26 Mayıs’ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine hazırlanan Almanya Sol Parti, hafta sonunda Bonn’da düzenlediği kongrede milletvekili adaylarını belirledi. Parti içinde AB’ye farklı yaklaşımların damgasını vurduğu kongrede seçimler için bazı talepler belirlendi. 19 Mayıs’ta AB genelinde ırkçılığa karşı büyük eylemler yapılacak.

Sol Parti 26 Mayıs’ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine için aday listesini hazırladı. Hafta sonunda Bonn’da yapılan parti kongresinde halen AP Milletvekili olan 43 yaşındaki Martin Schierdewan ile Özlem Alev Demirel seçildi. Demirel daha önce Sol Parti NRW Başkanlığı ve DİDF başkanlığı görevlerinde bulunmuştu.

600 delegenin katılımıyla yapılan seçimlerde her iki politikacı da oyların yüzde 80’inden fazlasını alarak liste başı adayları oldu. Kongrede konuşan Demirel, milyonerlerin değil, milyonlarca emekçinin Avrupa’sından yana olduğunu söyledi. AB’nin izlediği politikalarla binlerce sığınmacının Akdeniz’de ölmesine yol açtığını, dış politikayı askerileştirdiğini, üye ülkeler üzerinde mali baskı kurduğunu belirterek, Avrupa ülkelerindeki gençlerin ve emekçilerin bu politikalara karşı sokağa çıktığına dikkat çekti. Sol Parti’nin listesinde Demirel’in yanı sıra Türkiye kökenli olarak 10. sırada Köln’den Murat Yılmaz da bulunuyor.

Sol Parti Eşbaşkanı Bernd Riexinger kongrede yaptığı açıklamada, hedeflerinin yüzde 10 oy almak olduğunu söyledi. Sol Parti beş yıl önceki seçimlerde yüzde 7.4 oy almıştı.

PROGRAM VE YÖN TARTIŞMASI

Sol Parti kongresinde genel olarak AB ve partinin bu konuda nasıl bir tutum belirlemesi konusunda farklı tartışmalar yaşandı. AB’nin dış politikasının militaristleştirilmesi genel olarak sert şekilde eleştirildi. Genel yaklaşım olarak AB’nin sosyal haklar, demokrasi ve diğer haklar konusunda reformdan geçirilmesi talep edildi.

Başını Avrupa Sol Parti’nin Başkanı George Gysi’nin ve parti içinde “Demokratik Sosyalizm Forumu-fds) çektiği kesimler partinin daha fazla AB yanlısı görünmesi gerektiğini ifade ederken ve bu konuda bir de belge yayınlarken, azımsanmayacak bir bölüm ise AB’nin eleştirilmesini talep etti. Gysi ve ekibi, seçim programına “Avrupa Cumhuriyeti” tanımlamasının yazılmasını istediler. Tartışmalardan bir sonuç alınmayınca genel olarak AB ile yapılan anlaşmaların değiştirilmesi, AB’nin reformdan geçirilmesini içeren bir uzlaşma önerisi sunuldu ve az bir farkla kabul edildi. Ancak bu Sol Parti içinde AB konusunda farklı düşüncelerin önümüzdeki dönemde daha fazla gündeme gelebileceği bekleniyor. Kanatlar arasında AB konusundaki tartışmalar seçim kampanyası sırasında da kendisini ortaya koyacak gibi görünüyor.

Partinin Yaşlılar Komisyonu Başkanı Hans Modrow ise yaptığı konuşmada Gysi’yi sert şekilde eleştirerek açıkladığı belgenin parti programında AB konusundaki görüşlerin gerisinde olduğuna dikkat çekti.

Sahra Wagenknecht’in ekibinden Fabio de Masi, “Metin şimdi çok daha net” diyerek kendi isteklerinin hayata geçtiğini ifade etti. Gysi’nin temsil ettiği kanat da değişikliği kendi lehine yorumladı. Bu nedenle Sol Parti’nin seçim kampanyasını AB karşıtı mı yoksa AB yanlısı mı sürdüreceği şimdilik belirsiz.

