Written by 13:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

Ford Saarlouis’te uyarı grevleri…

Otomobil devlerinden Ford tekeli, Saarlouis’teki fabrikasını 2025 sonunda kapatacağı kesinleşti. İşçileri, “sosyal dengeli bir çözüm var” diyerek uzun süre oyalayan İşyeri Temsilciliği ve IG Metall yönetimi, şimdi “sosyal bir sözleşme için” uyarı grevi çağrıları yapıyor ve “bin kadar işyerini kurtarabiliriz” diye yine işçileri umutlandırıyorlar. Gerçekte ise, temsilcilik Ford yönetimiyle birlikte “iflas masası” gibi çalışıyorlar.

SERDAR DERVENTLİ

“Ya gelecek – ya direniş” (“Zukunft oder Wiederstand”). Ford Saarlouis’te gelişmeleri takip edenlerin son aylarda en çok karşılaştıkları bu sloganın yer aldığı pankart oluyor. Sloganın bir “kararlılığı” ifade ettiğini ve bunu taşıyan işçilerin tam da bu duygularla pankartı taşıdıklarına ilişkin bir şüphe duymak mümkün değil. Ford, Saarlouis’te tam 54 yıl önce üretime başladı – 16 Ocak 1970. Escort modeliyle başlayan üretim Capri, Fiesta, Orion, Focus, Kuga, ve C-Max ile devam etti. Mayıs 2025’e kadar Focus üretimi devam edecek. Fabrika 55. yılında, 15 milyondan fazla araç üretimi sonunda kapatılacak. Birçok işçi ikinci, üçüncü kuşak olarak fabrikada çalışıyorlar. Dolayısıyla fabrika “sadece” bir ekmek kapısı değil kuşaklar boyu ailelere bir gelecek güvencesi olmuş.

FORD, İŞÇİLERİ REKABETE DAHİL ETTİ! 

Otomobil tekellerinin pazardan daha fazla pay elde etme ve kâr marjını artırma ve bunun için rekabeti kıyasıya artırma çabaları biliniyor. Çalıştırdığı işçileri de bu rekabette diğer şirketlere karşı yedeklemeye çalıştıkları da biliniyor. Son yıllarda bu rekabet sadece “rakip” şirketler arasında sürmüyor. Aynı tekele ait fabrikalar kendi aralarında rekabet eder duruma geldiler. Özellikle farklı modellerin aynı platformlar üzerinde üretilmesine geçildikten sonra otomobil tekelleri için bu rekabeti artırmanın olanakları fazlalaştı. Bir süre öncesine kadar değişik bantlarda farklı modeller üretilen fabrikalarda son 20 yıldır tek bant üzerinden iki, üç hatta dört markaya ait değişik modeller üretilebiliyor. ABD merkezli Ford tekeli, 2012 yılında “Focus” modelinin “dünya modeli” olacağı ve bu nedenle üretileceği yerlerin şimdiye kadar olandan daha üretken, kâr marjının daha yüksek olmasını güvenceye alacak yerler olacağını ilan etmişti. Bu ise Avrupa’da Belçika/Gent, Almanya/Saarlouis ve İspanya/Valencia’daki fabrikalar arasında “ihaleyi kapma savaşına” neden oldu. Saarlouis ve Valencia’daki fabrikalar birçok haktan feragat ederek Focus ihalesini aldılar ve Gent’teki fabrika 2014 sonunda kapatıldı. Belçikalı işçilerin ve sendikalarının, Almanya ve İspanya’daki sendika ve işyeri temsilcileriyle ortak mücadele etme çağrılarına Alman ve İspanyol sendikacılar kulak vermediler. “İyi olan kazandı” demeyi ihmal etmeden ama aynı anda “üzüntülerini” de dile getirip “yola devam” dediler.

REKABET BİTMEZ Kİ…

Belçika’da 4 binden fazla Ford işçisi ve 2 bin 500 yan sanayi işçisi 2014 yılında işsiz kalırken Ford yönetimi Saarlouis’teki fabrika için 2032 yılına kadar “iş garantisi” verilen bir sözleşme imzaladı. IG Metall ve İşyeri İşçi Temsilciliği (BR), “2032 yılına kadar işyerlerini güvenceye aldık” diye açıklamalar yaptılar. Fakat çok geçmedi ve Ford yönetimi 2019 başında Avrupa’daki üretimini “yeniden yapılandıracağını” ve “bazı fabrikaların” kapatılacağını açıkladı. IG Metall ve Birleşik İşyeri İşçi Temsilciliği (GBR), Ford’un bunu yapamayacağını, Köln’de ve Saarlouis’te 2032 yılına kadar geçerli olan “iş garantili sözleşmeler” olduğunu ileri sürdüler. IG Metall ve GBR, “Ford bunu nasıl yapar?” sorusuna yanıt ararken Ford yönetimi, İngiltere’de motor üretimine ve Transit-Custom/Connect ve Courier üretimine son verdi, bunların üretimini Türkiye ve İspanya’ya kaydırdı. Ardından ise adı ve modeli bile kesinleşmemiş “E-Otomobil” için bu kez Saarlouis ve Valencia arasında tercih yapılacağı dile getirilerek, söz konusu fabrikaların “şirket içi ihaleye teklif” sunmaları istendi. Valencia’dan gelen teklifin tam içeriğini bilmiyoruz. Ama IG Metall ve GBR’in onayı, Saarland ve NRW eyalet hükümetlerinin desteği ile Saarlouis’ten giden teklif şöyleydi: Almanya’daki fabrikalarda çalışan 22 bin işçinin tamamı yüzde 18 daha az ücret alacak ve yılda 20 gün de ücretsiz çalışacaktı! Yatırımcıya (Ford’a), devlet kasasından 5 milyar euroya kadar sübvansiyon verilecekti. Karşılığında Saarlouis ve Köln/Niehl’de “e-otomobil” üretimine geçilecekti! Valencia’dan gelen teklif, Ford için bundan çok daha cazip olmuş ki ihale İspanya’ya gitti. Saarlouis’te 4 bin 500 Ford işçisi ve yaklaşık iki bin kadar yan sanayi işçisi en geç 2025 sonunda işlerini kaybetmiş olacaklar!

