Yücel ÖZDEMİR / Köln
İki hafta önce Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde New York’ta yaptığı görüşmenin ardından, her iki ülkenin diplomatları arasında aylardır süren pazarlıklara bir nokta konulduğu anlaşılıyor. Bu görüşmeden hemen sonra Frankfurter Allgemeine gazetesi (FAZ), Almanya ile Türkiye arasında ilticası kabul edilmeyen Türk vatandaşlarının toplu olarak sınırdışı edilmesi konusunda ayrıntılı bir haber yayınladı. Bu haberden bir hafta sonra ise Der Spiegel dergisi, Almanya’nın Türkiye’ye 336 milyon avroluk silah satışına onay verdiğini yazdı. FAZ’in haberinde pazarlıkların ardından Türkiye’nin gönderilen Türk vatandaşlarına karşılık, Türk vatandaşlarına vize kolaylı sağlanacağı yazılıyordu. Ancak bunun pek ikna edici bir yanının olmadığı ortadaydı. Zira Türkiye hükümetinin asıl derdinin vize kolaylığı, serbest dolaşım değil Almanya’dan daha fazla silah satın olmak olduğu Spiegel’in haberiyle görüldü.
TÜRKİYE’NİN MÜLTECİ ANLAŞMASINI YALANLAMASI İNANDIRICI OLMADI
Alman basınında geniş şekilde yer alan ve yankı yaratan haftada ilticası kabul edilmeyen 500 Türk vatandaşının sınırdışı edilmesi planının ayrıntıları yazıldığı halde Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Almanya’da yasal ikamet hakkı bulunmayan Türk vatandaşlarının Türkiye’ye geri gönderileceğine ilişkin haberlerin doğru olmadığını açıkladı. Keçeli yaptığı açıklamada, “Alman basınında yer alan, Almanya’da yasal ikamet hakkı bulunmayan vatandaşlarımızın Türkiye’ye geri dönüşlerine ilişkin haberler doğru değildir. Vatandaşlarımızın toplu olarak sınır dışı edilmesine ilişkin hiçbir uygulamaya onay verilmemiştir” ifadelerini kullandı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Olaf Scholz arasında 23 Eylül’de New York’ta yapılan görüşmede bu konunun gündeme gelmediğini ileri sürdü. Keçeli açıklamasına Almanya’da oturum hakkı bulunmayan Türk vatandaşlarının geri gönderilmesi yönünde bir açıklama yapılmadığını söylese de gerçekte, Almanya yıllardır iltica başvurusu kabul edilmeyen Türkiye vatandaşlarını zaten sınırdışı ediyor. Bu nedenle Almanya’ya adımını atan her Türk vatandaşının Almanya’da kalıcı olacağı yönünde bir düzenleme bulunmuyor.
FAESER ANLAŞMAYI DOĞRULADI
Almanya tarafından yapılan açıklamalar Türkiye’dekilerin aksine. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser sosyal medya hesabı X üzerinden, Keçeli’nin açıklamasına rağmen Türkiye ile anlaşmanın aylar süren bir çalışmanın ardından sağlandığını ifade ederek şu cümleleri yazdı: “Türkiye’ye sınırdışıların daha hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleşmesi konusunda, Almanya’da iltica başvurusu kabul edilmeyen Türk vatandaşlarının daha hızlı bir şekilde sınırdışı edilmesini sağladık. Bu büyük bir ilerleme ve düzensiz göçün sınırlandırılması yönünde atılmış bir adımdır.“ Faeser’in açık ve net bir şekilde doğruladığı anlaşmanın karşılığında Türk vatandaşlarına daha hızlı vize verme ve uzun süreçte Türk vatandaşlarına AB’de serbest dolaşım hakkının sağlanması olduğu iddiaları ileri sürülüyor. Ancak bu pek inandırıcı değil.