Kongrede, Venezuella’daki darbe girişi de protesto edilerek seçilmiş Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya destek verildi.

Sol Parti’nin bazı talepleri

Kongrede Sol Parti’nin seçimler boyunca sıralayacağı talepler ise şu şekilde sıralandı:

– Otobüs ve tren yolculuklarının ücretsiz hale getirilmesi. Bunun vergilerden ya da televizyon vergisi gibi herkesten alınacak bir aidatla karşılanması önerildi.

– Boş konutların sahiplerinden alınarak düşük ücrete kiraya verilmesi.

– AB genelinde asgari ücretlerin normal ücretlerin yüzde 60’na denk gelecek şekilde düzenlenmesi. Almanya’da asgari saat ücretinin 12 Euro’ya yükseltilmesi.

– Avrupa çapında silah satışlarının yasaklanması.

– AB çapında halk oylamalarının yayınlaştırılması ve kararların asıl olarak buralarda alınması.

– İnternet tekelleri Apple, Amazon, Facebook ve Google‘den yüksek düzeyde vergi alınması.

– Çevre sağlığı için kömür ocaklarının 2030 yılına kadar kapatılması.

19 Mayıs’ta Avrupa çapında büyük gösteriler yapılacak

26 Mayıs’ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinden tam bir hafta önce Avrupa’nın büyük metropollerinde milliyetçiliğe karşı gösteriler düzenlenecek.

Almanya’da gösteriler Hamburg, Berlin, Köln, Leipzig, Frankfurt, Stuttgart ve Münih’te yapılacak. Sendikalar, sol partiler, ve çeşitli kitle örgütleri tarafından yapılacak gösterilerde asıl olarak AP seçimlerinde ırkçı ve milliyetçi partilere oy vermeme çağrısı yapılacak. Eylemlere Almanya’da SPD, Yeşiller, sol Parti’nin de destek verdiği belirtiliyor. Yine sendikalar tarafından güçlü bir destek gelmesi bekleniyor. Almanya genelinde yüzbinlerce insanın aynı gün sokağa çıkması bekleniyor.

Eylem dolayısıyla yapılan açıklamada, 26 Mayıs’ın Avrupa için bir dönüm noktası olabileceği belirtilerek sağcıların sayısının fazla olduğu bir Avrupa parlamentosu oluşma tehdidinin bulunduğu ifade edilerek seçmenlerden ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı oy vermeleri isteniyor.

Açıklamada ‚demokratik ve sosyal Avrupa‘ talep ediliyor. (YH)

AP seçimlerine baraj gelecek mi?

Der Siegel dergisinde yer alan bir habere göre, Almanya’da Avrupa Parlamentosu seçimlerinde baraj uygulaması için hükümetin yaptığı girişim sonuçsuz kaldı.

Hükümet, AB Seçim Yasası’nın Almanya’da da geçerli olmasını isteyerek, küçük partilerin milletvekili göndermesini engellemek istedi. AB genelindeki düzenlemeye göre ülkelerdeki baraj yüzde 2 ila 5 arasında olması gerekiyor. Almanya’da ise baraj yüzde 1. Son seçimlerde bundan yararlanan yedi parti birer milletvekili gönderme hakkı elde etmişti.

Bu planı Şubat başında gündeme alan hükümet Yeşiller partisinin karşı çıkmasından ötürü gerekli desteği göremedi. Değişikliğin Almanya’da yapılabilmesi için Federal Meclis ve Federal Eyaletler Konseyinde üçte iki çoğunluk şartı gerekiyor. Ancak hükümet partilerinin oyu buna yetmiyor. Yeşiller partisi de öneriye karşı çıktığı için gerekli yeterlilik sağlanamıyor. Yeşiller, ülkeler yerine AB çapında listelerin oluşmasını istiyor.

Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Temmuz 2018’de, seçimler için üye ülkelerde yüzde 2-5 barajını karar altına almıştı. Ancak bunun üye ülkelerin parlamentoları tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Almanya’da bunun için üçte iki çoğunluk gerektiği için yapılması gereken düzenleme seçimlere yetiştirilemedi. (YH)