19 Şubat 2020’de saatler gece 21.52’yi gösterdiğinde Hanau’da yaklaşık 10 dakika içinde sıkılan kurşunlar 9 göçmen genci aramızdan ayırdı. Irkçı katliam sadece Hanau’da değil Almanya gündeminde yerini koruyor. Katliamın öncesi ve sonrası ile ilgili ihmaller zinciri gün geçtikçe gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
EREN OKÇU / HANAU
19 Şubat 2020’de bir çarsamba gecesi, önce polis arabaları ve ambulansların sesi daha sonra sabaha kadar süren helikopter gürültüsü sosyal medya ve mesajlardan yayılan bilgi kirliliği bir araya gelince oluşan kaos sabah erken saatlerde durumun belirginleşmesiyle, yerini acıya ve korkuya bırakmıştı. Hayatını kaybeden gençler Hanau’da tanınan yüzlerdi. Katliam gecesi bazı internet siteleri ve sosyal medya hesapları olayın bir „mafya iç hesaplaşması”, “nargile bar mafyası” olduğunu yaymaya başladılar. Tıpkı daha önce NSU cinayetlerinde kurbanların suçlu ilan edildiği gibi…
Katliam sabahında Hanau’da bulunan ve aralarında DİDF, DGB, Sol Parti, Autonom Kültür Merkezi gibi kurumların temsilcilerinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Toplantının sürdüğü saatlerde ırkçı katilin internette manifestosu ve Youtube’de videosu ortaya çıkmış ve olayın bir ırkçı saldırı olduğu kesinlik kazanmıştı. Akşama doğru belediye başkanı ve politikacıların katılacağı bir anma etkinliği bilgisi üzerine 21 Şubat Cuma akşamı bir anma yürüyüşü ilk saldırı noktasından ikinci saldırı noktasına kadar düzenlenmesi kararı alındı. 22 Şubat Cumartesi ise merkezi bir eylem düzenleme kararı alındı. Yaklaşık 8 bin kişinin katıldığı bu eylemden bir gün sonra bu kez Türk konsoloslukları ile Türk hükümetine yakın örgütlerin çağrısıyla ayrı bir gösteri düzenlendi. Bu gösteriye de yaklaşık 8 bin kişi katıldı.
22 Şubat eylemini düzenleyen antifaşist kurumlar daha sonra “19 Şubat İnisiyatifi” adı altında bir araya gelmeye devam ettiler. Ve mayıs ayında ilk saldırı yerinin karşısında bir mekan kiralandı. 140 metrekarelik mekan, ailelerin kendi deyimleriyle, katliamda çocuklarını ve yakınlarını kaybeden ailelerin oturma odası haline geldi. Her pazar aileler birlikte kahvaltı yapıyor. Ayrıca mekan basına röportajlar ve diğer randevulara ev sahipliği yapıyor.
Saldırının ardından pandemi nedeniyle Hanau yerelinde ve Almanya genelinde katliamla ilgili sınırlı sayıda katılımcılarla eylem ve etkinlikler düzenlenebildi. Katliamın altıncı ayına denk gelen 22 Ağustos Cumartesi günü merkezi eylem çağrısı yapıldı. Ailelerle birlikte düzenlenecek bu eylemin dört ana talebi vardi: Hatırlatma, Adalet, Aydınlatma ve Yaptırım. Eyleme saatler kala eyalet sağlık bakanlığı korona verileri gerekçesiyle iptal edildi ve sembolik olarak yasal sınır olan 249 kişinin katılabileceği bir eyleme izin verildi. Üç saate yakın süren eylem insiyatifin Youtube kanalından canlı yayınlandı ve aynı anda onbinlerce kişi tarafından izlendi. Eylem öncesi onbinlerce bildiri dağıtıldı. Aynı şekilde DİDF de eylem öncesi kendi bildirisini Almanca ve Türkçe toplam 5 bin adet Hanau’da dağıtmıştı.
