NSU Davası avukatlarından Mustafa Kaplan’ın Kassel valisi Walter Lübcke cinayetine karıştığını itiraf eden Stephan E.’yi savunmayı kabul etmesi şaşkınlık yarattı. Kaplan gazetemize yaptığı açıklamada müvekkilleri arasında din, ırk ve siyasi görüş farkı yapmadığını söyledi. Yeşiller Partisi üyesi olan, solcu kimliğiyle tanınan Kaplan daha önce de komedyen Böhmermann’a dava açan Tayyip Erdoğan’ın avukatlığını üstlenmişti.
YÜCEL ÖZDEMİR
Irkçı terör örgütü NSU’nun Köln’deki Keup Caddesi’nde düzenlediği bombalı saldırıda yaralananlar arasında yer alan bir kişinin avukatlığını üstlenen Mustafa Kaplan, beş yıl boyunca Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde devam eden davada kurbanları temsil etti. Davanın sürdüğü yıllarda basının görüşüne başvurduğu müdahil avukatlardan biri oldu.
Kaplan şimdi de 2 Haziran 2019’da Kassel valisi Walter Lübcke’yi öldürdüğünü önce itiraf eden sonra ifadesini geri çeken Neonazi Stefan E.’nin müvekkilliğini üstlendi. Hem de E.’nin NSU cinayetleriyle bağlantılı olarak Hessen eyalet parlamentosunda kurulan Araştırma Komisyonu tarafından ifadesine başvurulduğu bilinmesine rağmen.
KAPLAN: ETNİK, POLİTİK, İNANÇ FARKI GÖZETMİYORUM
Daha önce aşırı sağcılardan tehdit mektupları da alan Kaplan’ın bir Neonazi tarafından avukat olarak önerilmesi ise şaşkınlık yarattı. Bizzat Stefan E. tarafından avukat olarak önerilen Kaplan gazetemize yaptığı açıklamada teklifi kabul etmesini şu şekilde gerekçelendirdi: “20 yıldan beri ceza avukatlığı yapıyorum. Müvekkillerimi seçerken etnik, politik ve inanç farkı gözetmiyorum. Görevim, ağır suçların olduğu durumlarda bile sürmekte olan davada hukuk devletinin ve adil yargılamanın olmasını sağlamak. Stefan E.’nin avukatlığını da bu nedenle üstlendim, çünkü cezai olarak önemli. Dava boyunca açığa kavuşturulması gereken çok soru var: Olay yerinde suç işleyen kaç kişi vardı? Arka planda başka kişiler var mı? İstihbarat örgütünün haberi var mıydı?”
Bu sorulara yanıtlar bulmak üzere teklifi kabul ettiğini söyleyen Kaplan, NSU davasıyla Stefan E. olayı arasında bir bağlantı görmediğini ifade etti. Ancak, Kassel ve çevresinde tanınan önemli Neonazilerden biri olan E.’nin, 6 Nisan 2006’da internet kafede öldürülen Halit Yozgat cinayetiyle bağlantısının olabileceği üzerine duruluyordu. Bu çerçevede Hessen eyalet parlamentosunda kurulan Araştırma Komisyonu’na E. de davet edilmiş ve ifadesine başvurulmuştu. Yine E.’nin Dortmund’daki Neonazilerle de irtibat içinde olduğu ileri sürülmüştü. Yozgat’tan iki gün önce de 4 Nisan 2006’da Mehmet Kubaşık Dortmund’da NSU tarafından katledilmişti. Keza E.’nin Dortmund’da 1 Mayıs gösterisine katılan Neonaziler arasında yer aldığı da ileri sürülmüştü.
Halen Kassel Cezaevinde tutulan Stefan E. ile bir kez iki saat yüz yüze görüştüğünü ifade eden Kaplan, teklifin E.’nin avukatlığını üstlenen Frank Hannig tarafından kendisine yapıldığını söyledi. Hannig, aşırı sağcı PEGIDA ile bağlantılı bir avukat olarak tanınıyor. E.’nin bir göçmeni kendisine avukat olarak seçerek daha az ceza almak için mahkemeye bir mesaj vermek istediğini kabul eden Kaplan, ancak mahkemenin bunu göz önünde bulundurmayacağına inandığını, kendisini kullandırmayacağını söyledi.
Kaplan’ın kimlerin E. İle birlikte hareket ettiği ve bunların da yargı karşısına çıkarılması için ne kadar çaba harcayacağı ancak dava sırasında görülebilecek. Ne var ki, Neonazi olduğu bilinen birinin avukatlığını üstlenmesi hem Alman basınında hem de Türkçe basında şaşkınlıkla karşılandı. Zira, NSU Davası’nda Neonaziler tarafından katledilenlerin tarafında yer alan bir avukatın bu sefer bir Neonazi’yi savunması az görülen durumlardan birisi.
ERDOĞAN’IN AVUKATLIĞINI DA ÜSTLENMİŞTİ
Kaplan, daha önce benzer şekilde sürpriz bir kararı komedyen Jan Böhmermann’a karşı dava açan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı avukatlığını üstlenerek almıştı. Davada avukatlığı üstlenen Michael-Hubertus von Sprenger, Erdoğan’ın Almanya’yı Nazilikle suçlaması üzerine görevini bırakmıştı. Yerine Kaplan avukat olarak seçilmişti. Hem de Almanya’da Erdoğan’ı savunan, AKP ile bağlantısı olan çok sayıda avukat olmasına rağmen…
Kaplan’ın adı ayrıca Almanya’da görülen MİT davası öncesinde de gündeme gelmişti. Almanya’da kurulan MİT hücrelerinin başı olarak tutuklanan Muhammed Taha Gergerlioğlu’nun savunması için de Kaplan’a teklif götürülmüştü. Ancak, Kaplan o dönem Gergerlioğlu’nun avukatlığını üstlenmeyi kabul etmemişti.
Lübcke Davası’nın yakında başlaması bekleniyor
Kassel valisi Walter Lübcke’nin katledilmesiyle ilgili olarak Federal Savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin kısa sürede tamamlanması ve davanın başlaması bekleniyor. Daha önce cinayeti tek başına işlediğini itiraf eden Stefan E., daha sonra bu ifadesini geri çekerek aşırı sağcı Markus H. İle birlikte olay yerine gittiğini avukatı aracılığıyla açıkladı. Avukat Frank Hannig ocak başında düzenlediği basın toplantısında, Stefan E.’nin Markus H. ile birlikte Lübcke’yi uyarmaya gittiğini, o sırada Lübcke ile yaşanan tartışma nedeniyle H.’nin elinde olan silahın ateş aldığını söyledi.
Ancak soruşturmayı yürüten güvenlik birimleri bunun bir senaryo olduğunu ifade ederek inandırıcı bulmadı. Asıl olarak E.’nin tetiği çektiği ifade ediliyor. Zira olay yerinde asıl olarak E’.ye ait delillerin bulunduğu belirtiliyor. Federal Savcılık H.’yi cinayete yardımcı olmaktan suçluyor. Zira cinayet sırasında kullanılan silahın temini için aracılık yaptığı da tespit edilmişti. (YH)
