Written by 05:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

„IG Metall kiralık işçi uygulamasının dostu değil”

IG Metall Sendikası, endüstride kiralık işçilerin çalışma sürelerinin uzatılmasını onayladı.

İşverenler Birliği ile IG Metall Sendikası, kiralık işçilerin bulundukları işletmelerde şimdiye dek 18 ay olan çalıştırılma sürelerinin 48 aya çıkarılması üzerinde anlaşmaya vararak sözleşmeyi imzaladılar. Bu değişikliğin yapılabilmesinin yasal zeminini genel olarak işçi kiralama yasası olarak bilinen “İşçi Devretme Yasası”- “Arbeitnehmerüberlassungsgesetz” oluşturuyor. Bu yasa TİS düzenlemelerine yasal düzenlemelere göre öncelik tanıyor. Bazı maddeleri netleşmediği için daha yasallaşmamış olan sözleşme üzerine kiralık işçilerin aleyhine olduğu yönünde tartışmalar devam ediyor.

Sözleşme, işletmelerle yapılacak anlaşmaya göre çalıştırılan kiralık işçilerin çalışma süresinin 18 aydan 48 aya çıkarılmasının önünü açıyor.

Ancak IG Metall Berlin sorumlusu Klaus Abel, Daimler ve BMW gibi işletmelerde çalışan kiralık işçilerin bu süre içerisinde düşük olan kiralık işçi ücreti değil, metal ve elektrik endüstrisinde geçerli olan ücreti alacaklarını söylüyor. Ayrıca metal sektöründe çalışma koşullarının da mesela et mamülleri sektöründe daha iyi olduğu için birçok işçinin bu sektörde uzun vadeli çalışmak istediğini ve dolayısıyla bu sözleşmenin kendilerinin çıkarına olduğu belirtiliyor.

Sözleşmede IG Metall’in İşçi Devretme Yasası uyarınca elde ettiği bir diğer başarı ise İşyeri İşçi Temsilciliklerinin- BR haklarının genişletilmesi. Böylelikle BR’ler bir kiralık işçinin düzenli çalışan bir işçinin çalışacağı bir işe düzenli olarak alınmasına itiraz edebilecekler.

Ancak sözleşme tam olarak 18 aydan sonra sözleşmesi uzatılan kiralık işçilerin bu süre zarfında metal ve elektrik endüstrisinde geçerli olan ücreti alacakları anlamına gelmiyor. Sadece sendikanın iyi örgütlü olduğu ve BR’lerın de kabul ettirebildiği işletmelerde gerekli uygulamaların yapılabilmesinin önünü açıyor. Bu anlamda sözleşme, IG Metall’in güçlü olduğu, Daimler ve BMW gibi otomobil endüstrisindeki büyük işletmeleri gözönünde bulunduruyor.

Sendikanın talep ettiği ancak sözleşmede halen anlaşmaya varılamamış olan uyarlama ise, aynı işletmede 15 aydan fazla çalışan tüm kiralık işçilerin ek branş ücreti almaları ve böylelikle maaşlarının metal ve elektrik endüstrisinde geçerli olan ücret düzeyine çekilmesi.

Tabi ki, kiralık işçilerin bu sözleşme olmadan bulundukları işletmede 18 ay çalıştıktan sonra daha çabuk düzenli işe alınma ihtimali varken neden böyle bir sözleşmeye gerek duyulduğu sorulabilir. Ancak İşçi Devretme Yasası’na göre kiralık işçinin 18 ay sonra işe alınacak diye bir hakkı yok. Yasa sadece kiralık işçinin 18 ay boyunca çalıştırılabileceğini belirtiyor. Bu süreden sonra kiralık firma ya da çalıştırıldığı işletme işçiyi işten çıkarıp yerine başka bir kiralık işçi alabiliyorlar.

Yani asıl çelişki İşçi Devretme Yasası’nda. Bu yasaya göre ücretler söz konusu olduğunda maaşlar çalışılan branşa göre değil de kiralık işçi branşı sözleşmesine göre ödeniyor. Çalışma sürelerinde uygulanacak istisna düzenlemeler ise kiralık işçi branşı sözleşmesine göre değil çalışılan branşla kurala bağlanması gerekiyor. Oysa emekçilerin lehine olan bu uygulamaların tam tersi.

Ancak, İşçi Devretme Yasası’nın kiralık işçilerin ihtiyaçlarına değil işverenlerin gereksinimlerine göre uyarlanmış bir yasa olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu haliyle de sendikanın kiralık işçiler için daha iyi çalışma koşulları yaratma mücadelesinin sınırlarını belirliyor.

Kiralık işçilik elbette üçlü bir ilişki yaratıyor: işçiyi kiraya veren şirket para kazanmak isterken, kiralayan şirket de personel giderlerinden kurtulmak istiyor. Kiralık işçi ise ikisinin arasında kalıyor.

Klaus Abel, IG Metall olarak bu yüzden kiralık işçi uygulamasının dostu olmadıklarını ancak kendisinin de IG-Metall şefi Jörg Hofmann gibi karşı da olmadığını söylüyor. Abel, 30 sene önce de kiralık işçilerin olduğunu, talebin arttığı dönemlerde bunun makul olduğunu ancak o dönem kiralık işçilerin düzenli çalışan işçilerden daha fazla ücret aldıklarını, sendikalarının da yine o yöne doğru ilerlemek istediğini belirtiyor.

Close