TÜRKİYE’NİN DERDİ ALMANYA’DAN SİLAH ALMA
Türkiye’nin uzun yıllardır mülteciler üzerinden özellikle Almanya’ya baskı yaptığı biliniyor. Türkiye ile AB arasında 6 milyar euro karşılığında 2016’da yapılan anlaşmada mültecilerin Türkiye’de tutulması ve geri kabulü konusunda Almanya’nın ısrarcı olduğu açık. Bu nedenle Berlin-Ankara arasındaki yeni yakınlaşmanın arkasında, mevcut Alman hükümetin Türkiye’ye silah satışı konusundaki politikasını değiştirme konusundaki yaklaşımı olduğu anlaşılıyor. Nitekim Federal Güvenlik Konseyi (Bundessicherheitsrat) kısa bir süre önce Türkiye’ye 336 milyon avroluk silahın verilmesine onay verdi. Bu konseyde Başbakan Scholz’un yanı sıra Yeşiller üyesi Ekonomi Bakanı Robert Habeck, yine Yeşiller üyesi Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Maliye Bakanı Christian Lindner, İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve Savunma Bakanı Boris Pistorius da bulunuyor.
Konseyin verdiği onaya göre Türkiye’ye gemilerin hava savunması için satılacak 100 adet güdümlü füzenin bedelinin yaklaşık 100 milyon avro olmasının beklendiği ve 28 adet SeaHake tipi torpidonun 156 milyon avroya Ankara’ya teslimatına onay verildiği belirtildi. Denizaltıların modernizasyonuna yönelik satışlar da dahil edildiğinde silah ihracatının toplam tutarının yaklaşık 336 milyon avro olacağı kaydedildi.
Almanya, 2023 yılında Türkiye’ye silah ihracatı için sadece 1,22 milyon euro tutarındaki 17 başvuruya onay vermişti. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, hükümet bu yılın ilk çeyreğinde ise Ankara’ya sadece 23 milyon euro değerinde silah ihracatını onaylamıştı. Demek ki bütün pazarlıklar bu yılın ikinci çeyreğinden itibaren başlamış.
Ancak, Türkiye’nin silah ihtiyacı yukarıdaki siparişlerle sınırlı değil. En önemli hedef Eurofighter savaş uçaklarının Türk hava kuvvetlerine dahil edilmesi olduğu biliniyor. Geçen yıl Berlin’i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, açık olarak 40 adet Eurofighter satın almak istediklerini Scholz’a bildirmişti. Bloomberg tarafından geçtiğimiz temmuz ayında yayınlanan haberde Türkiye, hava kuvvetlerini modernize etmek üzere 4 adet Typhoon savaş uçağı satın almak için Eurofighter konsorsiyumu ve konsorsiyumu oluşturan dört ülkenin devlet ve hükümet başkanlarıyla bir anlaşma imzalamaya çok yakındı. Washington’da yapılan NATO zirvesi kapsamında ele alınan bu talebin kabul edilip edilmediği belirsiz.
Eurofighterlerin üretici ülkeleri Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya. Yaklaşık 8 ila 10 milyar avroya mal olması planlanan Eurofighter’in satışına her dört ülkenin onay vermesi gerekiyor. Üç ülke satış ve işbirliği konusunda Ankara’ya yeşil ışık yakarken, Almanya karşı çıkmıştı. Türkiye, Almanya’nın vetosunu kaldırmak için Alman hükümetinin masaya sürdüğü şartları kabul etmek için mülteciler konusunda üzerine düşenleri yapmaya hazır görünüyor.
Alman basınında hükümetin Türkiye’ye Eurofighterlerin satılması konusunda tavrını değiştirdiğine dair bir bilgi bulunmuyor. Ancak, silah satışı için verilen onay Alman hükümetinin Türkiye’ye silah satışı konusunda bir politika değişikliği içinde olduğunun da işaret. Ortadoğu’daki son gelişmeler Türkiye’nin daha fazla silahlanma isteğini artırabilir. Bu koşullarda Almanya’nın Türkiye’ye daha fazla silah satması ise artan bölgesel savaş tehdidine benzin dökmekten başka bir şey değil. Türkiye’nin Almanya’dan satın aldığı silahları Kürtlere karşı kullanıldığı daha önce ortaya çıktığı için geniş tepki toplamıştı.