde yüksek oluyor.
İLK MÜZAKERE NRW EYALETİNDE
Görüşmelere startı 12 Eylül günü NRW eyaleti verecek. Baden Württemberg ve Kuzey bölgesindeki toplu sözleşme görüşmeleri ise 16 Eylül’de yapılacak. “Barış döneminin” 29 Ekim 2024’e devam etmesine karşın IG Metall eylülden itibaren uyarı eylemleri yaparak görüşmelerin başından itibaren metal patronlarına “güçlü bir mesaj” vermek istiyor.
Bu yıl TİS görüşmelerini “Dayanışma kazanır” (“Solidarität gewinnt”) sloganı altında sürdürmeyi kararlaştıran IG Metall Yönetim Kurulu, 9 Temmuz günü Essen’de yaptığı toplantıda işçiler için yüzde 7 ücret zammı ve çıraklar için “cazibe turbosu” adı altında aylık 170 euro talebi tüm bölgeler için bağlayıcı olarak kararlaştırmıştı. Talepleri 12 aylık bir sözleşme dönemi için belirleyen sendika yönetimi, amacını “hem alım gücünü artırmak hem de konjonktürü desteklemek” olarak açıkladı. Demir-Çelik sektörü için talepler arasına alınan “haftalık çalışma sürelerinin düşürülmesi” talebi, bu sektör için masadan kalkmış görünüyor. Onun yerine düşük gelir gruplarına özel ikramiye verilmesi, maaşın serbest zamanla değiştirilmesi seçeneklerinin genişletilmesi talebi öne sürülüyor. Başlangıçta geniş çapta tartışılan dört günlük haftadan artık söz edilmiyor olması, toplu pazarlığın patronlar ile ılımlı bir turunun gerçekleştiğine işaret ediyor.
TİS politikasından sorumlu IG Metall Yönetim Kurulu üyesi Nadine Bugoslawski, işverenlere yönelik yaptığı açıklamada, „Metal ve elektro sanayisinin dönüşüm içinde olan bir endüstri olduğunu biliyoruz ve bunu gözetiyoruz“ dedi. Sendika Başkanı Christiane Benner ise “sendikanın güvenilirlik ve sorumluluk” sahibi olduğunu belirterek, neden çalışma saatlerinin azaltılması talebinin öne sürülmediğini böylece açıklamış oldular. Her iki sendikacı da metal patronlarına uzlaşma yanlısı sinyal vererek işçiler arasındaki beklentileri de aşağı çekmeye çalışıyorlar.
“DAĞITILACAK BİR ŞEY YOK”
IG Metall içinde ücret zam talebi tartışmaları henüz başlarken metal patronlarının yanı sıra sermaye yanlısı çok sayıda iktisatçı, “aşırı ücret beklentisi içinde olunmaması” yönünde uyarılara başlamışlardı. Ülkenin “sanayisizleşme” tehdidi altında olduğunu ileri süren bu kesim, “aşırı ücret talebinin” bu eğilimi güçlendireceğini ileri sürmüştü.
Sendikanın talebini belirlemesi ardından açıklama yapan Gesamtmetal Başkanı Dr. Stefan Wolf, “IG Metall ve biz bir taraftan sanayisizleşmeye karşı uyarıda bulunuyoruz ve şirketler için kötü çerçeve koşullarına dikkat çekiyoruz, diğer taraftan IG Metall yakın zamandaki en yüksek ücret taleplerinden birini belirledi. IG Metall, son 30 yılda yalnızca iki kez, 2009 ve 2022’de yüzde 8 gibi yüksek talepte bulundu. Finansal krizin ardından 2018’e kadar olan büyüme yıllarında bile talepler bu kadar yüksek değildi” dedi.
Bu tutumun “anlaşılması güç” olduğunu ileri süren Wolf, “Metal ve elektro sektöründe pek çok şirket zaten çok yüksek olan ücretleri ödemekte zorlanıyor. Gelen siparişler yetersiz, dağıtılacak pek bir şey yok” diyerek müzakerelerde alacakları tutumunun nasıl olacağını gösterdi.
“TALEBİ YARIYA İNDİRDİK”
Benner ve Bugoslawski’nin bugün aldıkları tutum IG Metall için yeni değil. Bu geçtiğimiz TİS döneminde, 2022 yılında imzalan TİS döneminde de (kutuya bkz.) görülmüştü. Yaklaşık 11 saatlik devam eden toplu pazarlığın ardından IG Metall ve metal işverenleri, Baden-Württemberg’deki metal ve elektrik endüstrisi için bir uzlaşma üzerinde anlaşmışlardı. Elde edilen uzlaşma daha sonra diğer bölgelerin TİS Komisyonları tarafından üstlenilmişti.
