SELÇUK KOZAN
Bielefeld
Dortmund Hörde semtinde geçen hafta cumartesi sabaha karşı saldırıya uğrayan Türkiyeli iki genç kendilerini savunmaya çalışırken, yaşanan arbede de Daniel S. hayatını kaybederken oğlu da yaralanmıştı. Tutuklanan gençler ise iki gün sonra serbest bırakılmıştı. Irkçıların olayı yabancı düşmanlığını körüklemek için kullanmaya başlaması ailenin tepkisini çekerken, Alman basınında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı ifade edildi.
Olayda hayatını kaybeden Daniel S. öncesinde bir grup Arap kökenli gençlerle kavga etmiş, kavga sonrası oğlunuda telefonla arayarak yardım istemiş ve oğluyla birlikte kavga eden grubu aramaya başlamış. O sırada arkadaşıyla yürüyen 19 yaşındaki A.İ., Daniel S. ve oğlu tarafında “Bize saldıran sizdiniz” diyerek elindeki bira şişesiyle saldırıda bulunmuş. İki kez kafasına aldığı darbeyle yaralanan A. İ yaralanmasına rağmen saldırı devam edilmiş. Arkadaşıda elinde yaralanır ve A.İ kendini savunmaya çalışırken arbede esnasında Daniel S.’yi yaralanır. Yaralanmasına rağmen saldırıya devam eden baba ve oğlu, gençlerin olay yerini terk etmesiyle sona erer. Yaralan Daniel S. ve oğlu hastaneye kaldırılır. Oğlu yaralı kurtulurken Daniel S. ise hastanede hayatını kaybeder.
Olayın failleri olarak aranan gençler kısa sürede polise giderek teslim olurlar. İki gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılan gençlerden A.İ gazetemize yaptığı açıklamada “Yaşanan olaydan dolayı çok üzgünüz. Kasıtlı bir saldırı değildi. Herhangi bir tartışmaya girmediğimiz halde saldırıya uğradık. Çok ciddi bir yara almama rağmen saldırı devam etti. Bunun üzerine kendimi savunmak zorunda kaldım. Saldırının şokundaydım nasıl olduğunu hatırlayamıyorum. Şoktayım ve çok üzgünüm” dedi.
“Göçmenler öldürüyor ” pankartı asıldı
Bir çok Alman gazetesi ise olayı tek taraflı yansıtması üzerine A.İ ve babası gazetemize başvurarak olayı detaylarıyla anlattılar. Oğluna yönelik bu saldırının yabancı olmaktan kaynaklı olduğunu ifade ederken, “Olayın sorumlusu oğlum değildir. Baba oğul, tartıştıkları kişilerin oğlum ve arkadaşı olmamasına rağmen direk saldırıya geçiyorlar. Bu durumda oğlumun arkadaşı elinde yaralanırken, oğlum ise kafasına çok ciddi darbeler alıyor. Oğlumun kafasına aldığı darbeler ölümcül darbeler. Bu durumda oğlum kendisini savunma amaçlı müdahale ederken istenmedik bir sonuç oluşuyor. Bu olayda oğlumda hayatını kaybedebilirdi. Bu olayın politik hiç bir yanı olmamasına rağmen, göçmenler hedef gösteriliyor ve ırkçı gruplar bunu bir propaganda aracı olarak kullanmaya çalışıyorlar” dedi.
Olayın yaşandığı yere 30 metre uzaklıktaki bir köprüye asılan “Göçmenler öldürüyor ” pankart ise tepkilere neden olurken, yaşamını yitiren Daniel S. ‘nin de ırkçı gruplarla ilişki içinde olduğu iddia edildi.
Tehdit ediliyoruz
A.i’nin babası tehdit edildiğini ve oğlumun tutuklanması için gösteriler yapıldığı, polise yapılan korunma başvurusuda somut deliler olmadığı gerekçesiyle red edildiğini söylerken. tehditler nedeniyle de Almanya’yı kısa süreliğine terk ettiklerini ifade etti.
Savcılık ve polis tarafından yapılan açıklamada ise, “ bize ulaşan görüntülerde bir nefsi müdafa olduğu ihtimalinin yüksek olduğu, görüntüler incelendikten sonra yeniden değerlendireceğiz “ açıklaması yapıldı.
