Written by 23:00 POLITIKA

Birleşmenin 34. yılında Doğu Almanya seçimlerinin gösterdikleri

Berlin Duvarı’nın yıkılışının 35., iki Almanya’nın resmi olarak birleşmesinin 34. yılına denk gelen Doğu Almanya’daki  Saksonya, Thüringen ve Brandenburg eyaletlerinde seçimler tamamlandı.  1 Eylül ve 22 Eylül’de bu üç eyalette yapılan seçimlerde oy hakkına sahip yaklaşık 6 milyon seçmen sandık başına çağrıldı ve katılım oranlarında her eyalette yüzde 13-14 artış yaşandı. Seçimlerin ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan birisi AfD ve BSW’nin Doğu Almanya’daki oy oranlarının ülke genelinin üzerinde olması.

YÜCEL ÖZDEMİR  Saksonya, Thüringen

Doğu Almanya’da bulunan Saksonya, Thüringen ve Brandenburg eyaletlerinde parlamento seçimleri tamamlandı. 1 Eylül ve 22 Eylül’de bu üç eyalette yapılan seçimlerde oy hakkına sahip yaklaşık 6 milyon seçmen sandık başına çağrıldı ve katılım oranlarında her eyalette yüzde 13-14 artış yaşandı. Daha önce sandık başına gitmeyen seçmenlerin azımsanmayacak bir bölümü daha önce işbaşında olan hükümetlere tepki göstererek sandık başına gitti ve yine büyük bir bölümü “protesto” partisi görünümündeki Almanya için Alternatif (AfD) ve Sahra Wagenknecht İttifakı’na (BSW) oy verdi.

Berlin Duvarı’nın yıkılışının 35., iki Almanya’nın resmi olarak birleşmesinin 34. yılında yapılan üç eyalet seçiminin ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan birisi AfD ve BSW’nin Doğu Almanya’daki oy oranlarının ülke genelindeki ortalamanın üzerinde olması. Bu da her iki partinin Doğu Almanya’daki eyaletlerde daha fazla karşılık bulmasının maddi koşullarının güçlü olduğunu gösteriyor. Emekçi kesimler arasında gelecek korkusunu arttıran işsizlik ve yoksulluk Doğu Almanya’daki eyaletlerde Batı Almanya’nın üzerinde.

2013’te kurulan AfD eyalet seçimlerinde bugüne kadar en yüksek oyunu 1 Eylül’deki seçimlerde yüzde 32,8 ile Thüringen’de alırken onu yüzde 30,6 ile Saksonya, yüzde 29,2 ile Brandenburg takip etti. Aşırı sağ parti beş yıl önce en yüksek oyu yüzde 27,5 ile Saksonya’da almıştı.

Doğu Almanya eyaletlerinde bu eğilim son yıllarda artış yönünde. 2014-19 ve 2019-24 dönemlerini kıyasladığımızda artış eğiliminde yavaşlama olmakla birlikte devam ediyor. AfD 2019’daki seçimlerde Saksonya’da oylarını yüzde 17,8; Thüringen’de yüzde 12,8; Brandenburg’da yüzde 11,3 arttırmıştı.

GELECEK KAYGISI DOĞU ALMANYA’DA DAHA FAZLA

Ülke genelinde işsizlik genel olarak 2005-2019 yılları arasında kısmen düşerken 2020’de 2,7 milyona yükseldi. Aynı zamanda işsizlik oranı ülke genelinde yüzde 5’ten yüzde 5,9’a çıkarken, Batı Almanya’da yüzde 4,7’den yüzde 5,6’ya, Doğu Almanya’da yüzde 6,4’ten yüzde 7,3’e çıktı. İşsizlik oranları 2021 ve 2022’de düşerken, 2023’te ülke genelinde işsiz sayısı 2,4 milyondan 2,6 milyona, işsizlik oranı ise yüzde 5,3’ten yüzde 5,7’ye yükseldi. Buna koronavirüs, savaş ve ekonomideki durgunluk da eklendiğinde gelecek endişesinin Doğu Almanya’daki eyaletlerde önceki döneme göre daha da arttığını gösteriyor.

Bunu özellikle AfD’ye oy verenler arasında gençlerin sayısının artış içinde olması da gösteriyor. Seçim sonrasında yapılan anket ve analizlerde gençlerin tercihlerinin belirlenmesinde “küresel ısınma” (yüzde 19), “ekonomideki gelişmeler” (18), “göç” (17) ve “sosyal güvenlik” (15) belirliyor.

Aşırı sağ parti AfD’ye oy veren seçmenlerin başlıca nedenleri “göç” (yüzde 41), iç güvenlik (23), “ekonomideki gelişmeler” (16), “Savaş ve Rusya” (7). BSW’ye oy verenlerin başlıca nedeni ise “Ukrayna savaşı” (yüzde 30), “göç” (21), “sosyal güvenlik” (17), “eğitim” (11).