Görüşmelere 12 ay için yüzde 8 ücret zammı ile girilmesine karşın, sözleşmenin ilk yedi ayı için ücretlere zam çıkmadı. Bunun yerine Şubat 2023 ayında ödenen 1500 euro düzeyinde “Enflasyon telafi primi” (ETP) ödendi. İlk ücret zammı ise yüzde 5,2 ile Haziran 2023’te verildi. İkinci ETP’nin ise Şubat 2024’e kadar ödenmesi ve ikinci ücret artışı bu yılın mayıs ayında yapılmasına karar verilmişti. Yani zaten uzun zaman için bağıtlanan TİS sürecinin sonuna doğru ikinci zam yapıldı.
Hatırlanacağı gibi aynı Gesamtmetal Başkanı Dr. Stefan Wolf bu TİS sonucu üzerine memnuniyetini basında şöyle dile getirmişti: “Biz hedefimize ulaştık ve talep edilen yüzde 8’i yarıya indirdik. Şöyle ki, IG Metall 12 ay için yüzde 8 talep etti, biz yüzde 8,5 24 ay için bağıtladık. Bu şekilde talebi yarıya indirmiş olduk”.
METALDE ÜCRETLER ÇOK YÜKSEKMİŞ!
Gesamtmetal patronları bu TİS dönemi öncesinde yakınmalarını değişik biçimlerde sürdürüyorlar. Bir yanda “Metal ve elektrik sektörünün ekonomik durumuyla karşılaştırıldığında, IG Metall’in talepleri çok yüksek olduğu açıkça görülmekte. Bu nedenle sendikaya çağrımız şu: Toplu pazarlık sürecinde ılımlı ücret politikası izleyin.”
Diğer taraftan ise “Metal ve elektrik sektörlerinde zaten yüksek olan ücretler bu talebin gerçekleşmesiyle çok hızlı artacak, perakende veya bakım sektörü gibi diğer sektörlerle olan ücret fark büyümeye devam edecek. Bizdeki ücretler o meslekleri daha az çekici hale getiriyor ve toplumsal karışıklığa yol açıyor. Artık gençler için eğitmen ya da hemşire olarak eğitim almak çekici gelmiyor. Birçoğu yüksek ücretler nedeniyle metal ve elektrik sektörlerine kayıyor. 35 saat çalışıyorlar ve çok para kazanıyorlar” diyerek Almanya’daki ücret seviyesini daha düşürmeyi hedefliyorlar.
ÇIRAKLAR GEÇİNEMİYORLAR!
Her ne kadar metal patronları, bu işkolunda ücretlerin “çok yüksek” olduğu için gençlerin mesleki tercihlerini metal ve elektrodan yana yaptıklarını ileri sürseler de bu gerçeği yansıtmıyor. Sonuçta metal işkolunda ücretlerin biraz daha yüksek olması bunun yeteri düzeyde olduğu anlamına gelmiyor.
Özellikle yeni işe başlayan genç işçiler ve çıraklar geçinmekte zorlanıyorlar. Sendika içinde devam eden ücret talebi tartışmalarında değişik bölgelerde çırak temsilcileri aylıklara 222 ila 300 euro arası zam taleplerini ileri sürmüşlerdi. Özellikle ev kiralarının yüksek olduğu metropollerde çıraklar aldıkları maaşlarla kiralarını bile ödeyemiyorlar. Çıraklar geçinmedikleri için ikinci bir işte çalışmak zorunda kalıyorlar.
Durum böyleyken, Bugoslawski’de “metal sektöründeki ücretlerin 15 yıldır yaşam maliyetinden daha hızlı arttı” demesi işin tuzu biberi oluyor!
Göründüğü kadarıyla Metal ve Elektrik sektöründe çalışan emekçileri kolay bir TİS süreci beklemiyor. İster ücret zammının düzeyi ister imzalanacak sözleşmenin süresi olsun ileri sürülen taleplerden vazgeçilmemeli. Metal patronları ücret zammını mümkün olduğunca düşük sözleşme süresini ise mümkün olduğunca uzun tutmak için her türlü yol ve yöntemi deneyecekler. IG Metall yönetimi de işi “oldu bitti” ye getirmek için elinden geleni yapacağını şimdiden ortaya koydu.
