Written by 15:00 HABERLER, NSU DAVASI

NSU’nun doğrudan istihbaratla bağlanılı olduğu iddia edildi

NSU Davasının baş sanığı Beate Zschaepe’nin kayıp olduğu dört gün içinde Thüringen İçişleri Bakanlığı Anayasayı Koruma Dairesi ile en az 12 kez telefon görüşmesi yaptığı ileri sürüldü.

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türkiye’den olmak üzere 9 göçmeni ve bir Alman polisini katleden ırkçı terör örgütü NSU’nun doğrudan istihbarat örgütüyle bağlantılı olduğu ileri sürüldü. Bild gazetesi tarafından ortaya atılan iddiaya göre, cinayetleri işleyen Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’un 4 Kasım 2011’de bir karavanın içinde ölü bulunmasından sonra kayıplara karışan ev arkadaşları Beate Zschaepe’nin 8 Kasım 2011’de polise teslim olana kadar, Thüringen İçişleri Bakanlığı Anayasayı Koruma Dairesi ile en az 12 kez telefon görüşmesi yaptı.

“10’DEN FAZLA GÖRÜŞME YAPILDI”

4 Kasım’da Zwickau’da iki Uwe ile birlikte kaldığı, çok sayıda silahın bulunduğu evi ateşe veren Zschaepe, NSU Davasında yargılanan Susane E.’nin yardımıyla ortalıktan kaybolmuştu. NSU Davası sırasında, dört günü trenlerde dolaşarak geçirdiğini ileri süren Zschaepe’nin bu günlerde asıl olarak istihbarat yetkilileriyle görüşmeler yaparak geçirdiği bir çok kaynak tarafından da doğrulandı. Bild’e konuşan Thüringen Parlamentosu NSU Araştırma Komisyonu Başkanı Dorothea Marx (SPD), Zschaepe’nin “10 ve daha fazla” görüştüğünü doğrulattıklarını söyledi. Görüşülen istihbarat elemanlarının kimlikleri konusunda ise bir bilgi bulunuyor.

AJAN YAPILMAK İSTENDİ

Aynı gazetede yer alan habere göre, iki Uwe ile birlikte Ocak 1998’de yer altına geçen Zschaepe’nin, o dönem Thüringen Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından ajan yapılmak istendiği ileri sürülüyor. Ancak bu konuda somut bir delil bulunmuyor. Ancak kaybolduğu dört gün boyunca kimlerle görüştüğü, hangi pazarlıklar sonucu gidip teslim olduğu bir muamma olarak kalmaya devam etti. NSU Davası sırasında yöneltilen pek çok soruya rağmen ayrıntılı yanıtlar vermeye yanaşmadı.

Yine, Zschaepe’nin iki Uwe’nin ölümünden nasıl haberdar olduğu da karanlıkta kalan bir nokta olmaya devam etti. Basında, Zschaepe’nin bunu eyalet istihbarat örgütüyle telefonlaşarak öğrendiğine dair bilgiler çıkmıştı. Zschaepe ise, olayı bir radyodan dinlediğini iddia etmişti. Ancak daha sonra herhangi bir radyonun yayın yapmadığı tespit edilmişti.

DOSYALAR İMHA EDİLDİ, TELEFON KAYITLARI SİLİNDİ

Zschaepe’nin istihbaratla bağlantılı olabileceğine dair bir diğer önemli iddia da yok edilen dosyalarda. Olaydan hemen sonra Köln’de bulunan Federal Anayasayı Koruma Teşkilatında (BfV) merkezinde pek çok dijital ve kağıt dosyanın imha edilmesi. İki Uwe’nin ölümünden sonra Neonazi örgütler içindeki ajanlardan sorumlu yetkili Axel M., (Kod adı Lothar Lingen) bir çok dosyayı imha etti. Daha sonra Köln Mahkemesi’nde açılan davada belgeleri “BfV’nin zarar görmesini engellemek” için imha ettiğini itiraf etti. En az yedi dosyanın imha edildiği tahmin ediliyor.

Bu dosyalarda da Zschaepe’nin istihbaratla bağlantısı olmuş olabilir. Ancak hiçbir zaman bu gerçek ortaya çıkarılamadı.

Bir diğer ayrıntı da, Zschäpe’nin kullandığı cep telefonlarının veri analiziyle ilgili. “Bild” gazetesinin aktardığına göre, Federal Kriminal Dairesinden (BKA) bir memur, Federal Polis tarafından güvence altına alınan verileri silmeye çalıştı. Memurun, bunu doğrudan BKA’nın talimatıyla yaptığı iddia edildi. Verilerin bir bölümü sonradan kurtarıldı, ancak silinen veriler arasında Zschaepe’nin kimlerle irtibat kurduğu belirsiz. Zschäpe’nin bir ajanla ya da doğrudan istihbarat örgütünün kendisiyle bağlantı olabileceğinden şüphe ediliyor.

Aynı telefonda Zschaepe’nin kayıplara karıştığı dört gün içinde kimlerle irtibat kurduğuna dair verilerin de olduğu tahmin ediliyor. (YH)

Close