Written by 14:29 POLITIKA

Almanya’da İsrail’in katliamlarına karşı silah ambargosu çağrıları yükseliyor

İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamlar ve kitlesel şekilde aç bırakmaya karşı, İsrail’e en fazla destek veren Avrupa ülkesi olan Almanya’da tepkilere neden oldu. Son haftalarda Filistin halkına yönelik İsrail’in başlattığı saldırılara karşı asıl olarak Sol Partili bazı milletvekilleri tepki göstererken, bu hafta koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) milletvekilleri de tepki göstermeye başladılar. Yapılan açıklamada, İsrail’e yönelik silah ambargosu uygulanmasını isteyenler de var. Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (Sipri) son raporuna göre İsrail silahlarının yüzde 66’sını ABD’den, yüzde 33’ünü Almanya’dan, yüzde 1’ini İtalya’dan temin ediyor.

SPD milletvekillerinden İsrail’e tepki

“Stern” dergisine bir açıklama yapan SPD Federal Parlamento Grubu Dış Politika Sözcüsü Adis Ahmetoviç, “Alman silahları insani felaketleri yaymak ve uluslararası hukuku ihlal etmek için kullanılmamalıdır. Bu nedenle Netanyahu hükümetine ateşkesi kabul etmesi ve müzakere masasına geri dönmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

SPD Federal Parlamento Milletvekili Ralf Stegner de yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Gazze’de sivil halk için insani felaket söz konusu. Bu nedenle Netanyahu hükümeti uluslararası hukukun ihlaline derhal sona vermelidir. Almanya İsrail’e silah satış izinini uzatılmamalıdır” dedi.

Normal koşullarda Almanya’nın çatışma bölgelerine silah tedarikini durdurması gerekiyor. Ancak İsrail yıllardır bu uygulamadan muaf tutuluyor. Verilen silahlarla İsrail’in kendi güvenliğini sağlaması isteniyordu. Ancak son aylarda İsrail’in Gazze’de yaptıkları savunmadan çok yok etmeye yönelik. Gazze’deki saldırılar sırasında bu nedenle Almanya’nın verdiği silahlar da İsrail ordusu tarafından kullanılıyor.

İsrail’e tam destek suç ortaklığı anlamına geliyor

Alman silahlarının katliamlarda kullanılması aynı zamanda Almanya’nın suç ortaklığını daha da pekiştiriyor. SPD Milletvekili Isabel Cademartori yaptığı açıklamada tam da bu noktaya dikkat çekti ve Almanya’nın İsrail’e silah sağlayarak savaş suçlarına ortak olabileceği uyarısında bulundu. Cademartori yaptığı açıklamada “Gazze’de Filistinlilere karşı Alman silahlarının kullanılması Almanya’nın uluslararası mahkemelerde yargılanmasına yol açabilir. Bu nedenle Alman hükümeti silah ihracatını sınırlandırmalı, özellikle de tank mühimmatı ve yedek parçaları artık tedarik edilmemelidir” dedi.

SPD Eş Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Lars Klingbeil de İsrail’i uluslararası hukuka uymaya çağırmıştı.

Laschet: İnsani yardıma engel olunmamalı

Koalisyon hükümetinin büyük ortağı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı ve Başbakan Friedrich Merz ve CDU üyesi Dışişleri Bakanı Johann Wadephul İsrail’e destek vermeye devam ederken, parti arkadaşları Federal Parlamento Dışişleri Komisyonu Başkanı Armin Laschet ise İsrail’in insani yardımın Gazze’te ulaşmasını engellemesini sert şekilde eleştirdi. ARD ve ZDF’nin ortak sabah programında konuşan Laschet, Gazze Şeridi’ne şimdiye kadar olduğundan daha fazla gıda ve ilaç ulaştırılması gerektiğini söyleyerek “Eğer bunu yapmazsanız, bu uluslararası hukukun ihlali anlamına gelir” dedi.

Filistinlileri aç bırakmakla İsrail’in var olma hakkı arasında bir bağlantı yok

Alman hükümetinin Antisemitizm Danışmanı Felix Klein ise yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yaptıklarının devletin değişmez dış politika ilkesinin dürüst bir şekilde tartışılması çağrısında bulundu. Klein yaptığı açıklamada, “İsrail’in ve tüm dünyadaki Yahudilerin güvenliğini korumak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Filistinlileri aç bırakmak ve insani durumu kasten daha da kötüleştirmenin İsrail’in var olma hakkını korumakla hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Açıklamalar, özellikle hükümet cephesinde 7 Ekim 2023’den bu yana ilk kez eleştirilerin yüksek sesle yapıldığını gösteriyor. Bugüne kadar özellikle SPD, CDU, Yeşiller cephesinden İsrail’e eleştiri yerine tam destek söz konusu idi. Bu destek bugün de devam ediyor. Ancak yükselen itirazların toplumdaki tepkilerin daha güçlü açığa çıkmasına yol açabilir. Bugüne kadar yapılan benzer eleştirilerin çoğu medya ve hükümet partileri tarafından kriminalize edilmişti.

AB için de benzer eleştirilerin dozajı giderek artıyor. Geçen hafta yapılan AB dışişleri bakanları konferansında, İsrail ile AB arasında imzalanan ortaklık anlaşmasının gözden geçirilmesine karar verilmişti. İsrail’e en sert eleştiren AB ülkeleri arasında yer alan İspanya, pazar günü İsrail’e yönelik uluslararası silah ambargosu çağrısında bununmuştu. İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares Madrid’de yaptığı açıklamada “Şu anda Orta Doğu’nun ihtiyacı olan son şey silahlardır” dedi. Pazar günü Madrid’de düzenlenen üst düzey bir toplantıda 20 Arap ve Avrupa ülkesi iki devletli çözüm çağrısında bulundu. İspanya, yaptırımların yanı sıra katılımcı ülkeleri İsrail’e silah ambargosu uygulamaya da çağırdı.

Gazze’ye yönelik aylar süren ablukanın ardından İsrail birkaç yardım sevkiyatının yapılmasına izin verdi, ancak BM’ye göre bunlar yeterli olmaktan çok uzak. BM Genel Sekreteri António Guterres geçtiğimiz günlerde savaşın “en acımasız aşamasında” olduğunu söylemişti.

İki ayda Gazze’nin yüzde 75’i işgal edilmek isteniyordu

Öte yandan Alman basınında yer alan haberlere göre İsrail ordusu birkaç hafta içinde abluka altındaki Gazze Şeridi’nin dörtte üçünü ele geçirmeyi planlıyor. Aktarılan Times of Israel’in orduya dayandırdığı haberine göre, planlara göre kıyı bölgesinin yüzde 75’inin ele geçirilmesi sadece iki ay sürecek. İsrail Ordu şu ana kadar Gazze’nin yaklaşık yüzde 40’ını kontrol altına almış durumda. Wall Street Journal’ın haberine göre, Filistinli sivil nüfus kapatılan kıyı bölgesinin dörtte birine sıkıştırılacak. (DIŞ HABERLER)

Close