Written by 18:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

Asgari ücrete asgari zam: 41 CENT!

Yasal asgari ücret insanca yaşamaya yetmiyor. İşçilerin yaşam koşulları 2024 yılında daha da zorlaşacak. Askıya alınan bir dizi uygulama 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girdiği için işçi ve emekçi hanelerinin harcamaları daha da artacak. Sendikalar yasal asgari ücretin hemen 13.51 çıkarılmasını talep ediyorlar ama bunun için bir şey yapmıyorlar!

Yeni yıl milyonlarca işçi ve emekçi için daha yüksek harcamaları da beraberinde getiriyor. Tabii ki harcamaların yükselmesinin kendi başına yeni yılla bir ilgisi yok. Bu SPD/Yeşiller/FDP koalisyon hükümetin verdiği sözleri tutmamasıyla ilgili.

Enerji darboğazı yaşanmasıyla birlikte elektrik ve gaz fiyatlarında yüksek artışlar olmuştu. Bu yükü bir nebze olsun hafifletmek için yürürlüğe konulan “Enerji Fiyat Freni”, verilen vaade göre mart ayının sonuna kadar, yani kış bitinceye kadar, yürürlükte kalacaktı. Fakat koalisyon hükümeti 2023 ortasında verdiği vaadi bir kenara iterek “Enerji Fiyat Frenini 1 Ocak 2024’te yürürlükten kaldırılacak” kararını aldı. Bu arada enerji sevkiyat ağının harçlarının yükseltilmesi de kesinleşti ve bunun yükü asıl olarak işçi ve emekçilerin sırtına yıkılacak.

Değişik kurumların verdikleri bilgilere göre bu uygulamalardan işçi hanelerinin yıllık enerji giderlerinin 150-200 euro yükselmesi bekleniyor. Ayrıca karbon salınımı vergisinin de yükseltilmesi de hükümetin planları arasında. Bunun vatandaşa ne kadar yansıyacağı konusunda henüz bir açıklama yapılmadı. Sadece otomobil kulübü ADAC tarafından yapılan bir açıklamada, bu verginin yükseltilmesi nedeniyle benzin ve dizel fiyatlarının litre başına en azından 4 cent yükseleceği bildirildi.

SENDİKALARDAN BUNA SES YOK

Başta IG BCE ve IG Metall gibi sendikalar olmak üzere DGB sendikalarından hükümetin bu tutumuna karşı bir tepki gelmedi. Özellikle IG BCE ve IG Metall, aylardır sanayi elektriği fiyatının kilowatt başına 5 cente düşürülmesini talebini ileri sürüp, hükümet üzerinde baskı oluşturmak üzere iş saatlerinde onlarca eylem düzenlediler.

“Enerji Fiyat Freninin” kaldırılacağı ve enerji sevkiyat ağının harçlarının yükseltilip tüm yükünün vatandaşın sırtına yıkılacağı aylardı bilinmesine karşın sendikalardan bir açıklama dahi gelmemesi dikkat çekti.

Enerji fiyatlarının bu denli yükselmesi asıl olarak işçileri, emekli maaşı ya da vatandaşlık ödeneği ile zaten kıt kanaat geçinenleri ve aynı zamanda elektrik tüketimini ya da ısınma ihtiyacını azaltmak için çok az manevra alanına sahip olanları etkileyecek.

DGB: ASGARİ ÜCRET 13,51 EURO OLMALI!

Enflasyonun yüksek seviyelerde seyrettiği dönem, 26 Haziran 2023’te açıklama yapan Asgari Ücret Komisyonu, “Komisyonumuz, 1 Ocak 2023’te yasal asgari saat ücretinin 12,41 cente, 1 Ocak 2025’te ise 12,82 cente yükseltilmesi kararlaştırıldı” görüşünü paylaştı.

Alman Sendikalar Birliği DGB tarafından yapılan açıklamada ise komisyonda sendika adına yer alan üç üyenin bu zammı yetersiz buldukları için oylamada hayır oyu kullandıkları bildirildi. DGB açıklamasında şu üç gerekçeye ve bir talebe yer verildi:

“1. Yaklaşık 6 milyon asgari ücretli çalışanın cüzdanındaki para sürekli azalıyor: gıda fiyatları mayıs ayında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 15 arttı. Buna karşılık, 1 Ocak 2024’te planlanan asgari ücret artışı sadece yüzde 3,4’tür. Dolayısıyla Komisyon, çalışanlar için asgari korumayı garanti etme görevini yerine getirmemektedir.