Katliamda hayatını kaybedenlerin eşyalarının ailelere ulaştırılmasıyla birlikte Vili Viorel Paun tarafından ilk katliamdan hemen sonra polisin defalarca aranmasına rağmen ulaşılamaması basına yansımıştı. Bugüne gelindiğinde ortaya çıkan bilgilere göre, olay gecesi polisin acil arama noktasında yetersiz personel bulunması ve polisin olay yerine geç gitmesi ve dahası ikinci saldırının önlenememesi nedeniyle 6 gencin hayatını kaybetmesi bu ihmale bağlandı. İkinci saldırı noktasında acil çıkış kapısının saldırı sırasında kilitli olması ve bu nedenle Hamza Kurtoviç ve Said Nesar Hashemi’nin kaçma imkanlarının engellenmesi de aileler ve kamuoyu tarafından sorgulanıyor.
Katliamın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen dava dosyasının halen sonuçlanmaması, ırkçı katilin internet üzerinden katliamın sinyallerini vermesine rağmen polisin harekete geçmemesi, bağlantılarının ortaya çıkarılmaması gibi bir çok sorunun yanıtı halen aileler tarafıdan aranıyor.
19 Şubat İnsiyatifi, 14 Şubat Pazar günü saat 14:00’den itibaren geçen bir yılı, aileler ve benzer ırkçı saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarının duygu ve düşüncelerini Youtube kanalı üzerinden canlı yayınlayacak.
Öte yandan 14 Mart’ta Hessen eyaletinde gerçekleştirilecek yerel seçimlere Hanau’da yaşanan katliam ve ailelerin etkisi de hissedilecek. Belediye Başkanı Claus Kaminsky ve partisi SPD, belediye meclis üyelikleri için 3 aileden adayları listesine aldı. SPD hem Hanau’da hem de eyalet bazında Hessen eyalet yönetiminin CDU ve Yeşiller’de bulunması nedeniyle eleştiriler yöneltiyor.
Aydınlık bir gelecek için 9 dakika karanlık
Serpil Temiz Unvar*
19.02.2020 gece tam saat 21:52’de düşen ilk kurşundan sonra geçen 9 dakika içerisinde oğlum Ferhat ile birlikte 9 gencimiz katledildi. Bu sıradan psikolojisi bozuk birinin gerçekleştirdiği bir katliam değildi. Bu katliam önceden internet üzerinden sinyalini veren bir ırkçı tarafından işlendi.
Bu saldırı ilk ırkçı saldırı değil, ama son olması için ne gerekiyorsa hep birlikte yapmalıyız. Bu nedenle bir Eğitim Enstitüsü kurulması çağrısı yaptım. Hepsi Ferhat’ın arkadaşları olan gençler çağrıya cevap verip beni desteklediler. Ve böylece Bildungsinitiative Ferhat Unvar kuruldu. Irkçılığa karşı mücadelenin en önemli alanlarından biri de okullar ve eğitim sistemidir. Bunu önemsediğim için bu çağrıyı yapmıştım.
Şimdi gene belki sembolik ama bana göre çok anlamlı bir çağrı daha yapmak istiyorum. İlk kurşunun sıkıldığı saatten itibaren kaybettiğimiz 9 gencimiz için “Aydınlık bir gelecek için 9 dakika karanlık” diyorum.
Irkçı saldırıların son bulmasını isteyen, dileyen herkes bu çağrıya destek verebilir. Saat 21.52’de başlayıp 21:59’a kadar sesimizi duyurabileceğimiz herkesten ve her kurumdan bu çağrıya destek verip 9 dakika ışıklarını kapatmalarını istiyorum.
Irkçılık sadece göçmenlerin sorunu değil, toplumsal bir sorundur ve ancak birlikte mücadele edilerek başarılı olunabilir. Bu nedenle çağrım dili, dini, kimliği ne olursa olsun herkesedir.
* Ferhat Unvar’ın annesi
KATLİAMDA YİTİRDİKLERİMİZ
Fatih Saraçoğlu,
Ferhat Unvar
Gökhan Gültekin
Hamza Kurtović
Kaloyan Velkov
Mercedes Kierpacz
Sedat Gürbüz
Said Nesar Hashemi
Vili Viorel Păun