EN BÜYÜK ENDİŞE SOSYAL GÜVENLİK

Saksonya, Thüringen ve Brandenburg seçimleri sorasında yöneltilen “Seçimlerde hangi konular belirleyici oldu?” sorusuna verilen yanıtlarda yüzde 20 ile “sosyal güvenlik” başı çekiyor. Bu endişe Brandenburg ve Saksonya’da yüzde 20, Thüringen’de yüzde 21 olarak tespit edildi. Başta aşırı sağcı parti olmak üzere sermaye partileri tarafından sosyal sorunların üzerini örtmek için öne çıkarılan “göçmenler/mülteciler” konusu önem sıralamasında Saksonya’da ikinci, Brandenburg ve Thüringen’de ise yüzde 17-18 ile üçüncü sırada. Ukrayna ve Rusya meselesi ise yedi önemli konu arasında son sırada yer alıyor.

Doğu Almanya’da sosyal sorunlar ve gelecek endişesi nedeniyle geleneksel sermaye partilerinden umudu kalmayan işçiler arasında AfD’ye oy verenlerin sayısı ise her seçimde artıyor. Brandenburg seçimlerinde işçilerin yüzde 46’sı, Thüringen’de yüzde yüzde 49’u, Saksonya’da yüzde 48’i AfD’ye oy verdi.

Seçimlerin sonucunda belirleyici olan konular ve AfD’ye oy veren kesimlere bakıldığında, hem sorunun nedeni hem de yükselen aşırı sağa karşı nasıl bir çözüm bulunacağını da gösteriyor. İşçilerin ve gençlerin çıkarını savunacak, iş güvenliğini güvence altına alacak, sosyal haklarda kesintileri değil, yeni kazanımları hedefleyen politika aynı zamanda Doğu Almanya’daki emekçiler arasında aşırı sağın güç toplamasının önüne geçebilir. Aksi takdirde AfD, beş yıl sonra ya da erken seçimlerde oylarını arttırmaya devam edecek. Eyaletlerde hükümetlerin kurulması sırasında krizlerin yaşanması ve erken seçimlere gidilmesi durumunda AfD gücünü katlayabilir.

BİRLEŞMENİN 34. YILINDA DOĞU-BATI AYRIMI VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR

İki Almanya’nın resmi olarak birleşmesinin 34. yılına denk gelen üç eyaletteki seçimlerin sonuçları Doğu ve Batı Almanya’da ekonomik, sosyal ve siyasal bölünmüşlüğün varlığını sürdürdüğünü de gösteriyor. Son yıllarda ülke genelinde derinleşen sosyal çelişkiler Doğru Almanya özgülünde daha derin görünüyor. Buna bağlı olarak siyasal kutuplaşmanın özellikle Doğu Almanya’daki eyaletlerde önümüzdeki süreçte hızlanması kaçınılmaz görünüyor.

Genel olarak milliyetçiliğin, ayrımcılığın yükseldiği günümüz dünyasında emekçiler arasında Doğu-Batı bölünmesi de derinleştiriliyor. Özellikle aşırı sağcı parti son seçimlerde milliyetçi tarzda bölgesel farklılıkları daha da öne çıkardı, bu temelde afişler hazırladı. Brandenburg’da 2019 ile kıyaslandığında “Doğu Almanlar bir çok konuda ikinci sınıf vatandaş” görüşünü paylaşanların oranı yüzde 8 artarak yüzde 64’e yükselmiş. Thüringen’de ise “Doğu Almanlara ikinci sınıf vatandaş” olarak bakıldığını düşünenlerin oranı yüzde 5 artarak yüzde 75’e ulaşmış.

Seçimler Doğu Almanya’daki emekçiler arasında halen güçlü olan “ikinci sınıf vatandaşlık” duygusunun, ekonomik sosyal sorunların derinleştiği koşullarda aşırı sağcılar, ırkçılar tarafından milliyetçiliğe dolgu malzemesi yapıldığı, bundan sonra da yapılmaya devam edeceğini de gösteriyor. Bir zamanlar “bölgenin partisi” olarak görünen Sol Parti’nin zayıflaması da aşırı sağcıların işini kolaylaştırmış görünüyor.

Doğu Almanya’da ortaya çıkan tablo, çok büyük değişimler olmadığı takdirde önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde de kendisini göstermeye aday. Bu nedenle Doğu’dan çıkarılacak en önemli sonuç geniş emekçi sınıfların günlük hayatta karşı karşıya kaldığı sorunları doğru tespit etmek ve bu temelde talepler belirlemek.

Close