Bu nedenle Büyük TİS Komisyonlarında yer alan bütün dürüst ve sınıftan yana olan sendikacı arkadaşların görüşmelerdeki tüm gelişmeleri vakit kaybetmeden yetki aldıkları bölgedeki ve kendi çalıştıkları fabrikadaki sendika temsilcilerine bildirmeliler ve tepkileri örgütlü biçimde komisyonlara iletilmesinin yolunu açmalılar. Komisyon üyesi arkadaşlarımız bunun çok başarılı olacağını düşünmeseler de üzerine düşen bilgileri zamanında iletme görevini yerine getirmeliler. Bu, en azından bir başlangıç olabileceği gibi metalden sonra diğer sektörlerde başlayacak olan TİS müzakereleri içinde örnek bir tutum olacaktır. İş işten geçtikten sonra, “yapacak bir şey yoktu, bürokrasi çok güçlü” demek işin kolayına kaçmaktır. Kısacası elde edilecek sonuç önemli ölçüde bizim de tutumumuza bağlı.
……………
2022 TİS SONUCU
900 binden fazla işçi ve emekçinin katıldığı uyarı grevleriyle elde edilen sonuç:
- Ücretlerin 1 Haziran 2023’te yüzde 5,2 ve 1 Mayıs 2024’te yüzde 3,3 olmak üzere iki kademeli ücret zammı.
- Ayrıca iki dilime ayrılan 3 bin euroluk enflasyon telafi primi. Uygulamada esnekliğe açık olmasına karşın 2023 yılının başında net 1.500 euroluk (çıraklara 550 euro) enflasyon priminin ilk kademesi şubat ayı sonuna kadar ödenecek. 2024 yılı başında çalışanlara 1.500 avro (çıraklara 550 avro) tutarındaki geriye kalan enflasyon primi verilecek.
Metal ve elektrik sektöründe TİS Bölgeleri
Metal ve elektrik sanayisinde toplu iş sözleşme müzakereleri tarafların belirlediği 20 TİS bölgesinde paralel başlar. Taraflar, müzakerelerin daha hızlı sonuçlanması için TİS görüşmelerini, IG Metall sendikasının örgütlenme şemasına göre yürütürler. Metal İşverenleri Birliği Gesamtmetall ve IG Metall Yürütmesi toplu pazarlık görüşmelerini bizzat sürdürmüyorlar. Gesamtmetall’e üye 16 bölgesel (Bkz.: www.gesamtmetall.de/verband/) metal işveren birliği kendilerinin de bağlı olduğu IG Metall TİS bölgesindeki müzakereleri sürdürürler. Taraflar arasında bir TİS bölgesinde yakınlaşma sağlandığında merkez örgütler söz konusu uzlaşmanın diğer bölgelerde uygulanabilirliğine bakıp tavsiyelerde bulunuyorlar.
IG Metall sendikasının 7 bölgeye dağılmış 145 şubesine bağlı işletmelerden seçilen delegeler üzerinden yerel TİS komisyonları seçilir. Daha sonra bu TİS Komisyonları üzerinden bölgelerin “Büyük TİS Komisyonu” seçilir. Ve asıl müzakereleri bu “Büyük TİS Komisyonları” sürdürür. Herhangi bir bölgede “pilot sözleşme” sağlandığında ve genel merkezler bunu onayladıktan sonra en başta belirtilen 20 TİS bölgesinde bu taslak üzerinden sözleşmeler bir takım farklılıkları içermekle birlikte imzalanır. Böylece IG Metall ve Gesamtmetall arasında imzalanan toplu sözleşmeler 2 milyon 406 bin işçi ve emekçiyi direk kapsar.
Bunun yanı sıra “TİS’lere bağlı olmayan Gesamtmetall üyesi” işletmelerde çalışanlar dolaylı olarak bu sözleşmelerin kapsamına girerler. Ayrıca Federal Çalışma Bakanlığı toplu sözleşmenin ana metnini “genel geçer” ilan etmesiyle bütün metal ve elektro sanayisinde geçerli olur. Sözleşme kapsamına “dolaylı” veya “genel geçer” ilan edilmesiyle girenlerin hakları sınırlı olur.
…………………………………….
TİS müzakerelerinin sürdürüldüğü bölgeler ve TİS’lere direk bağlı işletmelerde çalışan sayısı:
Baden-Württemberg: 518.000
Bavyera: 483.000
Berlin-Brandenburg-Sachsen: 104.000
Mitte (Hessen, Rheinland-Pfalz, Saarland, Thüringen): 397.500
Kuzey Ren Vestfalya: 700.000
Aşağı Saksonya ve Saksonya Anhalt 88.500*
Kuzey Birliği (Bremen, Hamburg, Mecklenburg-Vorpommern, Kuzey Batı Aşağı Saksonya, ve Schleswig-Holstein): 115.000
* Aşağı Saksonya’da ayrıca 6 Volkswagen (VW) fabrikasında çalışan 119 bin işçi daha var. Fakat VW için işyeri toplu sözleşmesi (“Haustarifvertrag”) imzalandığı için bu işçiler genel sayıya dahil edilmiyorlar.