Written by 14:54 HABERLER

8 Mayıs’ın 78. yılı, ‘bayrak tartışması’ ve faşizme karşı mücadele

Berlin’deki kutlamalarda orak-çekiçli kızıl bayrak kullanılması yasaklandı. Rusya bayrağından çok SSCB bayrağına yasakta ısrar edilmesi asıl motivasyonun Ukrayna savaşı değil komünizm düşmanlığı olduğuna işaret.

Yücel ÖZDEMIR
Köln

İkinci Dünya Savaşı’nın bitişini ifade eden 8 Mayıs 1945, insanlık tarihinin önemli dönemeçlerinden birisi. 1933’de işbaşına gelen ve iktidarda kaldığı 12 yıl boyunca milyonlarca insanı toplama kamplarına göndererek katleden, önce Polonya sonra Sovyetler Birliği’ne (SSCB) saldırarak İkinci Dünya Savaşı’nı başlatan, bu savaşta da 50 milyon insanın ölümüne neden olan Hitler faşizmi, 8 Mayıs 1945 gecesi, bugün müze olan Berlin Karlshorst binasında atılan imzalarla resmen yıkılmış oldu. Böylece İkinci Dünya Savaşı da resmen sona erdi. Anlaşmanın resmi olarak yürürlüğe girdiği saat 23.00, saat farkı nedeniyle dönemin Sovyetler Birliği’nde takvim yaprakları 9 Mayıs’ı gösteriyordu. Bu nedenle Rusya’da savaşın bitişi bir gün sonra kutlanıyor.

Komünistlere göre „zafer“, Hitler ile aynı cephede olmayan müttefik güçlere göre „kurtuluş“ günü olarak ifade edilen Hitler faşizminin yıkılışını sembolize eden ise Berlin’deki Reichstag (parlamento) binasının tepesine çekilen k ızıl bayrak. Kızıl Ordu’nun Hitler faşizmini yendiğini ifade eden ve o günlerde Berlin sokaklarında dalgalanan Kızıl Bayrak, 8 Mayıs’ın 78. yıl dönümünde ise aynı kentte yasaklardan nasibini aldı.

Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya ile ortak bütün 8. Mai kutlamalarını iptal eden Almanya kutlamalarda Rusya bayrağı ve orak-çekiçli kızıl bayrağı yasakladı.

Berlin İdari Mahkemesi, geçtiğimiz cuma yaptığı açıklamada kutlamalar sırasında Ukrayna, Rusya ve SSCB bayraklarının taşınmasının yasaklandığını açıkladı. Yapılan itiraz üzerine mahkeme aynı gün Ukrayna bayrağı, pazar günü ise Rusya bayrağı yasağını kaldırdı. Ancak Berlin polisi, Ukrayna bayrağı yasaının kaldırılması kararını kabul ederken Rusya bayrağı kararını kabul etmedi. Bunun üzerine Alman Komünist Partisi (DKP), pazar günü orak-çekiçli SSCB bayrağı yasağının kaldırılması için mahkemeye itiraz başvurusunda bulundu.

Benzer bir yasak Berlin’e komşu Brandenburg eyaletinden de Geldi. Brandenburg İçişleri Bakanlığı Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından belediye meclis üyelerine ve belediye başkanlarına gönderdiği bir genelgede, Rusya ile dayanışmanın sembolü olarak „Z işareti“n in yanı sıra SSCB ve Kızıl Ordu bayrağını yasaklar içine dahil etmişti.

RUSYA’NIN YAPTIKLARI BİLEREK SSCB’YE FATURA EDİLİYOR

Almanya, Ukrayna savaşıyla birlikte Rusya politikasını önemli ölçüde değiştirdi. Rusya ve Lideri Putin’in kabul edilemez Ukrayna savaşı politikası, SSCB’ye fatura ediliyor. Bu nedenle SSCB ve Kızıl Ordu’nun Alman faşizmine karşı verdiği mücadele ve elde ettiği zafere gölge düşürülüyor. Rusya’nın SSCB olmadığı gerçeği kabul edilmezken, Rusya bayrağından çok SSCB bayrağına yasakta ısrar edilmesi ise asılında komünizm düşmanlığını özetliyor.

