Written by 15:06 HABERLER

Berlin Film Festivali 73. kez perde açtı

Berlin Uluslararası Film Festivali her zamanki gibi en politik film festivali olma özelliğini korudu. İran’daki mücadele ve Ukrayna savaşı festivale damgasını vurdu. 26 Şubat’a kadar devam edecek festivalin açılışında Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski canlı bağlantıyla destek çağrısı yaptı. Video bağlantısı sırasında „Sanatı siyasetten çekip çıkarabilir misiniz?“ diye soran Zelenski’ye, Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth Ukrayna’nın yanında olduklarını belirterek destek verdi.

ABD’li rejisör ve film yıldızı Sean Penn’in Zelenski ile ilgili kurgusal belgeseli Superpower de Berlinale’de özel olarak gösterildi. Aktris Anne Hathaway, aktör Peter Dinklage ve bu yılki jüri başkanı Kristen Stewart gibi birçok film yıldızı Berlin’e geldi. Film festivali sırasında İran’daki insanların içinde bulunduğu durum da hatırlatılmak isteniyor. Aralarında Alman aktris Jasmin Tabatabai’in de bulunduğu birçok kadın, kırmızı halıda „Woman Life Freedom“ yazılı beyaz bir pankart açtılar.

Cannes ve Venedig ile en önemli uluslararası film festivalleri arasında yer alan Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Altın Ayı’yı kazanmak için 19 film yarışıyor. 67 ülkeden 283 filmin gösterileceği festival, 26 Şubat’a kadar sürecek.

Festival programının tanıtımında Berlinale’de 18 filmin yarışacağı açıklanmış, daha sonra Çinli yönetmen Liu Jian’ın „Art College 1994“ adlı animasyon filminin de yarışma bölümüne eklendiği duyurulmuştu. Festivalde yönetmen Burak Çevik’in „Unutma Biçimleri“ adlı yeni filmi „Forum“ bölümünde gösterilecek. Festivalde gösterilecek filmler arasında; Margarethe Von Trotte’nin Vicky Krieps’in Avusturyalı şair ve yazar Bachmann olarak oynadığı, merakla beklenen „Ingeborg Bachmann – Journey Into The Desert“ filmi de var. İran’daki mücadeleye destek vermek için gösterilen Tahran’da Yedi Kış filmi de 2014 yılında idam edilen Reyhaneh Jabbari’nin ailesinin kızlarını kurtarmak için mücadelesini anlatıyor. İran’da, 2007 yılında eski bir istihbaratçıyı kendine tecavüz ettiği için öldüren 26 yaşındaki Reyhan Cebbari, uluslararası tepkilere rağmen 2014 yılında idam edilmişti.

 

DÜNYA YANARKEN NE YAPMALI

Festivalin sosyal meselelere odaklanan bölümü Panaroma’da ise “dünya yanarken ne yapmalı” sorusu soruluyor. Bu yıl seçilen filmler dünyada olup bitenlere karşı kamerayı bir araç ve bir silah olarak kullanan ve toplumsal muhalefeti işleyen aktörler olarak dikkat çekiyor. “And, Towards Happy Alleys” adlı filmde Hindistanlı yönetmen Sreemoyee Singh seyirciyi Tahran sokaklarına götürerek hem İran sinemasına bir selam gönderiyor hem de kadınların öncülüğünde devam eden protestoları filmine konu ediyor. Bunun yanısıra Nijerya, Hindistan gibi pek çok ülkeden filmler de bu bölümde yer alıyor. Panorama bölümünde bu yıl ‚queer sinema‘ da kendisine oldukça yer buluyor, Kokomo City, Femme ve Silver Haze gibi filmlerle farklı LGBTI meselelerine değiniliyor. Festivalde her yıl olduğu gibi bu yıl de TEDDY ödülleriyle queer sinemanın en iyileri ödüllendirilecek. Panorama bölümü açılışını İranlı kadın yönetmen Sepideh Farsi uzun metraj animasyon filmi La Sirène ile ile yapıldı. 18 Şubat Cuma günü Hebbel am Ufer (HAU1) salonunda “İran devriminde sinemanın ve sanatın rolü: Jin Jiyan Azadî etkisi” konulu bir de panel düzenlendi. (Berlin/YH)

Close