Almanya, Türkiye’yi salgınında „yüksek riskli“ bölgeler listesinden çıkardı. Robert Koch Enstitüsü (RKI), Sağlık, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarıyla hazırladığı riskli bölgeler listesini güncelledi.
Buna göre nisan ortasından bu yana „yüksek riskli“ bölgeler listesinde yer alan Türkiye, Kovid-19 vakalarının düşmesiyle 6 Haziran’dan geçerli olmak üzere bu gruptan çıkarıldı ve „riskli‘ grubuna dahil edildi.
„Yüksek riskli“ bölgeler listesinden Türkiye’nin yanı sıra Litvanya ve İsveç de çıkarılarak „riskli“ bölgeler listesine konuldu. Çekya, Vatikan, İtalya ise tamamen „risk“ bölgeleri listesinden çıkarıldı.
Uruguay ise „virüs varyasyon“ bömb çlgesi olarak ilan edildi.
TEST SONUCU NEGATİF OLANLAR ÜLKEYE GİRİŞTE KARANTİNAYA ALINMAYACAK
Almanya’nın, Türkiye’yi „yüksek riskli“ bölgeler listesinden çıkarıp „riskli bölgeler“ grubuna dahil etmesiyle, Türkiye’den Almanya’ya giden kişilerin Kovid-19 negatif test sonucunu ibraz etmeleri durumunda karantinaya girmesi gerekmeyecek.
Federal Sağlık Bakanlığı’nın internet sayfasında ülkeye „girişte karantina zorunluğu“ bölümündeki açıklamada, kişinin Almanya’ya girmeden önce risk bölgesinde bulunması durumunda ülkeye girdikten sonra kendisini 10 gün izolasyona alması gerektiği, virüs mutasyon bölgesinden gelenler için karantina süresinin 14 gün olduğu belirtildi.
Açıklamada, „risk bölgesinde“ bulunanların, Kovid-19 negatif test sonucunu, aşı olma sürecinin tamamlandığını veya hastalığı geçirip iyileştiğini gösteren bir belgeyi https://einreiseanmeldung.de adlı internet sayfasından iletilmeleri durumunda karantina uygulamasının sonlandırılabileceği ifade edildi.
Bu kanıtlardan birinin ülkeye girişten önce söz konusu internet sayfasından iletilmesi durumunda kişinin Almanya’da karantinaya girmesinin gerekmediği ifade edilen açılamada, „yüksek riskli“ bölgelerden gelenlerin, ülkeye girişten 5 gün sonra negatif test sonucunu ibraz etmeleri durumunda karantina uygulamasına son verebilecekleri aktarıldı.
Açıklamada, virüs mutasyon bölgelerinden gelen yolcuların ise 14 gün karantina zorunluluğu bulunduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca, riskli bölgeler için söz konusu testin ülkeye girişten önceki 72 saat (PCR testlerde) içerisinde yapılmış ve bu test sonucunun Almanca, İngilizce, İtalyanca veya İspanyolca olması gerektiği kaydedildi.
