Gazetemiz baskıya hazırlandığı saatlerde Volkswagen Yönetim Kurulu, yürürlükte olan dört önemli toplu sözleşmeyi feshetti. Böylece günlerdir savrulan tehditlerin ardından VW tekeli, işçilerin kazanılmış haklarına karşı saldırıya geçti. Taraflar sözleşmeleri yenileme konusunda anlaşamazlarsa Temmuz 2025’ten itibaren kitlesel işten atmalar gündeme geleceği gibi çırakların eğitimden sonra işe alınmaları da tehlikeye girecek. Kiralık işçilerin ücret ve çalışma koşullarına ilişkin toplu sözleşmeleri feshedildi. Eğer bu sözleşme uzatılmazsa kiralık işçilerin büyük ücret kayıpları olacak. IG Metall ve İşyeri Temsilciliği saldırılara boyun eğmeyeceklerini ilan ettiler.
Volkswagen tekeli günlerdir savurduğu tehditleri gerçekleştirdi ve bir dizi toplu iş sözleşmesini feshetti. Feshedilen sözleşmelerin başında 2029 sonuna kadar geçerli olan “Geleceğin ve istihdamın sürdürülebilir şekilde güvenceye alınması toplu sözleşmesi” (“Gelecek toplu sözleşmesi” – “Zukunftstarifvertrag”) geliyor.
Bu sözleşmenin yıl sonuna feshedilmesiyle birlikte VW tekeli, altı aylık geçiş süresinden sonra, Temmuz 2025’ten itibaren kitlesel işten atmalardan ve fabrika kapatmalara kadar saldırıları gündemine alabilecek.
Tekelin feshettiği diğer sözleşme (“TarifPlus”) ise uzmanları ve yönetim fonksiyonlarına sahip olan kesimi kapsıyor. Özellikle gençleri ilgilendiren ve feshedilen bir diğer sözleşme ise “Meslek Eğitim Toplu Sözleşmesi”. Bu sözleşmenin 6. ve 18. Maddelerini fesheden VW yönetimi bundan böyle kaç çırak yetiştireceğine sadece kendisi karar vermek istediği gibi kaçının meslek eğitiminin ardından işe alınacağına da kendisi karar vermek istiyor. Yürürlükteki sözleşmeye göre bugüne kadar İşyeri Temsilciliği (BR) ve Genç İşçi ve Çırak Temsilciliği (JAV) de bu konuda söz sahibiydiler
Geçici işçilerin ücret ve çalışma koşullarına ilişkin toplu sözleşmede tekel yönetimi tarafından feshedildi. Kiralık işçiler için bu büyük ücret kayıpları anlamına geldiği gibi işten daha kolay çıkartılabilecekler.
“IG METALL’DEN HIZLA MÜZAKERELERE BAŞLAMASINI BEKLİYORUZ”
VW tekeli Personel Şefi Gunnar Kilian, “VW Grubu olarak İşyeri Temsilciliği ve sendika ile sözleşmelerde yeni kurallar üzerinde müzakere etmek istiyoruz” dedi. Amaçlarının, iş güvencesi programının 2025 yılı ortalarında sona ereceği zamana kadar bu sözleşmenin devamı olacak bir sözleşme üzerine anlaşmaya varmak olduğunu söyleyen Kilian, “Volkswagen’i sürdürülebilir rekabetçi ve geleceğe uygun hale getirmek için ortak çözümlere ihtiyaç var, bu nedenle IG Metall’den müzakerelere hızla başlamasını bekliyoruz” dedi.
Kilian ayrıca, “İçinde bulunduğumuz süreç belirsizliğe neden oluyor. Şirketimiz için geleceğe dönük perspektifleri zamanında yaratırsak bu durumu engelleyebiliriz” dedi.
“EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR SALDIRI”
IG Metall Aşağı Saksonya ve Saksonya-Anhalt Bölge Başkanı Thorsten Gröger, “Volkswagen, toplu sözleşmelere eşi benzeri görülmemiş bir saldırıda bulundu. Volkswagen, ortak karar alma sürecini şirket tarihindeki en büyük sınavlardan biriyle karşı karşıya getirdi. Özellikle 30 yıldır yürürlükte olan istihdam garantisinin iptal edilmesi ve fabrikaların kapatılması tehdidi güçlü protestolara neden olacaktır. O zamanki toplu iş sözleşmesinin babaları, şirketin şimdi gemiden attığı çeşitli kriz yönetimi araçlarını içeriyordu. İş garantisi sadece iyi havalarda gerekli değildir, özellikle de içinde bulunduğumuz zor zamanlarda meslektaşlarımız için bir koruma yastığı olmalıdır. Şimdi yol kayganlaşıyor ve yoldaki engeller artıyor, VW bu hava yastığını kaldırıyor. Bunu sessiz ve hareketsiz bir şekilde kabul etmeyeceğiz” dedi.
“BOYUN EĞMEYECEĞİZ”
Volkswagen AG Genel İşyeri Temsilciliği (GBR) Başkanı Daniela Cavallo ise, “Günlerdir tahmin ettiğimiz şeyi şirket şimdi gerçekleştirdi. Ve durum değişmedi: işimize yönelik bu tarihi saldırıya karşı sert bir savunma yapacağız. Bizde zorunlu işten çıkarma olmayacak.”
Tekelin saldırılarına boyun eğmeyeceklerini söyleyen Cavallo, “İşyeri toplantılarında işçiler tekel yönetiminin planlarını nasıl değerlendirdiklerini açıkça ortaya koydular. Bütün VW işçileri, bütün fabrikalar mücadele etmekten, sözleşmeleri ve anlaşmaları korumaktan yanalar” dedi.
İşyeri güvencesi sözleşmesinin iptal edilmesinden sonra da altı ay yürürlükte kalacağını hatırlatan Cavallo, “Sonuç olarak, şirket 2025 yılının ortalarına kadar zorunlu işten çıkarma bildiriminde bulunamayacaktır. Bu tarihten sonra ise VW bizimle bir sosyal plan hazırlamak üzere müzakere sürdürmesi gerekecektir. Buda onlara çok pahalıya patlayacak” dedi.
“TASARRUF EDECEĞİZ DERKEN BATARLAR”
VW markasının şefi Thomas Schäfer’in hesaplarının tutmayacağını söyleyen Gröger, “Genel olarak Volkswagen’in hamlesi tamamen kötü düşünülmüş görünüyor; sonuçta yeni maliyetler milyarları bulabilir” dedi.
“Paradoks bir durum yaratıldığını” söyleyen Gröger, “İstihdam güvencesini sağlayan sözleşmenin feshedilmesi eski düzenlemeleri etkinleştiriyor. Dört günlük çalışma haftası uygulanmaya başlamasıyla birlikte ücretler de sektör seviyesine çekilmişti. Ardından, 20 yıl önce, çalışma saatleri ücret artışı olmaksızın arttırıldı. Buna karşılık, toplu iş sözleşmesinde işten çıkarmalara karşı koruma kabul edildi. Eski düzenlemelerin geri getirilmesi, 4 günlük haftanın uygulamaya konulmasıyla yıllar önce kaldırılan mali avantajları geri getirecektir. Bunlar arasında tam ücret telafisi ile 35 saatlik bir hafta, saat başına beş dakikalık ek dinlenme süreleri, fazla mesai ve Cumartesi çalışmaları için daha yüksek ikramiyeler ile Noel ve bayram ikramiyeleri gibi özel ödemeler yer alıyor” dedi.
Gröger, “İşçilerin aleyhine olacak bir maliyet düşürme mekanizması olarak tasarlanan bu durum, şirket için mali bir barajın yıkılması anlamına gelebilir” dedi.