Written by 20:00 POLITIKA

Küresel ısınma, Münih’te otomobil fuarı ve iki yüzlülük

YÜCEL ÖZDEMİR

Avrupa iklim dönüşüm dairesi Copernicus, iki gün önce kuzey yarım kürede bu yazı, hava sıcaklığı kayıtlarının tutulmaya başlandığı 1940’tan bu yana “en sıcak yaz” ilan etti. Böylece, son yıllarda kırılan hava sıcaklığı rekorlarına bir yenisi daha eklenmiş oldu. Kuzey yarım kürede haziran-ağustos ayları arasında ortalama küresel sıcaklık 16.77 derece olarak kaydedilmiş. Bu, 1991-2020 yılları arasındaki ortalama sıcaklığın 0.66 derece üzerinde.
Yapılan tahminlere göre, bu aylarda sıcaklık sanayileşme dönemi öncesinin (1850-1900) 1.5 derece üzerine çıktı. Bugüne kadar sürekli öne çıkarılan başlıca talep küresel ısınmanın 1.5 derecenin altında tutmaktı.
Özellikle temmuz ve ağustos ayları pek çoğumuz için görülmemiş düzeyde sıcak geçti. Hepimiz yaşadığımız, gittiğimiz, gördüğümüz yerlerde bunu yaşayarak tanık olduk. Önceki yıllara göre çok daha fazla aşırı sıcaklıklar dikkat çekerken neredeyse klimaların da çare olmadığı günleri yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz.
Henüz kıyısında olduğumuz küresel ısınma felaketinin başlıca nedeninin kapitalizmin gelişmesine bağlı olarak aşırı üretim, rekabet, kâr hırsı ve doğa düşmanı zihniyetin olduğu biliniyor. Buna karşı yıllardır dünyanın dört bir yanında küresel ısınmaya karşı çıkan bütün güçler, yerküreye karbondioksit ve diğer zararlı gazların salınımının azaltılması çağrısında bulunuyorlar.
Girilen yolun sonun felaket olduğunu gören kapitalist-emperyalist devletler ve çeşitli uluslararası kuruluşlar da düzenledikleri “iklim konferansları”nda yeni kararların altına imza atıyorlar. Ancak ya tersini yapmaya ya da kararları hayata geçirmemeye devam ediyorlar. Bu nedenle yerküre ısınmaya devam ediyor. Her gün dünyada bir yerler yanarken bir yerler de ani aşırı yağışların yol açtığı sel felaketleriyle sarsılıyor.
Bu yaz kuzey yarım kürede yeni bir küresel ısınma rekoruna dair veriler açıklandığında Münih’te devam eden uluslararası otomobil fuarı aslında sermaye ve onun sözcüsü durumundaki siyasetçilerin ne denli iki yüzlü olduğunu ortaya koyuyor, maskelerini düşürüyor.
Fuara katılan otomobil tekelleri ürettikleri yeni model arabaları büyük bir gururla tanıtırken, üretilen her yeni otomobille küresel ısınmayı biraz daha körüklediklerini biliyor olmalılar. “Çevre dostu” diye sunulan elektrikli araçların saldığı emisyonlar klasik motora göre düşük olmakla birlikte sıfır değil ve bu araçların üretimi sırasında, özellikle akü yapımında kullanılan lityumu elde etmek ve işlemek için doğa katlediliyor, üretimin yapıldığı fabrikalar atmosfere zararlı gazlar salıyor.
Durum bu olduğu halde otomobil tekelleri sürekli daha fazla araç üretmek için her yola başvuruyor. Alman İstatistik Enstitüsü tarafından hafta başında yapılan açıklamaya göre Almanya’da her bin kişiye 583 binek araç düşüyor. Bu da her iki kişiden fazla insan başına bir araç anlamına geliyor.
Araç fazla oldukça küresel ısınmaya katkısı da o kadar yüksek oluyor. Resmi kayıtlara göre, 2021’de Almanya’nın saldığı karbondioksit salınımlarının yüzde 20’sine trafiğe çıkan araçlar neden oldu. Çevrecilerin yıllardır dikkat çektiği bu gerçeği şimdi resmi istatistikler de onaylıyor. Hal böyle olunca ne kadar az araba üretilip, piyasaya sürülürse doğaya katkısı o kadar fazla olur.
Ama Süddeutsche Zeitung’un muhabirlerinin fuar alanından yazdığına bakılırsa bundan sonra da tam tersi olacak. Alman otomobil tekelleri Mercedes, BMW, VW daha fazla üretecek, daha fazla satacak. Çünkü otomobil piyasasının lideri olan Almanya’nın bunu korumaya ihtiyacı var.
Rakipleri de elbette boş durmuyor. Haberlere bakılırsa fuara Çin otomobil tekelleri MG, BYD, SAIC, Leapmotor, Avatr damgasını vurmuş. Uzun yıllardır Çin pazarında elde ettikleri devasa kârlarla büyüyen Alman tekelleri için pazar payı önümüzdeki süreçte daralacak. Çünkü birçok sektörde olduğu gibi otomobilde de Çin son 20 yılda önemli mesafeler katetti. İç pazardaki elektrikli otomobillerin yüzde 30’u Çin malı. Yine dünya genelinde her iki elektrikli otomobilden biri Çin sokaklarında dolaşıyor. ABD tekeli Tesla’dan sonra MG ve BYD de Avrupa’da fabrika kurma hazırlığında.
Otomobil tekelleri küresel ısınmayı düşünmeden, sürekli daha fazla üretim mesajı verirken, bunların çevreye verdiği zararlara dikkat çekmek için hafta başından beri çevre örgütleri tarafından yapılan eylemler ise Bavyera eyaleti tarafından tam anlamıyla terörize edildi. Daha fuar başlamadan 27 çevreci “önlem” adı altında gözaltına alındı. Gerekçe de bütün insanlığın geleceğini tehdit eden küresel ısınmaya dikkat çekmeye hazırlanmaları…
Otomobil tekellerinin yöneticilerinin el üstünde tutulduğu, küresel ısınmaya karşı çıkan çevrecilerin “terörist” ilan edildiği bu sistemde, aşırı üretim ve rekabet içinde olan tekeller ve onların hizmetindeki siyasi bekçilerinden kurtulmadıkça, insanlık için büyük bir felaket olan küresel ısınmanın önüne geçmenin pek mümkün olmadığı bir kez daha görüldü. Bu nedenle küresel ısınmaya yol açan tekellere ve onları ayakta tutan kapitalizme karşı mücadele yükselmedikçe havaların normalleşmesi mümkün değil.

Close