SOSYAL SÖZLEŞME BİLE İMZALAMIYORLAR!

Ekim 2023’te Frankfurt’ta düzenlenen IG Metall 25. Genel Kurulu’na delege olarak katılan Ford Saarlouis BR Başkanı Markus Thal, orada “içler acısı” bir konuşma yaptı. Yıllardır işyerlerini korumak için nasıl mücadele ettiklerini, Ford’u geliştirmek için nelere katlandıklarını anlatan Thal, “ama hep kandırıldık” demeye getirdi. “Bütün IG Metall’in desteğine ihtiyacımız var” diye devam eden Thal, “bin işyerini korunacağı sözü aldık, şimdi sırada sosyal sözleşme var” demişti. Thal’ın genel kurulu delegelerine söylemediği önemli bir ayrıntı ise şuydu: Sosyal sözleşme için müzakerelere girilmiş fakat Ford yönetimi, gönüllü işten ayrılanlar için ödediği tazminattan da daha düşük bir tazminatla işi bağıtlamak istiyordu. Oysa sosyal sözleşmelerde, gönüllü olarak verilen tazminattan yüzde 50-70 daha fazla tazminat ödenmesi genel geçer bir kural. Fakat Ford yönetimi bunu duymak bile istemiyor. Aynı durum bin kadar işyerinin korunacağı söylentisiyle de için de geçerli. IG Metall ve BR Başkanı Thal, “bin işyerini uzun vadeli güvenceye aldık” diyor, fakat bu işçilerin nerede çalışacakları, ne iş yapacakları belli değil. Ford Almanya Şefi Martin Sander kısa bir süre önce Kölner Stadtanzeiger gazetesine verdiği demeçte bin kişilik istihdamın otomotiv sektörüne ait olmadığını, hatta bir sanayi şirketinde bile olmayabileceğini söyledi. Sander, “Ford, mümkün olduğunca çok sayıda istihdam yaratmak için diğer sektörlerden şirketleri sahaya çekmeye çalışıyor” demekle yetindi! Açıkçası ortada hiçbir şey yok!

İFLAS YÖNETİMİ Mİ İŞÇİ TEMSİLCİSİ Mİ?

Diğer yandan “garanti edilen” bin iş için kimlerin seçileceği sorusu da işçileri bölecek nitelikte. Bu nedenle Ford yönetiminden “rica ve minnetle” bir şey beklemek yerine, henüz koşullar iyice kötüleşmeden ciddi bir mücadele stratejisi belirlenmeli. Ford yönetimi üzerinde “baskıyı artırmak” için 16 ve 17 Ocak günleri değişik vardiyaları uyarı grevine çağıran IG Metall, 22 Ocak günü ise yan sanayide (Tenneco, Benteler, AIS, Lear ve MAGNA) çalışan işçileri Ford ve RHENUS LMS işçileriyle dayanışma grevine çağırdı. Ford yönetimi en azından Mayıs 2025 sonuna kadar Saarlouis’te Focus modelini üretmek zorunda – çünkü bu modeli üretecek başka yer şu an yok! Valencia’daki fabrika yeni modele hazırlanıyor ve eski modeli üretemiyor. Kısacası Ford, Saarlouis’e muhtaç durumda. Eğer, işçilere gerçekten dolgun tazminatın ödendiği, iyi bir sosyal sözleşme isteniyorsa süresiz greve çıkılmalı. Yarım saatlik eylemler, işçilere, “bakın mücadele ediyoruz” diye gözünü boyamaya yönelik eylemler. Ve bu aşamada süresiz greve çıkılmadığı süre hiçbir etkisi olmayacak eylemlerdir bunlar. Aksi durumda IG Metall ve İşyeri İşçi Temsilciliği, kendilerine yöneltilecek, “siz neysiniz? Ford’un iflas yönetimi mi yoksa işçilerin temsilcisi mi” sorusuna yanıt vermek zorunda kalacaklar. (YH Köln)

 

Close