Dolayısıyla, meselenin Rusya’nın Ukrayna işgalinden ibaret olmadığı, genel olarak komünizme düşmanlık olduğu bir kez daha açığa çıkmış bulunuyor. Halbuki; Polonya’nın bağımsızlığından başlayarak Ukrayna’nın SSCB’nin önemli bir parçası olmasına kadar bir dizi gelişme komünizmin büyük bir miras bıraktığını gösteriyor. Bütün bu savaş, nefret, düşmanlık aynı zamanda SSCB’yi yıkmak için uzun yıllar mücadele veren Batı kapitalizminin ürünü.

Almanya’nın SSCB ve sembolü kızıl bayrakla, Rusya’nın Ukrayna saldırısı vesilesiyle girdiği hesaplaşma, Doğu Avrupa’daki komünizm düşmanlığının bir yansıması olarak da okunabilir. Baltık ülkeleri Letonya, Litvanya ve Estonya daha önce komünizmi anımsatan bütün sembollere yasak getirmişti.

Bugün Junge Welt gazetesinde yer alan bir habere göre, Kiew Parlamentosu geçtiğimiz çarşamba günü Sovyet anıtlarının yıkımını kolaylaştıran bir yasayı kabul etti. 2015’te çıkarılan „Komünistsizleştirme“ planı çerçevesinde 2022’nin başına kadar 2 bin 500 Sovyet anıtı yıkıldı. Ayrıca 900 bölge ve 50 bin caddenin adı değiştirildi. Yine 2022 sonuna kadar Alexander Puşkin’e ait 28, Maxim Gorki’ye ait dokuz ve Sovyet askerlerine ait düzinelerce anıt kaldırıldı.

Benzer bir tablo Polonya’da da mevcut. Ulusal Anıtlar Enstitüsü (IPN) Başkanı Karol Nawrocki, cuma günü Glubczyce’de (Opole Voyvodalığı) 676 Kızıl Ordu askerinin anısına dikilen anıtın yıkımına bizzat izledi.. Ekim 2022’de kas abada Sovyet askerleri için bir başka anıt daha yıkılmıştı.

8 MAYIS RESMİ TATİL GÜNÜ OLSUN

Kızıl Ordunun Hitler faşizmini 78 yıl önce bugün Berlin’de mezara gömmesi hiç şüphesiz insanlık için önemli bir dönemeç. Bu nedenle her 8 Mayıs’ta faşizmi yenen SSCB ve Kızıl Orduyu anımsamak, övmek, aynı zamanda günümüzdeki faşistlere de verilen anlamlı bir mesaj. Yasaklar, tarihi gerçekleri görmezden gelmek ise bugünkü faşistlerin işine yarıyor. Bu nedenle son birkaç yıldır Almanya’da da yükselen 8 Mayıs’ın resmi tatil günü olması mücadelesi büyük bir önem taşıyor. Bu temelde daha önce başlatılan imza kampanyarına yüz binlerce insan destek vermişti. Buna ragmen hükümet adım atmak yerine, faşizme karşı zaferin sembolleri ve anıtlarını hedefe koyuyor. Rusya gerekçe gösterilerek faşizmin yenilgisini kutlamamak, tarihle yüzleşmekten kaçmak anlamına geliyor.

Halbuki faşizme karşı sürekli mücadele tarih bilincinin her zaman diri tutulmasından geçiyor. Üstelik Fransa, Slovakya ve Çekya gibi ülkelerde 8 Mayıs resmi olarak tatil günü olduğu halde, savaşın ve faşizmin ana merkezi olan Almanya’nın buna yanaşmaması kabul edilmemeli.

Close