  1. İşverenler yanlış temel veriyle hesaplama yapmaktadır: yasa koyucu tarafından belirlenen mevcut 12 euroluk asgari ücreti temel almak yerine 10,45 euro düzeyindeki eski asgari ücreti temel alınmaktadır.
  2. AB asgari ücret yönergesinin en geç 2024 yılı sonuna kadar uygulanması gerekiyor: Buna göre asgari ücretler, tam zamanlı çalışanların medyan ücretinin en az yüzde 60’ına ulaşmalıdır. Bu da Almanya’da yaklaşık 14 euroluk bir asgari ücrete tekabül etmektedir.

Asgari ücretlere ilişkin AB direktifinin derhal uygulamaya konulması çağrısında bulunuyoruz. Mevcut hesaplamalara göre asgari ücretin bu durumda en az 13,53 euro olması gerekmektedir. Bu da şu anda artış için planlanandan bir euro daha fazladır.”

DGB açıklamasında, bu düzeyde bir asgari saat ücretinin yürürlüğe girmesi için “çağrıdan” başka ne yapacağı ise yer almadı.

ASGARİ SAAT ÜCRETİ 15,30 EURO OLMALI!

DGB’nin yaptığı hesapta hangi verinin temel alındığı bilinmediği için Yeni Hayat olarak Federal İstatistik Dairesi’nin son kesinleşmiş verilerine bakarak yasal asgari saat ücretini hesapladık. Buna göre Almanya’daki ortalama brüt ücret Nisan 2022’de 22,65 euro düzeyindeydi. Bunun yüzde 60’ı 13,59 euro ediyor. Yani DGB’nin rakamından çok farklı değil.

Bu hesapları yaparken Federal İş Mahkemesinin (BAG) 22.04.2009’da konuya ilişkin verdiği bir karar aklımıza geldi. BAG’de görülen bir davada, bir işçinin aynı işi yapan başka bir işçiden üçte bir daha az ücret almasını, “ahlaka aykırı ve bu nedenle geçersiz” (“sittenwidrig und damit nichtig”) olarak karar (BAG dosya No: 5 AZR 436/08) vermişti. Yani BAG’nin bu kararına göre Almanya’da ortalama ödenen ücretin üçte ikisinin altındaki ücretler, “ahlaka aykırı ve bu nedenle geçersiz” olmalılar.

AB yerine BAG’nin bu kararını temel aldığımızda ise Nisan 2023’te yasal asgari saat ücretin brüt 15,30 euro olması gerekirdi. Fakat söz konusu dönem asgari saat ücreti 9,82 euroydu. Birkaç ay sonra 10,45 euroya çıkarılan asgari saat ücreti ve 1 Ekim 2022’den sonra -hükümet kararıyla- 12 euroya çıkarıldı.

Şimdi ise bu miktar 12,41 euro düzeyinde ve hala BAG kararına göre “ahlaka aykırı ve bu nedenle geçersiz!”

Bize göre DGB, AB’nin değil Almanya’daki en yüksek iş mahkemesi olan BAG’nin kararını temel almalı. Hoş bunu temel alsa da “çağrıdan” başka bir şey yapmadığı koşullarda bir değişiklik olmayacak.

Ancak önümüzdeki dönem ücret meselesi ister istemez daha fazla gündemimize girecek ve bu tartışmalarda BAG’nin kararını hatırlatmakta ve ortalama ücretin üçte ikisi dolayında yasal asgari ücret talep etmekte fayda var. (YH)


Asgari ücret neye yetmeli?

Asgari ücretin ne olduğuyla ilgili genel literatüre bakıldığında, “asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılan ve (sınıf olarak) varlığını sürdürmesi için gerekli minimum ücrettir” denilmekte.

Günümüzde bir insanın varlığını sürdürmesi ve insanca yaşaması sadece karnının doyması ve barınması ile sınırlı tutulamayacağı ortadadır. Bunun için asgari ücretin aynı zamanda işçinin ve ailesinin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılanmasını da içermeli. Dolayısıyla işçinin ve ailesinin gıda, konut, iletişim, giyim, sağlık, ulaşım, kültür, spor vb. gereksinimlerini günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılayacak biçimde hesaplanmalı.

Almanya’da yürürlükte olan asgari ücret, işçi ve ailesinin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını da gözetmediği bir yana birçok büyük şehirde ek yardım almadan tek kişinin kira masraflarını karşılayacak düzeyde bile değil.

Close