Written by 11:00 POLITIKA

Feminist dışpolitika

Jana FRIELINGHAUS / Neues Deutschland

Almanya Federal Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, insan hakları ve değerlere dayalı dış politikanın gerçek önemini, kendine göre nüktelerinden biriyle açıkça ortaya koydu. Alman Dışişleri Bakanlığı feminist bir dış politika sürdürecekti. Bakanlığının yeni feminist uluslararası gündeminin temel hatlarını açıkladıktan sonra, bunun ne kadar ciddi olduğunu da açıkça ortaya koydu: Feminizm bir “sihirli değnek” değildir. Onun uygulayacağı feminist politika idealist feminizm değil “reel/gerçek feminizm” ile ilgilidir.

Eğer trafik lambası hükümetinin (Koalisyonu oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP’nin renkleri olan kırmızı, yeşil, sarı nedeniyle hükümete trafik lambası hükümeti deniyor) hedeflerini, hakim düzenin temellerini sarsacak bir sol kadın hakları savunuculuğu ilkeleriyle karşılaştırırsak, aradaki farkın çok büyük olduğunu görürüz. Bir yanda Körfez monarşilerine silah ihracatı ya da petrol alımında artık önceden insan haklarına bağlı olarak formüle edilmiş ilkelerin günlük ihlalleri var. Çünkü orada kadın hakları ayaklar altına alınmakta. Ve trafik lambasının iltica ve göç politikası, insan haklarına değil, faydacılık kriterlerine yönelik olmaya devam ediyor. Alman ailelerine ya da evlerine bakıcı olarak gelen kadınlar kitlesel olarak sömürülmekte ve çocuklarından ayrılmaktadır. Tıpkı Almanya’da yaşayan kocalarına ve babalarının yanına gelmelerine izin verilmeyen çok sayıda kadın ve çocuk gibi, aile kurma haklarından mahrum bırakılmaktalar. Dahası, neredeyse sadece silah sevkiyatına odaklanmaya devam eden Ukrayna’ya verilen destek, kadınları şiddet ve ölümden korumak için hiçbir şey yapmıyor. Bu hükümetin kadın ve azınlık haklarını göz ardı eden dış politika hamlelerinin listesi sonsuza kadar uzatılabilir. Bu nedenle yeni konsept her şeyden önce tek bir şeydir: Süslü laflarla formüle edilmiş boş bir kağıt.

(Çeviren: Semra Çelik)

Close